Kırmızı kravat

  • GİRİŞ15.07.2020 13:45
  • GÜNCELLEME15.07.2020 13:45

Bazen çok yalın anlatmak gerekir. En basit ve en kısa cümlelerle. Hiç eğip bükmeden. Malum bugün 15 Temmuz işgal girişiminin ve bastırılışının dördüncü sene-i devriyesi.

Kalkışmayı kim yaptı?

FETÖ terör örgütü!

Arkasında kim vardı?

ABD, BAE, SUUD, derin Avrupa ve dahi ‘güneydeki çok sevdikleri ülke’ İsrail.

Amacı neydi?

Erdoğan’ı devirmek.

Peki, CHP bu kirli organizasyonun neresindeydi? Yahut bugünkü ortakları?

Hatırlayın o gece İstanbul Atatürk Havalimanı’na inen Sayın Kılıçdaroğlu için darbeciler tanklarını çekmiş, oradan ayrılmasına müsaade etmişlerdi.

O ise Bakırköy Belediye Başkanı’nın evine gitmişti. Sakal tıraşını oldu, duşunu aldı, kıyafetlerini değiştirdi, kırmızı kravatını taktı, kahvesini istedi, bacak bacak üstüne atıp ekran karşısında olan biteni izlemekle yetindi.

Kendisinden ‘CHP teşkilatlarını sokağa davet etmesi’ istendiğinde, ‘iyi de onların can güvenliğini kim sağlayacak’ diye sordu.

O bunu sorarken sokaklarda insanlar kahpelerin kurşunlarına hedef oluyordu. Tankların paletleri altında şehit düşüyordu.

O ekran karşısında kahvesini yudumlarken, Türkiye bir büyük işgale direniyordu.

Kemal Bey’in bu direnişte zerre emeği yok.

Mesela aslanlar gibi sokağa çıksaydı, daha da ilerisini söyleyeyim bedenini Erdoğan’a siper etseydi. CHP’lileri sokağa çağırsaydı. Meydanlarda kendisi de nöbet tutsaydı. Kesinlikle söylüyorum, kahraman olurdu.

O ne yaptı peki? Bu şanlı direnişi kirletmeye kalkıştı! ‘Tiyatro’ dedi, ‘kurgu’ dedi. Daha da ileri gidip, darbecileri savunmaya cüret etti.

’20 Temmuz darbesi’ diye kirli bir kavram üretti, FETÖ ile mücadeleyi baltalamaya çalıştı.

Yaptı bunları.

FETÖ için Ankara’dan İstanbul’a yürüdü.

MİT tırları kumpasının bir parçası oldu.

17/25 emniyet yargı darbe girişiminin sözcülüğüne soyundu.

FETÖ marifetiyle devrilen Deniz Baykal’ın koltuğuna oturdu.

Niye yaptı bunları?

Nasıl yapabildi?

Erdoğan’ı devirip koltuğuna oturmak için mi?

Şayet öyle olsa idi, 15 Temmuz’a direnir sonra da Erdoğan’a dönüp ‘ben sizi uyarmıştım, dinletemedim, siz açtınız bu belayı başımıza’ derdi.

İlk seçimde de Kemal Bey’i kimse tutamazdı.

Ama bunları diyebilmek için FETÖ’den ari olmak gerekmez miydi?

O da biliyordu ki; CHP’nin efsane Genel Sekreteri Kasım Gülek’in peydahladığı Fetullah Gülen’i, ‘Türkiye’nin başına Erdoğan bela etti’ diyemezdi.

O da biliyordu ki, 50-60 yaşındaki generalleri, paşaları Erdoğan’ın 15 yıllık iktidarına mal edemezdi.

Ve yine o da çok iyi biliyordu ki; Erdoğan’dan başka hiçbir babayiğit FETÖ ile mücadeleyi göze alamazdı.

Soralım Kemal Bey’e o vakit; FETÖ medyasının önüne yardımcılarınızı, milletvekillerinizi niçin nöbete gönderdiniz?

Bank Asya kapatılmasın diye verdiğiniz mücadele ne kadar da göz yaşartıcıydı?

Şuracığa bir cümle daha bırakmak isterim. Bugün Libya’da terörist Hafter’in arkasında kimler var? BAE, SUUD, ABD, İsrail!

Başka?

Bir de Kemal Bey ve partisi!

Vah ki vah!

İşte bu yapının Erdoğan’ı devirme aşkında bir milim sapma olmadı.

15 Temmuz’daki niyetleri hala dipdiri!

Vazgeçmeyecekler!

Kılıktan kılığa girip hedeflerine ulaşmayı deneyecekler.

Ve son bir not.

FETÖ kötü bir ruhtur. Beden bulmadan yaşayamaz. Maalesef yine irili ufaklı birçok beden buldu kendisine. Yeniden medya sahibi oldu. Ne acıdır ki, şimdi o medya organlarını var ettiği belediye başkanlarıyla fonluyor.

Takdir milletin. Ya görüp oyunu bir kez daha bozacak, ya da bu vatanı tarih sahnesinden silmek isteyenlerin değirmenine su taşıyacak.

Allah bu millete o günleri bir daha yaşatmasın.

Âmin!  

AKŞAM

Yorumlar3

  • Fikret Bostan 3 yıl önce Şikayet Et
    Aklına fikrine ,ağzına sağlık turgay bey,aklımızdan geçen derleyip toparlayıp bir araya getirip söyleyemediğimiz ne varsa hepsini eksizsiz söylemişsiniz sağolun var olun.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • mehmed 3 yıl önce Şikayet Et
    Kahraman olmak için helal süt temiz kan paak nesep gerekir...
    Cevapla Toplam 7 beğeni
  • enver 3 yıl önce Şikayet Et
    biz her hainliğin karşılığının millette olduğunu söylüyoruz tamam da; millet sadece oy zamanı bu cevabı veriyor. seçimden seçime geçen sürede bunlar bukalemun gibi değişikliğe uğruyorlar ve yine memleket millet zarar görüyor, bunların bir yükü olmadığından keyfi bunlar sürüyor meyvelerini bunlar yiyor. bu kısır döngü devam eder gider mi? bizler, bu külfetli ne zamana kadar taşıyacağız? başka bir çaresi yok mu?
    Cevapla Toplam 3 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat