Dünyanın merkezi olduklarını ve tüm insanların kendi eksenleri etrafında olduklarını baz alarak hareket eden işveren sahipleri tabiri caizse “Egolu Patronlar”…

Egolu Patronla çalışmak zordur. Sabır ister… Cesaret ister… Yürek ister…

Egosunu sizin üzerinizde tatmin etmesini göze alıyorsanız, dominant bir karakterseniz, resesif bir karaktere bürünmek sizin için önemli değilse, kendinizi değersiz ve işe yaramaz olarak görmek sizin canınızı sıkmıyorsa, kişiliğinize tecavüz edilmesine sessiz kalıyorsunuz ya da her şeyden önemlisi ciddi anlamda maddi sıkıntılarınız varsa egosu üst seviyelerde uçuşan patronlarla çalışabilmeyi de göze alıyorsunuz demektir.

Bu tip patronlar profesyonellikten nasibini almamışlardır. Açıkçası profesyonel olmak adına çaba harcamaya ihtiyaç duyduklarını söyleyemem.

Böyle bir patronun önyargılarını yok edebilme ihtimali var mıdır?

Onlara göre tüm çalışanları tembel, işi bilmez, vasıfsız, hepsi kötü, hepsi hata yapıyor, hepsi amatör, hepsi… hepsi… hepsi…

Böyle bir karakter sizin üstünüzse vay halinize! Bir müddet sonra ‘’yandım Allah!’’ nidalarıyla çıplak ayakla kaçacak delik ararsınız ya da susup, her şeye boyun eğen, güvensiz, ezik bir insan olarak yaşamınıza devam edersiniz tabi buna yaşamak denirse…

Soruyorum size…

Başkalarına belki de tüm hayatını kötü etkileyecek şekilde psikolojik zarar vermeye, mutsuz bir birey olarak yaşama tutunma mücadelesinde bir tekme vurmaya kimin ne hakkı var ki…

Çalışan kişi emek verir, parasını alır. İşçi sınıfındaki emekçileri hor görmeye kimsenin hakkı yoktur.

Bir işletmede yapılabilecek en büyük yatırım insana yapılan yatırımdır. Motivasyonu düşük, mutsuz çalışan bir personel işletmeye faydasından ziyade zararı dokunur. Hiyerarşik sistemle düzenin kısa vadede başarı elde edeceğini uzun vadede zarar vereceğini dünyada ismini duyurmuş birçok şirketlerden görebiliyoruz.

Klasik yöneticiler hiyerarşik sistemin uygulayıcısı olarak belki ekibini mükemmel çalıştırırlar, ancak yüzlerinde korku ve mutsuzluk ifadeleri eşliğinde…

Lider yöneticiler de özellikle karizmatik lider olanlar; duyguları harekete geçirerek işe koyulurlar, hataları cezalandırmaktan ziyade başarıyı ödüllendirirler. Böylelikle astları üzerinde etkileyici bir yapıya sahip olan liderler, ekibini günden güne başarıya sürükler ve dolayısıyla şirketini…

Rahat, korkusuz, gerilimsiz bir ortamda çalışan ekip başarılı olur.

Bazen tüm dünyayı yönetmek isteği geliyor içimden, insanı sömüren, adaletin olmadığı, haksızlıkların olduğu düzeni ağzımdan çıkacak tek kelimeyle değiştirecek güce sahip olmak istiyorum. Despot rejimi ortadan kaldırıp, bu rejimi uygulayanları eğitmek, eğitilmeyenlere de hamurabi kanunlarını uygulamak istiyorum. O zaman bu sistemin hatalı olduğu anlaşılır belki…

Korkutularak çalıştırılan ekipten hiçbir verim beklenmemesi de çok doğal. Korku sonucu salgılanan adrenalinin insanların mantıklı düşünüp, verimli olmasını tamamen engellediğini bilmek gerekir..

Bazen çok güçlü olmak istiyorum. Öyle bir güç ki adımlarımla yerler; konuşmalarımla tüm dünya sarsılsın.

Sarsılsın ki insanlar kendilerine gelsin…

Egolu patronların sizden uzak durması ve kalplerine iyilik meleğinin dokunması dileği ile…

Tülin Elçi - Haber 7
tulinelci1@hotmail.com