Parçalanma var mı?
- GİRİŞ13.11.2010 07:16
- GÜNCELLEME13.11.2010 07:16
Toplumumuzun kimi kesimleri son yaşanan olayların ışığı altında; istenmeyen bir "parçalanmadan" söz ediyorlar.
Son söylemem gerekeni baştan söyleyeyim; bence herhangi bir parçalanma yok. Sadece belli nedenlerden ötürü bir "yalnızlık" hisseden kimi grupların; kelimenin tam anlamıyla "ezberleri bozulduğundan"; toplumda bir parçalanma yaşandığı düşüncelerini yaymaları, böyle yanlış bir görüntü ortaya çıkartıyor.
Bu türden grupların parçalanma düşünceleri öylesine abartıldı ki; 12 Eylül referandumunda ortaya çıkan iki farklı görüş; parçalanmış olmanın göstergesi değerlendirildi. Bir referandumda birbirinden farklı iki görüş dışında nasıl bir sonuç alınabilirdi ki?..
Xxxxx
Aslında 12 Eylül 1980'in "armağanı" (!) olan kimi kurumlar ve uygulamalar; memleketimizde bir parçalanmaya yol açabilecek şeylerdi. Fakat (çok şükür); halkımızdaki devlete karşı olan sevgi ve saygı böyle bir parçalanma yaşanmasına engel oldu.
Bu konuda ilk zikredilmesi gereken şey; öyle sanıyorum ki mantık dışı bir seçim barajı. Dünyanın belli başlı demokrasilerinin hiçbirinde; böylesine yüksek yüzde 10'luk bir seçim barajı görülmez.
Zira bir demokraside milletvekili genel seçimlerinden beklenen şey sadece "homogan" (türdeş) bir parlamento oluşturulması değil; bambaşka şeylerdir.
Ve bunların en başta geleni; toplumdaki tüm düşünce ver eğilimlerin barış içinde parlamentoya yansımasıdır. Bu beklenti özgürlükçü demokrasinin en temel işlevlerinden biri olduğu gibi; bir noktada varlık nedenidir.
12 Eylül'ün "süper zekâlı" (!) generalleri; hiçbir zaman değişmeyen "akıl danelerinin" laflarına kanarak "Ne oluyor bu kadar çok siyasal parti. Bize iki buçuk parti yeter" diye atıp tutuyorlardı.
Bu mantığın antidemokratik ruhu bir yana; şu anda Türk siyasal yaşamındaki siyasal parti sayısı 50'nin üzerinde ve yeni partiler de oluşmak üzere. Aslında bu kadar çok siyasal parti oluşmasının; ülkemiz koşullarından kaynaklanan bambaşka nedenleri var.
Bir siyasal partinin varlık nedeni; ya tek başına ya da bir koalisyonun ortağı olarak siyasal iktidara gelmektir. Bizdeki mevcut siyasal partilerden büyük bir çoğunluğunun böyle bir hedefleri yok.
Bizdeki çok sayıdaki siyasal partilerin kuruluş nedeni; "acaba bir başka partiden seçilmiş olan ya da bağımsız seçilen birkaç milletvekilini partimize katar ve muhtemel bir koalisyonda yer alabilir miyiz" umudu. Zira bir zamanlar MHP (eski yasayla) TBMM'ye sadece 2 milletvekili sokabilmesine karşın "1. Milli Cephe" koalisyonunda; biri başbakan yardımcısı olmak üzere 3 bakanlık kapıvermişti...
Çok sayıdaki siyasal parti liderinin gönlünde böyle bir şey yatıyor gibime geliyor...
Çok sayıda siyasal parti kurulmuş olmasının bir başka nedeni parti kurucu ve liderlerinin; "acaba iktidar adayı büyük partilerden biri bizimle birleşmek ister mi" umut ve temennisi oluyor. Gerçekten öyle siyasal partilerimiz var ki; liderinin "değeri" ve "karizması"; gerçekten partisinin etkisinden çok daha büyük. Bu isimleri kazanmak isteyenler çıkabilir.
Ve yüzde 10 gibi mantıksız bir baraja rağmen bu gibi nedenlerle çok sayıda parti kuruluyor ve bir tabeladan ibaret de olsa yaşayabiliyor.
Xxxxxx
Yüzde 10'luk bir seçim barajı çok sayıda parti kurulmasını engellemiyor ama bu çok sayıda partinin TBMM'ye girmesini ciddi bir biçimde engelliyor.
Ve bu durumda TBMM birkaç partinin tekelinde kalıyor. Hatta iş böyle sürerse bir "çift partili sisteme" bile gidilebilir. Unutulmaması gerekir ki; çift partili sistem dediğimiz sistemde parlamentoda sadece iki parti olmaz. Bu iki partinin yanı sıra üçüncü ve hatta dördüncü bir parti olabilir. Örneğin Almanya'da; siyasal sistem çok uzun yıllar "çift partili sistem" iken Sosyal Demokrat Parti ve Hristiyan Demokrat/Sosyal Hristiyanlar'ın yanı sıra; üçüncü bir parti olarak
Hür Demokratlar vardı. Daha sonra Yeşiller ve Sol Parti'nin ortaya çıkmasıyla Almanya Parlamentosu (Reichstag) çok partili bir yapıya büründü.
Bizde; TBMM'de yüzde 10 baraja rağmen 4 partinin grup kurması bir noktada memnuniyet vericidir. Zira TBMM'de sadece 2 parti olması ister istemez bir parçalanma ortaya çıkartabilirdi.
Yorumlar3