Yeni neslin siyasetle ilişkisi: Tepkisizlik mi, bilinçli mesafe mi?
- GİRİŞ10.12.2025 09:02
- GÜNCELLEME10.12.2025 16:33
Türkiye’de gençlerin siyasete olan mesafesi, son yıllarda en çok tartışılan toplumsal başlıklardan biri haline geldi. Bu mesafe kimi zaman ilgisizlik olarak yorumlansa da, aslında yeni neslin dünyayı algılama biçiminden kaynaklanan daha bilinçli bir duruşun işareti olabilir.
Yeni nesil, siyasal tartışmaların sertleştiği ortamlardan bilinçli olarak uzak durma eğiliminde. Bu durum, siyasete ilgisiz olduklarını değil; daha huzurlu bir iletişim alanını tercih ettiklerini gösteriyor.
Gençlerin temel beklentisi oldukça sade:
Netlik, tutarlılık ve günlük hayata dokunan somut çözümler.
Bu koşulları karşılamayan tartışmalar ise doğal olarak ilgi alanlarının dışında kalıyor.
Ekonomik belirsizlik, üniversite ve iş hayatı baskısı, gelecek planları…
Gençlerin gündeminde çok güçlü ve kişisel başlıklar var. Bu yoğunluğun arasında siyaset, ilgilenilmemesi değil; daha sınırlı bir zaman diliminde değerlendirilmesi gereken bir konu onlara göre…
Bu durum, yeni neslin ülke meselelerine duyarsız olduğu anlamına gelmiyor; aksine gençler kendilerine doğrudan dokunan konularda oldukça hassas.
BAĞIMSIZ DURMAK İSTİYORLAR
Yeni neslin en belirgin özelliği, kendi düşünce alanını koruma isteği.
Kalıplara girmek, bir grubun içine sıkışmak, keskin taraflardan birine bağlanmak istemiyorlar.
Ne bir partiye ne bir lidere ne bir ideolojik kalıba. Hayatları boyunca sürekli değişen gündemler, krizler, sosyal medya bombardımanı ve politik gerilim, gençlerde şunu öğretti:
“Taraf olmak, özgürlüğümü kaybetmem demek olabilir.”
Bu yüzden “Kendi yolumu çizerim” yaklaşımı, bu kuşağın karakterinin önemli bir parçası.
Siyasete olan mesafe aslında bilinçli bir tercih onlar için ve bu yüzden kendilerini apolitik olarak tarif ediyor çoğu.
TEPKİLERİ SOKAKTA DEĞİL, DİJİTAL ORTAMDA
Gençlerin siyasal tavırlarında ilk bakışta görülen sessizlik çoğu zaman yanlış anlaşılıyor. Bugünün gençleri, yüksek tempolu bir bilgi akışının içinde büyüdükleri için tepkilerini daha sakin ve daha dolaylı yöntemlerle gösteriyor.
Önceki kuşaklar tepkilerini meydanlarda verirdi; yeni nesil tepkisini telefon ekranında veriyor.
Bir YouTube videosunun altındaki yorum, bir tweet (X) zinciri, bir TikTok eleştirisi… Bunlar yeni dönemin siyasal tepkileri.
Bu reaksiyonlar görünmez olduğu için “gençler susuyor” deniyor; oysa gençler artık fiziksel değil dijital siyaset yapıyor.
Bugün karşımızdaki tablo, geçmiş kuşakların siyasal alışkanlıklarından oldukça farklı. Gençler daha az konuşuyor olabilir; fakat bu, daha az düşündükleri anlamına gelmiyor.
Görünen o ki gençler, tepki vermek için acele etmeyen, daha seçici, daha temkinli ve daha bağımsız bir politik duruş geliştiriyor. Bu da Türkiye’nin gelecekteki siyasal iklimi için yeni bir okuma gerektiriyor.
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol