Dr. Sallaso’nun kunduzunun izinde
- GİRİŞ03.10.2011 06:21
- GÜNCELLEME03.10.2011 06:21
Eskiden daha ağır abiydi” dediği için kızacak değilim; hakikaten hafiflediğim muarızlarımın çapından belli... 1990’ların başında sırf benimle uğraşmak amacıyla silâh üzerine yemin eden bir çete kurulmuştu; ‘Beşli Çete’ diye burada afişe ettiğim...
Birini trafik kazasına, birini ‘derin devlet operasyonu’na kurban verdiğimiz, üçü hâlâ köşe sahibi Türk basınının bayağı ağır beş ismi birleşmişti karşımda... Şimdilerde iyice afişe olan yeni çetenin üyeleri hafif siklet kalıyor onların yanında... Hafiflemişim gerçekten...
Dostlarımdan biri, “Acaba Genelkurmay Başkanlığı’ndan arayıp mı ‘Dokundur şuna’ talimatı vermişlerdir?” diye sordu ve ekledi: “Silivri Cezaevi’nden telefonla aramaya izin vermiyorlardır herhalde...”
Meğer Silivri’de görülmekte olan davalardan sonuncusunun iddianamesine çetenin güllerinin birbirleriyle yaptığı telefon konuşmalarının metinlerini de eklemişler... Biri, “Beni Genelkurmay’dan aradılar, bir dilekçe yazarsam bana çakanları susturacak şekilde cevap vereceklermiş” bilgisini aktarıyormuş... Bir diğeri, yazdığı gazetenin yayın yönetmenine sinkaflı küfürler ederken, çetenin lider yardımcısı, yönetmenle ilgili habere benim fotoğrafımı da iliştirecekleri müjdesini veriyormuş...
Silivri’deki duruşmaları yakından izleyen bir meslektaşa, “Bu ne iş?” diye sorduğumda şu cevabı aldım: “Doğru, o tür konuşma kayıtlarının metinleri var. Bir yetkili, bana, ‘Çok daha dudak uçuklatan konuşmaların kayıtları da var savcıların elinde, onları ek iddianameye sakladıklarını sanıyorum’ dedi. Turpun büyüğü henüz torbada...”
(Köşe yazısının tamamını okumak için bu linki kullanabilirsiniz)
Taha Kıvanç / star
Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol