Milli formayla TT Arena'yı salladı!

  • GİRİŞ11.07.2011 01:35
  • GÜNCELLEME11.07.2011 01:35

İlk gençlik yıllarının en unutulmaz anlarına, üstü tozla kaplanmış hatıralarına eşlik eder Bon Jovi şarkıları. Başa sarılmaktan eskiyen kasetlerde bitip tükenmeyen bir enerjiyle söyler şarkılarını Jon ve Richie.

Geçen akşam, aradan tam 18 yıl geçmişken bir kez daha çıktılar Türk seyricilerinin karşısına. İlk seferinde izleyemediğim bu efsane grubu bu kez sahnede izledim, çok sevdiğim şarkılarına eşlik etme fırsatı yakaladım. Jon, Richie, Tico ve David için sanki aradan yıllar geçmemiş gibiydi. Son derece canlı, sempatik, enerjik ve hayat doluydu her biri. Bon Jovi ile müzik ziyafeti aralıksız 2,5 saat sürdü. Şarkılar ard arda geldikçe sanki grup üyeleri de yeniden şarjlanıp daha bir canlı devam ettiler bu görsel ve işitsel şölene.

Türk Telekom Arena'da gerçekleşen konsere ilgi de fazlaydı haliyle. Binlerce kişinin bir ağızdan söylediği balladlarla yer yerinden oynadı. Bir ara Jon üstündeki ceketi attığında başlayan çığlıklar, ışıklar sönüp tekrar yandığında üstündeki milli formayı giymesiyle inanılmaz bir hal aldı. Bon Jovi yazılı 10 numaralı formayla dakikalarca alkışlandı Jon.

Hepimizin yıllarca büyük bir beğeniyle dinlediği şarkılar teker teker çalındı konserde. Always, Bad Medicine, Wanted Dead or Alive, Born to be My Baby, Bed of Roses, It's My Life, Have a Nice Day, Diamond Ring, Blaze of Glory bunlardan sadece birkaçı. Kişisel favorilerim arasında bulunan Bad Medicine'ı söylerken Jon aniden şarkıyı kesti ve Roy Orbison'un Pretty Woman şarkısını söylemeye başladı. Sonra da yeniden yumuşak bir geçişle Bad Medicine'e devam etti.  Bu da gecenin en tatlı süprizlerinden biri oldu.

Ancak konserin tek olumsuz yanı ses düzeninin oldukça kötü olmasıydı. Konuşmaların ve enstrümanların sesi kulağımızda patladı durdu. Bu tabii zaman zaman keyifsizlik de yaratsa ortamın genel ihtişamını bozamadı.

Son yıllarda ülkemize gelen şarkıcılar ve gruplarla hepimizin geçmişinde özel yer edinmiş şarkıları onlarla beraberce söyleme şansını elde etmiş oluyoruz. Her konser tabii ki de bu konser kadar canlı ve duygu dolu geçmiyor. Bazısı hayal kırıklığına da neden oluyor ancak yine de herşeye rağmen hayatımızda önemli bir yere sahip olan şarkıları sahipleriyle birlikte tek bir ağızdan söylemek gibisi yok.

 

Kısaca;

"Herkese opera" sloganı ve etkileyici tanıtım afişleriyle sesini duyuran 2. Uluslararası İstanbul Opera Festivali 1-21 Temmuz tarihleri arasında devam edecek. Festival boyunca Topkapı Sarayı, Yıldız Sarayı, Aya İrini gibi tarihi mekanlarda Zaide, Aşk-ı Memnu, IV. Murat gibi birçok opera izlenebilir. Ayrıntılı bilgi için bu siteye bir göz atın. 

Tülay Kazancı-Haber 7

info@tulaykazanci.com

www.tulaykazanci.com



Yorumlar2

  • İbrahim Dursun 12 yıl önce Şikayet Et
    HAZ/TAD ALMADA KİŞİLİKLER VE KİMLİKLERİN ETKİSİ!-1. Herkesin herşeyde beraber olması,aynı şeylerden haz/tad alması beklenmemeli.Bu anlatılanların kendim üzerinde zerre kadar etkili olacağını sanmıyorum.Demek, etki kişiliklere göre değişiyor.Birilerini coşturan Jon Bon jovi bizi kızdırıyor ya da tiksindiriyor.Neden acaba dersiniz?Demek ki, insanların kişiliği ile tad/haz alma durumlarıda değişiyor.Birileri içki şişelerini alıp kafa çekip haz aldıklarını şuursuzca nara atarak ilan ederken, aynı ortam bizi tiksindirip içmeden ortamın rezaletinden öğürtüyor.Demek ki,kişilik çok önemli..İnsanların zevk ve tad hislerine kimlikleride çok etkili bizce.Yani ait olduğu yer,hem kişiliklerinin oluşmasında çok etkili hemde kimliklerinin.Daha önceki yazılarını zevkle okuduğum yazarın bu yazısı bana yabancı geldi.Şu opera ve rock müziğini zerre kadar sevdiğimi sanmam.Sevmediğim yemek midemi bulandırdığı gibi onlarda aynı can sıkıcı şeyler benim için..Neyse kısa keselim! Bu konuda daha çok yazacak şey var.Said ve şaki hususu ve kader!VesSelam
    Cevapla
  • emir mehmed 12 yıl önce Şikayet Et
    malayani?. malayani?
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat