DEAŞ bir kumardı kaybettiler

  • GİRİŞ08.11.2019 08:52
  • GÜNCELLEME11.11.2019 08:40

DAEŞ’i özellikle PKK’ya yönelik Barış Pınarı harekatında Türkiye’ye karşı tehdit unsuru olarak kullanandılar. Aradan sadece 1 ay geçti, gelinen noktada DAEŞ üzerinden kumar oynayanlar ellerindeki tüm kozları kaybetti.

 

 

9 Ekim’de harekata başlarken, “madem oraya giriyorsunuz, DAEŞ’lilerin sorumluluğu da size aittir” denildi.

Arkasından PKK “Türkiye bize operasyon yapıyor, DAEŞ’lileri tutamıyoruz” diyerek, Türkiye yüzünden DAEŞ tehlikesinin yeniden canlanacağını anlattı, batıya.

 

 

Amaç, Türkiye’yi durdurmaktı.
Durmazsa DAEŞ tehdidiyle yola getirmekti.

DAEŞ’li olup da Avrupa vatandaşı olan binlerce terörist var.
Bu yük Türkiye’nin sırtına bindirilecekti.
Türkiye ne yaptı, “Fransızsa Fransa’ya, İngilizse İngiltere’ye yollarım” dedi.
Oyun bozuldu.

DAEŞ üzerinden üretilen tehdit argümanını Barış Pınarı harekatına yeşil ışık yaktı ya da engel olmadı/olamadı diye ABD Başkanı Trump’a karşı da kullandılar.

Trump bu süreçte bir hamle yaptı.
27 Ekim’de “DAEŞ elebaşı Bağdadi’yi öldürdük” dedi.
Bu aslında “madem tüm derdiniz DAEŞ, alın işte en tepesindeki adamı öldürdüm” demekti.

Bağdadi operasyonuna kimileri inandı, kimileri inanmadı.
Trump başından bu yana DAEŞ’i Obama’nın kontrolündeki bir örgüt olarak tanımladığı için bu mesele “ister inanın ister inanmayın” noktasına geldi.

Madem DAEŞ diye bir terör örgütü gerçekten var ve büyük tehlike o halde elebaşı öldürüldü.
Yok hayır DAEŞ bir Obama veya ona bağlı odakların ürünüyse, Trump onu da öldürmüş oldu.

Tabi Bağdadi’nin İdlib’te bulunması Türkiye’ye karşı kurulmuş bir başka tuzak olma özelliği de taşıyordu.
Neticede Türkiye sınırına yakın bir yerdeydi.
Oluşturulmak istenen algıda ise “DAEŞ terör örgütünün elebaşı, Türkiye’nin yamacında saklanıyor” deniliyordu.
Türkiye ne yaptı?
Trump daha Bağdadi’nin öldürüldüğünü açıklamadan önce “operasyondan haberim var” mesajı verdi, “biz de destek verdik, tüm terör örgüt liderleri yok edilmeli” dedi.
Yine oyun bozuldu.

Üstüne bir de Bağdadi’nin ablası, eniştesi, karısı da dahil olmak üzere toplam 13 akrabasının Türkiye tarafından yakalandığı ortaya çıktı.

Bağdadi’nin ölüsü de dirisi de ortada yok.
Ortaya çıkacağı da yok.
Bağdadi ile ilgili tek gerçek var, ailesi.
O aile üyelerinin tamamı da Türkiye’nin elinde.

ABD 2014 Haziran’ından itibaren Suriye ve Irak’ı Bağdadi hikayesi üzerinden dizayn etti.
Bu dizayn operasyonunu yaparken tüm okları sürekli Türkiye’ye çevirdi.
PKK-PYD bu yolla palazlandırılıp, meşrulaştırıldı.
Türkiye bu tehditlerle yönlendirilmeye çalışıldı.

2014’ten bu yana Türkiye o tehditlerin hiç birinden dolayı geri adım atmadı aksine hepsinin üstüne gitti.

Şimdi Bağdadi’nin yerine getirdikleri kim olduğu tam olarak belli olmayan yeni elebaşıyla terör örgütü DAEŞ’i alıp bizim coğrafyamızdan götürüp, başka başka yerlerde kullanmaya devam edebilirler.
Ama buralarda, bizim sınırlarımızda asla.
Çünkü artık bu hikayenin son sayfasına gelindi.
Ve son söz de Türkiye’nin.

Neticede bundan sonra onların DAEŞ üzerinden söz söyleme limitleri kalmadı.
DAEŞ ile ilgili birileri bir şey söyleyecekse, o kişiler Bağdadi’nin karısıdır, ablasıdır ya da eniştesidir.

Kim bilir belki “DAEŞ’i CIA kurdurdu” diyecekler.
Ya da “Bağdadi ölmedi, alıp kaçırdılar” diyecekler.
Veya başka bir şey.
Herkes aslında onların ne konuşacağını merak ediyor.
En çok da tam 5 yıldır DAEŞ-Bağdadi üzerinden oyun üstüne oyun kuranlar, bunu merak ediyor.

Yorumlar1

  • mmed 4 yıl önce Şikayet Et
    İslam alemi Deaş ın referansları olan müktesebatı masaya yatırmalı doğru yanlıştan ayrılmalıdır. Doğru tektir.
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat