Nicedir “Bunlar Turgut Özal'a da az çektirmediler” düşüncesi zihnimde olarak dolaşıyor, ama konuya nasıl yaklaşacağımı kestiremediğim için bambaşka şeyler yazarak masadan kalkıyorum... Dün bir baktım, Doğan Medya Grubu'nun (DMG) bayağı irilerinden biri 'sirkatini' sütununa taşımış...

Hani, “Şecaat arzederken merd-i kıpti, sirkatin söyler” demiş ya şâir, vaktiyle dergi yönetmiş şimdinin köşe yazarı da, Turgut Özal'ı kızdırmak için yaptırdığı dergi kapaklarını sütununda sergilemiş... Derdi, Tayyip Erdoğan'ı iğnelemek... Neymiş, aynı türden kapaklar yapsaymış bugün dergiler, Tayyip Bey yapanın tozunu attırırmış; Turgut Bey ise ses bile çıkarmamış...

Bıraksanız, Özal'ı 'mazohist' yapıp “Bizim saldırılarımızdan keyif alırdı” diyecek...

Yazdılar, çizdiler, ülkemizin en vizyon sahibi devlet adamlarından biri olan Turgut Özal'a Çankaya Köşkü'nü dar ettiler... Kalbi daha fazla gerilimi taşıyamadığı için hayatını kaybetti Turgut Bey...

Şimdilerde hangi medya patronuna mikrofon uzatılsa, “En büyük günahım” diye başladığı cümleyi “Turgut Özal hakkında yaptığımız yayınlardır” diye bitiriyor... Özal'ın soluğunun kesilmesiyle sonuçlanan süreçte patronların günahı da vardı elbette, ama en büyük günah köşe başlarını tutmuş olanlarındı...

Geçmişten farklı olarak, şimdi yaptıkları sadece siyasilere fatura çıkarmıyor, kendi patronları da bayağı zarar görmeye başladı bunların yönettiği gazete ve dergilerin yarattığı çevre kirliliğinden... Dün haber ajansları şu haberi geçti:

“Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Doğan Yayın Holding (DYH) ve Hürriyet Gazetecilik A.Ş'nin kredi notunu düşürdü. Fitch, DYH'nin döviz ve yabancı para cinsinden BB- olan kredi notunu B+ düzeyine çekti, görünümünü de durağandan negatife çevirdi.

“Fitch'ten yazılı açıklamada kredi notunda yaşanan değişimin gerekçesi de ayrıntılı şekilde anlatıldı.

“DYH'in brüt borçlarının yüzde 97'sinin döviz cinsinden olduğuna dikkat çekilen açıklamada 'Buna karşın şirketin gelirlerinin YTL cinsinden olması endişelere yol açıyor' denildi.

“Holding'in toplam borçlarının 104 milyon dolara ulaştığı kaydedilen açıklamada özellikle yurtdışındaki iştiraklerin şirketin nakit akışı üzerinde ciddi bir baskı oluşturduğunun altı çizildi. Kuruluş, Doğan Grubu'nun İMKB'de işlem gören bir diğer iştiraki Hürriyet Gazetecilik'in kredi notunu da BB'den BB- 'ye indirdi. İndirime gerekçe olarak, DYH'nin içinde bulunduğu sıkıntılı mali durum gösterildi.”

Alın, buradan yakın.

Türkiye'nin en güçlü medya grubundan söz ediyoruz. Şu yakınlarda Almanlar'ın borsa değerinin çok üzerinde bir bedelle ortaklık pekiştirmesi bile yaramamış gruba... Derecelendirme kuruluşunun bu yeni duyurusundan yalnızca borsada işlem gören hisse senetleri etkilenmez, kredilerinin yeniden yapılanmasını arzu eden alacaklılar ile yeni kredi istenen bankalar da “Ne oluyor?” demeye başlar...

Bereket sağlam ve çok yönlü yatırımları bulunan, elindeki bankayı 2 milyar doların üzerinde bir değere yabancılara satmış bir holding bu... Böyle bir kuruluşu bile, yayın politikalarıyla, derecelendirme şirketlerine malzeme yaptılar ya! Ne kadar övünseler yeridir...

Önceki gün gruba en son katılan gazetede Bernard Madoff'un paralarını iç ettiği uluslararası yatırımcılar arasında bir Türk patronun da olduğuna dair bir haber okudum. Madoff, Nasdaq Borsası'nın eski başkanı; kendisine emanet edilmiş 50 milyar doları yok ediverdi. Aralarında hayır kurumlarından Steven Spielberg gibi film yönetmenlerine kadar aldatmadığı yok adamın... Musevi patronlar bile 'içlerinden biri' diye ona güvenmişler...

Habere göre, bizden bir patron da kanmış Madoff'a ve 23 milyon dolarını kaybetmiş... Citibank aracılığıyla Lehman tahvili alan işadamlarımızın kaybı da milyonlarca dolarmış... “Söz konusu yatırımcının dışında başka Türk yatırımcıların da parasının Madoff skandalıyla batmış olabileceği söyleniyor” deniliyor haberde…

Gazete, “Adının açıklanmasını istemeyen bankacı konuyla ilgili şunları anlattı” girişinden sonra bakın ne yazmış: “Parasını yurtdışı bankalarda tutan ve uluslararası piyasalardaki yatırım araçlarına ilgi gösteren çok sayıda Türk yatırımcı var. Yabancı bankalar yüzlerce yatırım seçeneği sunuyor. Bu seçeneklerin arasında yatırım fonları da var. Bu fonlar dünyanın dört bir yanında ülke tahvillerinden şirket hisselerine farklı yatırım araçlarına yatırım yapıyor.”

Umarım, parasını uluslararası tahvillerde veya dandik fonlarda yitirdiğini öğrendiğimiz yerli yatırımcılar arasında medya patronları yoktur.

Umarım yoktur.

Taha Kıvanç / Yeni Şafak
t.kivanc@yenisafak.com.tr