Erdoğan kavimler göçünü başlatsın mı?
- GİRİŞ26.11.2016 12:01
- GÜNCELLEME26.11.2016 12:01
Bu konuya nereden mi girdim? Ne demek mi istiyorum? Şimdilerde Ortadoğu’da haritaları değiştirmek isteyenler var. Kan ve gözyaşı Irak ve Suriye’de durmadan akıyor. İsrail’in güvenliği ve enerji haritasındaki yeni paylaşımlar coğrafyayı yerle bir ediyor. Kurulu devletler çöküyor. Batılı dostlarımızın eliyle devletler yıkılıyor, terör ve kaos ortamı oluşturuluyor.
Elbette bu karmaşa ve kaos ortamında en çok da göç dalgaları oluşuyor. İnsanlar toplu bir halde ülkelerini, sıcak yuvalarını terk ediyorlar. Akın akın ülkemize geliyorlar. Bir kısmı da imkan bulabilirse deniz yoluyla canlarını tehlikeye atarak denizlerden Avrupa’ya ulaşmaya çalışıyor. Bu büyük göç dalgasını Türkiye tutuyor. Tarihin en kudretli imparatorluklardan birisi olan Roma İmparatorluğu kavimler göçü nedeniyle önce ikiye bölündü sonra Batı Roma yıkıldı. Peki bu kavimler göçü nedir?
6. yüzyılda Türk kavmi olan Hunların Aral Gölü ile Hazar Denizi arasındaki bölgeden Avrupa’ya giderken karşılarına çıkan barbar kavimler olan ostrogot, vizigot, süev, sakson, angıl, frank ve vandal kavimlerini yerlerinden etmesiyle sonuçlanan olaya kavimler göçü denilmektedir. Bu göç Avrupa’yı yerle bir etti. Avrupa’nın ekonomisi, siyasi yapısı, kültürel yapısı altüst oldu. Başka neler mi oldu?
Bu göçler nedeniyle Roma İmparatorluğu 395’te ikiye ayrılmıştır. Batı Roma İmparatorluğu ve Doğu Roma İmparatorluğu olarak. Daha sonra Doğu Roma Bizans olarak adlandırılmıştır. Göçlere dayanamayan Batı Roma İmparatorluğu, 476’da yıkılmıştır. Avrupa yüzyıla yakın bir süre karışıklıklar içerisinde kalmıştır. İlk Çağ sona ermiş, Ortaçağ başlamıştır. Avrupa’da derebeylik (feodalite) rejimi ortaya çıkmıştır.
Avrupa Parlamentosu önceki gün Türkiye ile ilişkileri dondurma kararı aldı. Herhalde Avrupa bu kararın sonuçlarını iyi hesaplamış olmalı. Dağılmanın eşiğine gelmiş AB’nin bu tür riskli kararlar almasının elbette kendileri için bir bedeli olur. Türkiye için her şey güllük gülistanlık değil ama Avrupa’nın hiç de rahat olmadığını biliyoruz. Ekonomik sıkıntıya giren, ekonomiden aldığı pay her geçen gün düşen yaşlı Avrupa istikrarlı bir Türkiye’yi kaybederse kendisi düşünsün.
ABD’nin sözde demokrasi projesi nedeniyle Ortadoğu coğrafyası yanıyor. Göçler, katliamlar almış başını gidiyor. Bu şiddet ortamı radikalizm üretiyor. El Kaide çıkıyor, DEAŞ çıkıyor. Bu örgütlerin hepsi Irak’ın işgalinden sonra ortaya çıktı. Bölgedeki akan kan, toplu katliamlar ve tecavüzler radikalizm üretti ve Paris’e, Brüksel’e bomba olarak düştü. Ortadoğu ile Batı arasındaki tek duvar Türkiye. Ülkemizin istikrarsızlaşması batı için daha fazla kan ve gözyaşı olacak. Irak ve Suriye’deki radikalizm Türkiye üzerinden Paris’i, Berlin’i ve Londra’yı vuracak. Batılı dostlarımız akıllıysa ülkemizin istikrarı için dua etsinler. Türkiye gibi bir ülkenin kıymetini bilsinler.
Erdoğan dünki konuşmasında sınırları açmaktan bahsetti. Sınırlar açılırsa milyonlarca mülteci Avrupa’ya akacak. Coğrafya yerle bir olacak. Kültürel altüst oluşlar olacak. Zaten dağılma aşamasına gelmiş Avrupa Birliği kolayca dağılacak. İlk kavimler göçü nasıl Roma’yı yıkmışsa yeni kavimler göçü emin olun Avrupa’yı perişan eder. O nedenle batılı sözde dostlarımız gerçekleri görmeli. Bizden söylemesi.
Yorumlar1