30 Eylül’de Rusya, Suriye’de sivilleri bombalamaya başladı.

Bir hafta içindeki bu iki gelişme sonrası Türkiye’nin ulusal ve uluslararası itibarı kalleş bir pazarın ortasına atıldı.

Erdoğan Moskova’daydı ardından Davutoğlu BM’ye gitti. Sonra ne oldu, Rusya Suriye’de sivillerle muhalifleri vurdu.

Rusların bu hamlesi Amerika ve Avrupa’da bambaşka yankı buldu.
Bizde ise Türkiye odaklıydı. Hem de içten içe gülünen, haince bir şekilde yansıdı.

Erdoğan Brüksel’e giderken “Putin’le görüştüm, bu durumun kabul edilebilir olmadığını söyledim” sözlerinin bir karşılığı olmayacak diye düşünenler oldu.

“Hani” dediler, “Putin’e de eyyy desene” dediler, “hani görüşmüştünüz” dediler, “ne oldu şimdi” diye alay etmeye kalktılar, memleketin prestijini ayaklar altına sermeye çalıştılar.

Orada sivil insanlar ölüyormuş kimsenin umurunda olmadı. Onlara göre Putin’in Suriye bombardımanı Suriyeli sivillere değil Erdoğan’a yönelikti, Davutoğlu’na yönelikti.

Böylesine sığ bir pencereden baktılar, koskoca dünya meselesine.

Suriye politikası baştan hatalı diye ahkam kesmeye devam ettiler.

Ruslar burnumuzun dibini bombalıyor, ses çıkarmıyoruz dediler.

Oysa ne Suriye politikamız baştan aşağı hatalarla doluydu ne de Ruslara karşı sessiz kaldığımız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Başbakan Ahmet Davutoğlu da Dışişleri Bakanı Sinirlioğlu da gereken tüm diplomatik faaliyetleri başlattı anında.

Üstüne bir de Suriye’de sivil bombalarken sınırımızı ihlal eden Rus uçakları ortaya çıktı. Hemen ardından da devriye uçuşu yapan F-16’larımız taciz edildi.

Tüm bunlar olurken Cumhurbaşkanı Erdoğan Brüksel’deydi. Türkiye’nin Rusların Suriye’de sivil katletmesine karşı başlattığı diplomasi trafiği, sınır ihlali ve taciz gelişmeleriyle farklı bir boyuta taşınmış oldu.

Bir anda dünya ayağa kalktı. Amerika, İngiltere, İspanya, Fransa, AB; NATO Ruslara “hoop” dedi.

Rusya’nın ne yaptığını bile anlamaya gayret göstermeyenler var hala. Onlar sanıyorlar ki Suriye’de olup biten her şey Türkiye’den ibaret.

Yahu bizim Suriye’de savunduğumuz bir politika var. Ruslar bunu çiğnediyse Türkiye merkezli neden düşünüyorsunuz?

Kaldı ki Ruslar bizim çizgimizi geçtikleri anda bunun karşılığını da alıyorlar.

Üstelik Ruslar, Suriye’de sivil bombalamaya başladıysa bu yeni bir gelişmenin devamı değil. Bizzat 4,5 yıldır süren statükonun uzantısıdır.

Rusların Suriye rejimine desteği 2011’den beri var, şimdi Esed’in yaptığını bizzat kendileri yapıyorlar. Ruslar vurmasa Esat zaten vuruyor oraları.

Burada Rusların derdi farklı, Esat’ı savunmak değil meseleleri, bizzat Suriye’den pay kapmak. Çünkü İran topuyla tüfeğiyle Suriye’deyken, Rusların açık destekte kalmaları bir adım geri düşmeleri demekti.

Moskova kendi uçağıyla bombardıman işine girerek, İran’la durumları eşitlemeye kalktı.

Ama bunu yaparken amaçları Türkiye’nin prestijini bozmak falan değildi tamamen kendi sıkışmışlıklarından bir saldırı politikası üreterek çıkma gayretiydi.

Biraz hızlı girdiler Suriye’ye ara sıra sınırı da geçtiler, bunun da karşılığını aldılar, almaya da devam edecekler.

Taha Dağlı - Haber 7