Ankara Arena Kapalı Spor Salonu’nun hem içi hem de dışı çok kalabalıktı. Anlaşılan 7 Haziran seçimlerinde alınan sonuç, teşkilatı üzmüş olmalı ki; “1 Kasım’da zafer kazanacağız” der gibi salona akın ettiler.

Salonda gergin bir atmosfer vardı. Bu atmosferin oluşmasında hem ülke gündeminin hem de kongrenin öncesinde yaşananların etkisi oldu. Gelen şehit haberleri yüreğimizi yakarken, müzikli eğlenceli bir kongre yapılamazdı. Nitekim yapılmadı. Kongrede müzik yoktu.

Salondaki gerginliğin sanırım asıl nedeni, MKYK seçimleri ve Ak Parti’nin bundan sonraki yol haritası nedeniyleydi. Parti yönetimine girmek isteyenler, parti yönetimi dışında kalanlar, elbette bir gerilim nedeni oldu.

Peki bu kongreden ne çıktı? Size göre bu kongre nasıl tanımlanır? Bana göre bu kongre tecrübeye dönüş kongresiydi. Parti istikrarı seçti. Salonda Cumhurbaşkanımızın etkisi vardı. Bu hareketin lideri olması hasebiyle onun adının geçtiği her cümle, sinevizyondan yaptığı konuşmalar salonda büyük bir coşkuya neden oldu. Ortaya çıkan liste, salondaki atmosfer, bir kez daha bu partinin liderinin Erdoğan olduğu gerçeğini ortaya koydu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu salonda güzel ve samimi bir konuşma yaptı. Olağan ilk kongrede tekrar genel başkan seçildi. Bu kongre öncesinde yeni liste, yeni aday tartışması Ahmet Bey’i üzmüş olmalı. Entelektüel birikimi, ilmi birikimi, dini birikimi ve ümmet birikimi olan birisi Ahmet Hoca. Bu tür isimler kolay yetişmiyor. Kongre öncesi yaşananlar ve sonrasında ortaya çıkan tablo Ahmet Hoca’yı örselemiş gözüküyor. Değişim, dönüşüm ve yenilenme talepleri sanırım 1 Kasım sonrasına kaldı.

Kongrede gördüğüm önemli bir eksiklik ise HAS Parti’den gelen kadroların Abdülhamit Gül Bey ve Numan Kurtulmuş Bey hariç parti organlarında yer alamayışı idi. Hücre yenilenmesi için yapılan bütünleşme nedeniyle bir önceki kongrede partinin asil ve yedek organlarına giren değerli isimler orada da yer alamadı. Değerli bir birikime sahip bu kadroların dışarıda kalması üzüntü verici.

Bu kongrede listelere giren ve partiye katkı yapacak kişi Mehmet Özhaseki’dir. Belediye başkanlığı yaptığı dönemde Kayseri’ye büyük hizmetler yapan Haseki geniş ufku, siyasi tecrübesi, belediyecilik deneyimi ile partiye ve ülkeye büyük katkı sağlayacaktır.

Kongrede sürprizler de vardı. Bu partiye yıllarca emek vermiş Ali Babacan, Bülent Arınç, Hüseyin Çelik gibi isimler MKYK’da yer alamadı. Bu isimlerin yer almayışı anlaşılabilir. Siyasi ve ekonomik meselelerde zaman zaman yaptıkları açıklamalarla Ak Parti ve Cumhurbaşkanımıza ters düşmüşlerdi. Ancak bu isimlerin partiye çok şey kattıklarını hepimiz biliyoruz. Keşke bu isimler ikna edilebilseydi. Bu mümkün olmadı.

Süleyman Soylu MKYK’ya girdi ama genel başkan yardımcısı olamadı. Bu noktada Soylu’ya bazı haksız eleştirilerin olduğunu söylemeliyim. Milletvekili listelerinde eski Doğru Yol Partili isimleri partiye getirdi. Onları vekil yada il başkanı yaptı dediler. Peki soruyorum. Üst komisyonda Soylu tek başına mı karar verdi? Diğer komisyon üyeleri yok muydu? Tamam yiğidi öldürelim ama hakkını da verelim. Soylu çalışkan bir isimdi. Partiye katkısı oldu. Bir başka sürpriz de Öznur Çalık’ın yeni MKYK’da olamayışı. Son derece pozitif, özverili çalışkan bir isimdi. Umarım boşluğu hissedilmez.

yazının devamı için tıklayınız