Her Şeyin ‘Akımı’ Çıktı, Aklımız Kaldı
- GİRİŞ30.11.2025 09:09
- GÜNCELLEME30.11.2025 09:09
Sosyal medya artık öyle bir yer ki, dün hayatımızda olmayan bir şey bugün “yapmayan kalmadı!” diye karşımıza çıkıyor.
Bir su şişesini ters çevirip bırakıyorsun—trend.
Aynı kıyafetin üç bedak büyüğünü giyiyorsun—trend.
Hiç ihtiyacın olmayan bir ürünü sepete atıyorsun—mecburen trend.
Öyle bir hızla yeni akımlar üretiliyor ki, trendler eskimiyor; resmen yıpranıp yok oluyor. Ama biz yine de, her yeni akımda “acaba ben de mi?” tereddütü yaşıyoruz.
Bu trendlere uymanın garip bir toplumsal baskısı da var. Sanki akımı yapmayan, hayata bir adım geri kalmış sayılıyor.
Bir sabah uyanıyorsun; herkes aynı kahveyi yapmış.
Ertesi gün herkes aynı kombini giymiş.
Üçüncü gün, daha dün tanıştığın akım bugün “çok eski” damgasını yiyip çöpe atılıyor.
Trendler o kadar hızlı ki, taksiye yetişmeye çalışan biri gibi nefes nefese kalıyoruz.
Özellikle “aesthetic” furyaları var ya…
Bir sabah “clean girl” moda, akşamına “vanilla girl”, ertesi gün “mob wife”…
Aynı insandan üç günde üç kişilik bekleniyor adeta. Bir an kişilik değil de Wi-Fi şifresi değiştirir gibi stil değiştirdiğimizi hissediyorum.
Bir de viral saçma deneyler var: İnsanlar sırf izlenme uğruna sıcak sosla yüzlerini yıkıyor, buz kalıplarını kafasına atıyor, uyumadan önce kendini streç filme sarıyor.
En komiği de özgünlük iddiası. Herkes birbirinin aynısı kombin, içerik, poz, şarkı ve filtreyle “kendimi çok özgün hissediyorum” demeye başladı.
O kadar özgünüz ki, hepimiz aynıyız. Kalabalığın kendini özgün sanması da ayrı bir trend oldu aslında.
Ama belki de tüm bu telaş içinde gözden kaçırdığımız bir şey var: Trendlere yetişmek, bir yarış değil. Hatta çoğu zaman gereksiz bir yorgunluk. Çünkü aynı anda herkesin aynı şeyi yaptığı bir dünyada özgünlük değil, sadece kalabalık vardır. Ve kalabalık nereye gidiyorsa, kimse tam bilmiyor.
O yüzden belki de en büyük trend; hiçbir trende uymamak. Sadece keyfin nereye çekiyorsa oraya gitmek. Çünkü bazen en moda şey, modanın kendisine kapılmamaktır.
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol