Mansur Yavaş, MHP’de MYK üyesi iken; Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye bir mektup yazmıştı. 

 

Mektupta, şöyle diyordu: “Dar bir kadronun elinden çıkan politikalarla Ülkücü Harekete ‘CHP ile Özdeş Parti’ suçlamalarını beraberinde getiren, çanak tutan bir anlayış sergilenmiştir. Maneviyatı içinde barındırmayan bir ülkücülük/milliyetçilik, MHP’yi CHP’den farksız hale getirecektir…”

Mektup haberi, Paralel Zaman’da çıkmıştı!

 

12 Haziran 2011 genel seçiminin öncesinden bahsediyoruz…

Üç yıl sonrasındaysa, 2014’te; Yavaş, CHP’den Ankara BŞBB seçiminde aday olmuştu!

Bu yaman çelişki, haliyle epeyce sorgulanmış; Mansur Bey ikna edici bir açıklama yapamamıştı.

NASIL, ADAY OLDU?

Sonradan CHP’li Sinan Aygün’ün, Sonradan CHP’li Mansur Yavaş’a yönelik “rüşvet/irtikâp” suçlamaları sırasında; Yavaş’ın CHP’den 2014’teki adaylığı bir kere daha gündeme geldi.

Sinan Aygün, o dönemde “Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla, Yavaş’a Ankara Büyükşehir adaylığını teklif ettiğini” açıkladı…

Aygün’ün anlattığına göre; işbu teklife, Yavaş şu karşılığı vermiş:

“Sen bana bunu nasıl teklif edersin? Hayatım, yıllarca bunlarla mücadele içinde geçti. Ben Ülkü Ocakları’ndan geliyorum. Bunu, kendime hakaret sayıyorum!”

*

Bu sözlerin sahibi Yavaş; nasıl oldu da 2014’te “hızlıca” CHP’nin adayı oluverdi?

Sinan Aygün, Yavaş’ı bu adaylığa FETÖ’nün firari imamlarından Ayhan Atalay, Rahmi Bıyık ve Hüseyin Saruhan’ın ikna ettiğini öne sürüyor!

*

CHP’den adaylık teklifini “kendisine hakaret kabul eden” Mansur Bey, “Kaybettiği 2014 seçimi ile kazandığı 2019 seçiminin evvelinde CHP’den adaylığa nasıl ikna edildiğini” hala daha makul bir biçimde izah edebilmiş değildir.

*

CHP ile FETÖ’nün, Komprador Burjuvazi’nin eliyle 2012’nin Şubat ayından itibaren “stratejik ortak” haline getirildiğini; tam da burada hatırlayalım!

OLAYIN, BİR DE BU TARAFI VAR

Evet, Paralel madalyonun bir de öteki yüzüne bakalım…

CHP’li Mansur Yavaş savcılığa yaptığı suç duyurusunda CHP’li Aygün’ün şimdilerde firari olan FETÖ’cü işadamlarından Ömer Akgül ve de aile üyeleriyle ortaklığına dikkat çekerek Aygün’ü FETÖ’ye finans sağlamakla suçladı!

Mansur Yavaş’ın savcılığa verdiği altı sayfalık dilekçeye göre…

“FETÖ’nün Ergenekon Kumpası döneminde gözaltına alındıktan sonra -14 Temmuz 2007’de serbest bırakılan Aygün; iki sene sonra 3 Kasım 2009’da FETÖ’cü Ömer Akgül ve kardeşi Mehmet Akgül ile Akgül Yap Sat İnşaat şirketini kurdu…

17-25 Aralık 2013’ten bir yıl sonra ise Ömer Akgül yüzde 35 hissesinin yüzde 10’unu Sinan Aygün’e diğer hisselerini aile üyelerine sattı…

Sonrasında hisse devirleri neticesinde Aygün şirketin tamamına sahip oldu…”

BOŞ YOK

Bütün bunlar, FETÖ’nün sadece Ankara’daki arazileri değil tüm tarafları, alayını parsellediğini gösteriyor!

*

Bu arada, unutmayalım…

CHP’nin FETÖ ile bağlantısını deşifre eden her kim varsa -Birgül Ayman Güler’den Yılmaz Ateş’e kadar; “Voice of America” Mister Kemal’in Partisi’nden ihraç edildi, ediliyor!

CHP, GÜNDEMDEN DÜŞMÜYOR

2019’un son demlerinde “peş peşe iki hasarlı” gündemin odağındaki CHP’de son tahlilde “asıl yumruğu” kim yiyor?

Boks maçlarında, bazen boksörün “hasmına savurduğu sert yumruk” hakemin suratına isabet eder ya! Onun gibi…

Gündemi teslim alan CHP’li Sinan Aygün ile CHP’li Mansur Yavaş’ın “rüşvet” yahut “irtikâp” kavgasında esaslı yumruğu yiyen de CHP’nin Genel Başkanı’dır!

*

Şu “Saray’daki CHP’li!” tartışmasının faturası da Kemal Kılıçdaroğlu’na çıkmıştı…

Rahmi Turan’ın yazısına balıklama atlayan ve “Olay doğrudur!” diye üstlenen kendisiydi!

Sözcü’deki, Hürriyet’tevki veya CNN Türk’teki malum Eşik Bekçilerinin; Bay Kemal’i gözbağcılık numaralarıyla kurtarmagayretleri çöpe gitmişti.

*

Yeri gelmişken: Muharrem İnce’nin “Partimin içinde çete var”diye feveran edenaçıklamasını da unutmuş değiliz!

Ekran Maydanozu olarak sahne alan CHP’li malum “gazeteciler” Muharrem Bey’e “CHP’nin içindeki çete dediklerin kimler, yahu?” diye de zinhar sormuyorlar! 

Yeni Şafak