Hepsinin perde arkasında Akdeniz'deki gaz kavgası var

  • GİRİŞ16.02.2018 07:20
  • GÜNCELLEME17.02.2018 09:25

Türkiye-Yunanistan arasındaki kriz, Kardak’ın ötesinde bir durum. Yunanistan’a arka çıkan AB’nin de tepkisi Kardak’tan fazlası için. Lübnan Başbakanın Riyad’da rehin tutulması, Fransa tarafından kurtarılması, İsrail’in Lübnan sınırına duvar örmesi, Esed’in Rus füzesiyle İsrail F-16’sını düşürmesi ve son olarak ABD Dışişleri Bakanı Tillerson’un Beyrut’ta boş odada dakikalarca bekletilmesi, tüm bunların bir anlamı var ve hepsi aynı kapıya, Doğu Akdeniz’deki doğal gaz kavgasına çıkıyor.

AKDENİZ’DEKİ KAVGA 2009’DA BAŞLADI
2009 yılında Amerikalılar, Lübnan açıklarında rezerv buldu.
İsrail 12 parselden ikisine anında sahip çıktı.
2013’te iki kuyudan gaz çıkardı.

 

 

İSRAİL’İN İLK PLANI TÜRKİYE’YDİ
İsrail’in amacı doğalgazı Türkiye üzerinden transfer etmekti.
Mavi Marmara sürecindeki ilk şart olan özür de tam o dönemde geldi.
Ancak Türkiye, İsrail’in önerisine sıcak bakmadı.

MISIR’DAKİ DARBENİN DE KATKISI OLDU
Sonrasında Mısır’da darbe yapıldı. Sisi başa getirildi.
İsrail Doğu Akdeniz gazını transfer için yeni bir masa kurdu.
Mısır, Yunanistan, Rumlar dahil edildi.

TÜRKİYE DEVREYE GİRDİ
Parsellerin çoğunun hak sahibi Lübnan, masanın dışına itildi.
KKTC’nin haklarına ise Türkiye sahip çıktı.

AVRUPA VE İSRAİL ANLAŞTI
İsrail’in planı doğalgazı Yunanistan üzerinden direk Avrupa’ya satmaktı.
Bu durum Avrupa ülkeleri için de önemliydi.
Çünkü Rus bağımlılığından kurtulacaklardı.

ABD’NİN HARİRİ ÜZERİNDEN LÜBNAN’A MÜDAHALESİ
Amerika için Rusların doğalgaz egemenliğinin kırılması önemliydi.
Burada Amerika’nın 2017 yılının sonlarına doğru Suudi Arabistan ile İsrail’i yakınlaştırma projesinin önemi ortaya çıktı.
2017 Kasım ayında Suudi Arabistan kaynaklı Lübnan krizi patlak verdi.
Lübnan Başbakanı Saad Hariri, Suudi Arabistan’da istifa açıklaması yaptı.
Sonrasında Hariri’nin Riyad’da rehin tutulduğu öğrenildi.

FRANSA HARİRİ İÇİN DEVREYE GİRDİ
Lübnan krizine ilk müdahale eden ülke Fransa oldu.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Hariri’yi Riyad’dan Paris’e getirtti.
Sonra da Beyrut’a, görevinin başına gönderdi.

HARİRİ’Yİ ALAN FRANSA İHALEYİ DE ALDI
Bir ay sonra Lübnan’da flaş bir anlaşma yapıldı.
Lübnan, 2017 Aralık ayında Akdeniz’de doğalgaz arama ve çıkarma için Fransız, İtalyan ve Rus enerji devlerine tam yetki verdi.

LÜBNAN’IN HAMLESİ ABD VE İSRAİL’E GOL OLDU
Lübnan’ın Fransa, Rusya ve İtalya ile anlaşması ABD-İsrail cephesinde yankı buldu.

Golü yiyen taraf ABD’yle birlikte İsrail’di.
İsrail hemen karşı atağa geçti. Lübnan’ı suçlayan açıklamalar yapıldı.
Savunma Bakanı Lieberman ile Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Aun arasında Akdeniz doğalgazı ve sınırlar konusunda söz düellosu yaşandı.
İsrail bu aşamada Lübnan sınırına uluslararası hukuka aykırı şekilde duvar örmeye başladı.
Ve açıkça Lübnan’ı savaşla tehdit etti.

RUSYA’NIN KAVGADAKİ YERİ
Rusya açısından İsrail’in Akdeniz doğalgazını Yunanistan üzerinden Avrupa’ya transfer etmesi, hoş karşılanan bir gelişme değildi.
Avrupa’ya karşı en büyük kozu olan alternatifsizlik son bulacaktı.
Ruslar, Lübnan’ın yanında saf tuttu.
Kaldı ki bir de arama ve çıkarma yetkisi alan üç ülkeden biri oldu.

ESED’İN İSRAİL F-16’SINI DÜŞÜRMESİ
Geçtiğimiz hafta Suriye’de Esed rejimi ilk kez İsrail savaş uçağını düşürdü.
Sebep İsrail’in Suriye sınırını ihlal etmesiydi.
Ancak 2012’den bu yana İsrail tam 20 kez Suriye hava sahasına girip, Suriye’yi bombalamış, hiç birinde karşılık görmemişti.
Esed ilk kez İsrail F-16’sını vurdu.
Hem de bu eylem Rus hava savunma sistemiyle yapıldı.
Esed’in Rusların bilgisi dışında İsrail savaş uçağını Rus füzesiyle düşürmesi ihtimal dahilinde değil.
Bu hamlede birden fazla mesaj vardı.
En başında da Rusya’nın İsrail-Lübnan doğalgaz kavgasındaki safını net şekilde belli etmesiydi.

YUNANİSTAN’A NATO VE AB ARKA ÇIKTI
Yunanistan’ın Türkiye’yle her hangi bir konuda kavgaya tutuşması, arkasında bir güç olmadan, birilerinden cesaret almadan yapabileceği bir şey değil.
Zaten Kardak ve Türkiye’nin Akdeniz’de doğalgaz arama meselesinde Yunanlılara verdiği tepki sonrası ilk sesin geldiği yere bakmakta fayda var.
NATO ve AB hemen Yunanistan’ın yanında yer tuttu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Atina’ya verdiği sert tepki, NATO ve AB tarafından tehdit olarak algılandı.
Çünkü Akdeniz doğalgazının Yunanistan üzerinden Avrupa’ya transferi, AB açısından vazgeçilmez bir proje.

TİLLERSON’UN ŞİRKETİ RUMLARLA ANLAŞTI, LÜBNAN HEMEN YANITI VERDİ
Ve dün.
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson Ankara’dan önce Beyrut’taydı.
Lübnan Cumhurbaşkanı ile görüşebilmek için dakikalarca boş bir odada beklemek zorunda kaldı.
Lübnanlılar ABD’li bakanın önüne bir bardak su bile koymamıştı.
Bunun da bir anlamı vardı.

Tillerson, Amerikan enerji devi Exxon Mobil’in eski CEO’su.
O Lübnan’dayken aynı gün Rum Kesimi, Kıbrıs açıklarındaki 10. Parsele Exxon Mobil’i davet etti.
Tillerson’un şirketi Rumlarla yapılan anlaşma gereği doğalgaz arama ve çıkarma için adaya 2 özel gemi gönderme kararı aldı.
Lübnanlılar, Exxon’un bu hamlesi karşısında ABD Dışişleri Bakanına açıktan tepki verdi.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat