Kaderiniz Karun'a benzemesin…
- GİRİŞ16.01.2011 00:34
- GÜNCELLEME16.01.2011 00:34
Hayat felsefesini sevgi, ilgi ve beğeni üzerine inşa etmiş bir takım insanlar çevrelerine imitasyon davranışlar sergileyerek karakter bozukluklarını ortaya koyarlar.
Bu imitasyon davranışın sergilendiği durumun adı; ’’şımarıklık’’tır…
Tüm istekleri yerine getirilenlerle, çaba harcamadan maddi kazanç sağlayanların kesişim kümesinde kapris vardır. Kaprisli olan bu insanların bünyelerinde şımarıklık tohumu filizlenmiştir. Şımarıklık tohumunun filizlenip yeşermesi ise çevrelerindeki insanların sayesinde olur.
Çocukluktan itibaren bilinçsiz sevgi patlamasına maruz kalanlar büyüdüklerinde aynı ilgi ve alakayı tüm çevrelerinden bekledikleri gibi dünyanın merkezinin kendileri olduğu düşüncesine kapılırlar. Kendileri herkesten üstün, başkaları ise onların gözünde eziktir.
Bu insanların yürüyüş şekilleri, insanlara tepeden bakan göz ifadeleri ve hareketlerinden ‘ben kompleksliyim’ diye bas bas bağırdıklarını duyabiliyorum…
Sebepsiz kapris yapanlar, ukalalık yapanlar, gereksiz yerlerde aksi,
hazımsız, aşağılayıcı üsluplarla konuşanlar, ne kadar itici olduklarını, ne kadar kompleksli göründüklerini ve hatta ne kadar komik göründüklerini fark edemezler. Aslında komik derken bu davranış biçimindekilere gülmelimi yoksa acımalımı bilemiyorum…
Kimi zaman bukalemun gibi değişkenlik gösterenlere de rastlamamız mümkün. Bunlar bazen maske takıp normal tutum sergiler, bazen de şımarıklık paketini raftan kapıp açıverirler. Yani ortamına göre şımarırlar…
Birde bir takım özellikleri ön planda olan tipler vardır; başkalarına göre daha güzel, alımlı, zeki, kültürlü, başarılı, daha çok imkânları olan, daha zengin… Bu özellikleri hazmedenlere lafım yok ama hazmedemeyenlerin sahip oldukları her türlü özelliği kendilerine verilmiş bir lütuf olarak algılamadan şımarmayı kendilerinde hak görmesi beni üzüyor. Üstelik şükretmesini bilmeden…
***
M.Ö. 560’larda Likya Kralı Karun’un şımarıklığının hazin sonu Kuran-ı Kerim’in Kasas suresinin 76. ayetinde şöyle yer alır: Karun, Hz. Musa’nın kavmindeydi. Kavmine karşı böbürlenerek onlara zulmetti. Kavmi ona ‘Şımarma! Zira Hakkı Teala şımarıkları sevmez!’ demişti. Sonunda Karun da, evi de yeraltında kaldılar!
***
Bilimsel açıdan düşününce şımarık olandan çok şımartanın hatalı olduğunu kabul etmemiz gerekir. Şımartılmayan insan şımarık olmaz.
Durum böyle olunca bende neden şımarık olmadığımı çözdüm; Hiçbir zaman şımarmadım çünkü hiç şımartılmadım…
Bilinçli yetiştirilen, bilinçli sevilen kişilerin hazım problemi, güven problemi olmaz ve dolayısıyla da şımarık olma ihtimali olmaz.
Sahip olunan nimetlerden dolayı şımarmanın ne büyük akılsızlık olduğunun fark edilmesi gerekir
Şımarmaya çanak tutan şımartanların sizden uzak durması dileği ile…
Tülin Elçi - Haber 7
tulinelci1@hotmail.com
Yorumlar5