Seçim öncesi siyaset malzemesi

  • GİRİŞ28.06.2013 10:19
  • GÜNCELLEME28.06.2013 10:19

Merkel hem bizzat hem de medya yoluyla Gezi olaylarını alabildiğine destekledi, hükümete yüklendi. Ardından AB'deki fasıl kartını masaya sürdü. Türkiye karşıtı oyunuyla, sağ kesimi memnun edip, seçim hazırlığı yaptı.

Tansiyonu doruğa çıkarıp, ipleri kopma noktasına getirdiği an durdu. Geri adım atmadı, atar gibi yaptı, Türk formunu ziyaret etti, daha ılımlı mesajlar verdi. “Faslı veto etmeyelim ama seçim sonrasına erteleyelim” dedi.

Türkiye'deki olaylara Alman bakış açısının en sert olduğu dönemde Alman Medya Kuruluşu DW'nin 60. doğum günü kutlandı. Almanlar uluslararası 30 gazeteciyi Bonn'a davet ederek, yayın kuruluşlarını gezdirdi. O ziyarete Türkiye'den katılan isim Turkuvaz Medya Grubunun Genel Müdür Yardımcılarından Onur Yıldırım'dı.

3 günlük ziyarette Alman Devlet Televizyonunun yetkilileri, aralarında Türk gazeteci Yıldırım'ın da bulunduğu 30 kişilik heyeti gezdirdi. Türkiye'deki olaylar Almanya'da gündemin birinci sırasındaydı. Gazetelerde manşet, televizyonlarda birinci haberdi.

Türkiye'deki olaylara geniş yer ayırması, sadece bizleri değil yabancı gazetecilerin bile dikkatini çekti. Özellikle de Ortadoğu'dan gelen Arap basın mensuplarının.

Spiegel'in, Morgenpost'un yalan Türkiye haberlerinin yayınlandığına şahit olan gazeteciler, tepkilerini gösterdi. Mesela Ortadoğu ve Balkan ülkelerinden gelen gazetecilerin “Erdoğan büyük bir lider, nasıl olur da böyle bir ayaklanmada hedef adam haline gelir” yorumlarını okuduk.

Bazı Avrupalı gazetecilerin olayların Arap Baharına benzetilmesine tepki gösterdiklerini duyduk. “Türkiye zaten demokratik bir ülke neden demokrasi ve özgürlük için halk ayaklansın ki” diye görüş verdiklerine tanık olduk.

Linç kampanyasının sonunda Alman devlet televizyonunun Türkçe servisi Türkiye'den bazı gazetecileri yayınına aldı. Aktüel.com.tr yazarı Meryem Gayberi, olayların sadece Almanların görmek istedikleri şekilde cereyan etmediğini anlattı.

Deutche Welle Avrupa Genel Müdürü Ulrich Wartman'a Türkiye'de polise saldıran göstericilerin, taş ve molotof kokteyli atan marjinal eylemcilerin görüntü ve fotoğrafları sunuldu.

Sonuçta Alman Başbakanı Merkel “korkunç görüntüler” diye başladığı Türkiye'yi iç siyasetine malzeme yapma kampanyasını Türk-Alman iş forumunu ziyaretiyle bambaşka bir yöne çekmeye çalıştı.

Türk-Alman Sanayi ve Ticaret Odası 9. Olağan Genel Kurulu'nda konuşan Almanya Başbakanı Merkel Türkiye'nin AB üyeliği için "ehde vefalıyız ancak gelişmeler bekliyoruz" diyerek ılımlı mesajlar verdi.

Özetle Almanlar önce ipi gerdikçe gerdi, tansiyonu doruğa çıkardı, tam kopma anında frene bastı. Merkel Hristiyan Demokratların lideri, 22 Eylül'de seçimi var, seçmeni Türkiye karşıtı. İlk hamlesiyle onlara oynadı ardından da ikili oynamaya başladı.

Merkel 2011 Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimlerini unuttu mu yoksa?  Seçim öncesi Sarkozy'nin ilk kozu Ermeni tasarısıyla Türkiye'yi iç siyaset malzemesi yapmaktı. Ayağına dolanmıştı. Ardından Libya'yı bombaladı. Onda da tutturamadı 2 ay sonra gittiği sandıkta koltuğu Hollande'a kaptırdı.

Aslında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu konuyu “Türkiye'yi iç siyaset malzemesi yaptırmayız” diyerek özetlemişti. Hükümet, başından beri bunun farkında. Ona göre tavrını aldı ve sürdürecek.

Mustafa Taha Dağlı - Haber 7

tahadagli@gmail.com

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat