Lübnan'ı hangi güçler Failed state yaptı?

.

  • GİRİŞ15.10.2021 08:17
  • GÜNCELLEME16.10.2021 10:48

Failed state yani başarısız devlet.
Biraz daha açarsak, siyasal yapının egemen devletin yükümlülüklerini yerine getiremez hale gelmesi.
Örnek, Lübnan.

Fransızların yaklaşık 100 yıl önce hazırladığı bir anayasası var Lübnan’ın.
O anayasa tam anlamıyla kaos üretiyor, Lübnan için.
Cumhurbaşkanı Hristiyan Maruni, Başbakanı Sünni, Meclis Başkanı Şii oluyor.
Çok farklı etnik kimlikler var.
Ama uzlaşı asla sağlanamıyor.
Siyasi krizler bitmek bilmiyor.

Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’in kritik bir ülkesi Lübnan.
Fransızların buraya eskiden beri ilgisi var.
İsrail güvenlik gerekçesiyle Lübnan’ı müdahale alanı haline getirdi.
Dolayısıyla ABD de öyle.
İran ise Şiiler üzerinden siyasi ve silahlı grupları yapılandırarak, Lübnan’daki kaosa hizmet etti.

İç savaşlar, iç çatışmalar hiç durmadı.
Siyasi krizler, ekonomik krizleri tetikledi.
Enerji krizi geldi, yoksulluk dibe vurdu.
Üzerine bir de geçtiğimiz yıl Ağustos ayındaki liman patlaması, Lübnan’ı koşar adım failed state olma yoluna sürükledi.

Son sokak olaylarına bakacak olursak.
Beyrut limanı patlamasını soruşturan ilk hakim Hizbullah ve Şii Emel hareketinin müdahalesi sonucu görevi bırakmıştı.
Yerine bir başkası atandı.
Hizbullah ve Emel hareketi onu da istemedi.

Patlamayı soruşturan hakimlerin, olayla Hizbullah’ı ilişkilendiren raporları, Hizbullah’ı tedirgin etti.
İkinci hakim Tarık el Bitar’ı protesto eden yüzlerce Hizbullah yanlısı, Adalet Sarayına doğru yürüdü.
Görgü tanıklarına göre bir çoğu silahlıydı.
Lübnan’ı az çok tanıyanlar sokağa çıkan Hizbullahçıların silah taşıdığını bilir.

Ama onlardan önce başkaları silahları ateşledi.
Hakimi protesto eden Hizbullah destekçilerinin üzerine ateş açıldı.
Çok sayıda ölü ve yaralının olduğu, Hizbullah’la Lübnan ordusunun müdahalesine giden şiddetli sokak çatışmalarını patlak verdi.

Şimdi taraflar birbirlerini suçluyor.
Hizbullah’a göre katliamın sorumlusu silahlı sünni gruplar:
Ama onlar kim, net olarak tanımlanamıyor.
Belki batılı gizli servislerin, belki İsrail istihbaratının belki direkt İran istihbaratının kullandığı provokatörler.
Burası belli değil, çok sayıda iddia var.

Ama olup biten net.
Hizbullah’ın Beyrut patlamasındaki rolüne dikkat çeken bir hakim var.
O hakimin istifasını isteyen Hizbullahçılar var.
Ve onlara ateş açan sünni gruplar.

Hizbullah suçluyken, mağdur durumuna düşüyor.
Böyle bir şeyi İran da istemiş olabilir, Lübnan’ı karıştıran diğer güçler de.
Lübnan’da yine yeni bir şeylerin tezgahlandığını görüyoruz.
Ama nereye kadar?
Geçen sene Beyrut limanı havaya uçtuğunda artık Lübnan için geri sayım başladı deniliyordu.
Aradan 14 ay geçti.
Ortada gördüğümüz manzara, Lübnan artık sona doğru hızla yaklaşıyor.

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat