Evinizi uzun dişli, uzun tırnaklı, kıllı, sırtındaki keseciklerde yavrularını taşıyan küçük yaratıklarla paylaştığınızı düşünün. Gece, elinizde masal kitabınız, çocuğunuza masal okumaya gittiğinizde minik yavrunuzla birlikte ona sarılmış uykuya dalmaya çalışan o küçük yaratığa da bir öpücük verdiğinizi...

ARTER'de geçen hafta açılan sergi işte bize böyle bir hayat, böyle bir dünya sunuyor. İstiklal Caddesi üstündeki mekanın vitrininde bizi ilk önce bir sevgili çift karşılıyor. Birbirine sarılmış, sevgilerinin tadını çıkartan bu güzel çift, insanı gülümsetiyor. Bu yapıtın adı Aşıklar. İki tane scooter bu aşkın kahramanları. Böylesine güzel bir karşılama ile girdiğimiz mekan bizi, yine scooter parçalarından yapılmış iki çocuğun oyununa götürüyor. Etle Tırnak gibi ayrılmayacak olan bu iki çocuk da, tıpkı aşıklar gibi, insanın sevdiğine, kardeşine, arkadaşına beslediği sevgiyi çok iyi ifade edebilmiş bir yapıt. Hemen yanı başında ise, hışırdayan sesi ve dalgalanan görüntüsüyle ekranlara yansıyan ağaçlar var (Plastikoloji). Ekranlar arasında, sanal bir bahçede/ ormanda, yaptığımız küçük bir tur, yeşilin bize hem ne kadar yakın hem de yakın bir gelecekte ne kadar uzak olabileceğini gösteriyor.

Merdivenler bizi yukarıya götürdüğünde ise daha farklı bir dünyayla buluşuyoruz. Bir çoğumuzun algılarını zorlayan, kendimizi, değer yargılarımızı, endişelerimizi ve daha bir çok şeyi sorgulatan yapıtlarla karşılaşıyoruz. Duvara asılmış kesecikler içinde yaratıklar, bu yaratıklara merakla bakarken yüzüne fırlayan bir tanesi ile irkilmiş bir kadın, nesli tükenmekte olan bir balığı (Blobfish) üzüntü içinde ellerine alan bir adam, bir beşiğin içinde sevimli mi sevimli bir bebek yaratık, çocuğunu emziren bir anne yaratık, yatağın içinde uyuyan çocuğa sarılmış başka bir yaratık, kucağında uyuya kalmış bir yaratığa yaslanarak uyuya kalmış bir çocuk ve daha bir çok örnek. Her bir yapıt bir öncekinden çarpıcı ve her bir yapıt daha bir düşündürücü. İlk etapta bizi ürküten görünüşleriyle bu yaratıklar korku, çekinme ve tiksinti yaratsa da bir süre sonra samimi taraflarını görmeye başlıyoruz. Acıma, şefkat, sempati ve sevgi ile karışmaya başlıyor duygular.

Avustralyalı sanatçı Patricia Piccinini yapıtlarıyla ilk kez ülkemizde. Başak Doğa Temür'ün küratörlüğünde düzenlenen sergi bize başka, olası bir dünyanın kapılarını açıyor. İnsanların birbirleriyle, doğayla , başka canlılarla ilişkilerini sorguluyor. Piccinini, bu sergideki işlerinde silikon, poliüretan, insan saçı, fiberglas gibi malzemeler kullanarak son derece gerçekçi görünen yapıtlar koyuyor ortaya. Sadece heykeller değil, enstalasyonlar, videolar, desenler de bu 'farklı' dünyanın ortaya çıkmasında birer araç olmuşlar. Bir kısmı tamamen hayal ürünü olsa da, tuhaf olmakla birlikte gerçek olan yaratıklar da var. Piccinini, büyük bir duyarlılıkla araba koltuğunda betimlediği Bulunmuş Bebek başlıklı yapıtında Çin'de dışlanma korkusu, tek çocuk politikası ve daha başka sebeplerden sokaklara bırakılmış yarık dudaklı çocukların dramına parmak basıyor. Ya da Toplanma başlıklı video enstalasyonunda, boş bir evde yerde bilinçsiz/ uyku halinde yatmakta olan ama huzurlu görünen bir çocuğun etrafında dolaşan ve de çoğalan küçük varlıklar aracılığıyla endişe ve huzursuzluk hissi yaratıyor.

Sergi, 'birlikte' yaşamanın nasıl bir şey olduğunu göstermek açısından oldukça etkileyici bir görsel dünya koyuyor ortaya. Ön yargılarımızdan kurtulmanın ne denli önemli olduğunu, kendimizden daha güzel, daha çirkin, daha akıllı, daha budala, daha 'başka' olan(lar)la yaşamanın önemini ön plana çıkarıyor. Yavaş yavaş yok ettiklerimizi korumamız, kendimizden uzaklaştırdıklarımızı kabullenmeye başlamamız, sinirimizi bozanları/ anlayamadıklarımızı/ anlamlandıramadıklarımızı sabırla anlamaya çalışmamız gerektiğini vurguluyor.

22 Haziran'da ARTER'de izleyicisi ile buluşan bu sergi 21 Ağustos'a kadar görülebilir.

Kısaca;

18. İstanbul Uluslararası Caz Festivali 30 haziran akşamı açılış töreni ve bir konser ile başladı. Önümüzdeki üç hafta boyunca 40'tan fazla konser ile kulaklarımızın pası silinecek. Festival'de Herbie Hancock, Paul Simon, Wayne Shorter, Marcus Miller, Jamie Cullum gibi ustalar sahne alacak ve Miles Davis anılacak.

"Andy Warhol Hareket Halinde" sergisi 9 Temmuz'a kadar Galerist'te görülebilir.

Tülay Kazancı- Haber 7

info@tulaykazanci.com

www.tulaykazanci.com