ABD Suriye’de bunca kan akmasını izledikten sonra önceki gün göstermelik bir bombalama yaptı. Katil Esat gitmeli diyerek Suriye’yi parçalatan ABD, 6 yıl aradan sonra Suriye üslerini bombaladı. Suriye’nin adı kan ve gözyaşı oldu. Milyonlarca insan göç etti. Bir kısmı Akdeniz’in sularında boğuldu. 

Ürdün’e, Türkiye’ye, dünyanın dört bir yanına mülteciler akın etti. Suriyeli kardeşlerimiz bir sabah kalktıklarında okullarını kaybettiler, evlerini kaybettiler daha da kötüsü vatanlarını kaybettiler. Bütün bunlar niye mi oldu. ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi adına oldu. Bölgeye demokrasi getireceğiz dediler. İnsan haklarını üstün kılacağız dediler. 

Bölünme ve parçalanmanın adını demokrasi ilan ettiler. Üniter devletleri ortadan kaldırmak için demokrasi yalanına sarıldılar.

Çabuk unutuyoruz. ABD eski Dış İşleri Bakanı Condoleezza Rice’ın 7.8.2003 Washington Post gazetesinde yayınlanan yazısında “transforming the middle east – Ortadoğu’yu dönüştürmek.” Fas’tan Basra Körfezine kadar Ortadoğu’da bulunan 22 devletin rejiminin, sınır ve haritalarının değiştirileceğini, Türkiye’nin de bunların içinde olduğunu vurgulamıştır.

Condoleezza Rice, Ortadoğu’da 22 ülkenin sınırları değişecek demedi mi? Enerji hatlarını kontrol etmek ve İsrail’in güvenliği için bölge ülkelerinin bölünmesi gerekiyordu. Bu bölünmeyi gerçekleştirmek için demokrasi getireceğiz dediler. Sen Arapsın devletini kur dediler. Sen Kürtsün devletini kur dediler. Sen Dürzisin devletini kur dediler. Aleviler ayrı bir devlet Sünnilere ayrı bir devlet vaad ettiler. Maksat küçük ve bölünmüş bir bölge. İkinci aşaması ise bu bölünmüş devletler arasında iç savaş çıkartmaktır.

Burada çok önemli bir noktanın altını çizmek isterim. En önemli nokta ABD’nin ayrım yapmamasıdır. ABD sen laiksin, sen sekülersin sen demokratsın demiyor. Eğer laiklik önemli olsa idi Beşar Esat’tan daha laik ve seküler kimse yoktu. Eşi açık, Fransız kültürü ile yetişmişti. Suriye’de barlar, pavyonlar hepsi serbestti. 

Esat’ın etrafındakilerin hepsi seküler ve Avrupa yaşantısını benimsemiş kimselerdi. Sonuç ne oldu. Bugün Esat ve etrafındakilerde bombalanıyor. Sen Sünnisin, sen Alevisin diye ayrım yapılmıyor. Demek ki ABD’nin derdi demokrasi ve laiklik değil. ABD’nin kendi çıkarları ön planda. Buradan ülkemizdeki sosyal demokrat kesimlere sesleniyorum. Önce vatan demek gerekir. Amerikan emperyalizmine karşı durmak gerekir. Bu millet bir ve beraber olmalıdır. Bizim cumhuriyetle, ezanla, bayrakla bir sorunumuz yok. Bu milletin ortak değerleri bunlar. O nedenle yaşam tarzı üzerinden kutuplaşmaya gerek yok. Bu ülke hepimize yeter. Bu ülkede özgürce bir arada yaşamayı becerebilmeliyiz.

ABD, Suriye’yi bombalarken yaşam tarzı ayrımı yapmadı. Laik kesim de, dindar kesim de, demokrat kesim de, hepsi bombalandı. 

Eğer çağdaşlık ölçü olsaydı Esat ve Suriye gözden çıkartılmazdı. O nedenle vatanımızın, istikrarın kıymetini bilelim. Hükümete, Erdoğan’a haksız yere eleştiri getirenler bu gerçeği de görmelidir. AK Parti iktidarı bu memleketin birlik ve beraberliğinin teminatıdır. ABD, Suriye’de şu an laikliği de bombalıyor. Bizden uyarması. Sonra çok pişman oluruz.