Olağanüstü zamanlardan geçiyoruz. Önceliklerimiz değişiyor, artık toplum sağlığı ve kitlesel yaşam endişelerimiz ön planda ama bir taraftan da yaşam tüm hızıyla devam etmek zorunda. İşte bu ikilem gibi görülen durum aslında bizim yaşamımızı güvenli şekilde sürdürmemiz için yeni yöntemleri geliştirmemiz gerektiğini de bize gösteriyor. Eğitim alanında özellikle üniversiteler boyutunda çok hızlı adımlar atıldığını gördüm. Şimdi tüm dünya pandemi döneminde eğitimin devamlılığını sağlamak için çalışıyor. Bütün dünya ülkeleri okul ve eğitim sistemi konusunda kararlar alıyor. Bizde durum biraz daha farklı; her alanda normalleşme ve yeni normale uyum hızla sürerken maalesef eğitimde bir türlü adım atamıyoruz. En son bakanlık 21 Eylül’ü gösterdi. Şimdi tartışıyoruz hep beraber; bu kararın sebebi ne olabilir. Neden 31 Ağustos olmadı da 21 Eylül neden olacak. Ne olacak ki biz 21 Eylül’de okulları açacağız. Yani hep birlikte Godot’yu bekliyoruz.

Ama bu konuda adım atmaya çalışan kurumlar var. Dün bir lansmana katıldım. Eğitimin devam edebilmesi adına en fazla çalışan kurumlardan olan Bahçeşehir Kolejleri hibrit eğitim ve dijital yapay zekâ tabanlı eğitim aracı “metodbox” ve onun kullanım yüzü “SeeMeet” platformlarını tanıttı. Öncelikle bu dönemde diğer kurumlar gibi “nasılsa MEB açılmayacak dedi biz de bekleyelim” demek yerine “nasıl yapabiliriz, eğitimi ara vermeden devam ettirebiliriz?” sorusuna cevap aradıkları için kutluyorum. Her koşulda her ortamda eğitime ara vermemek temel derdimiz olmalı.

Metodbox BK Mobil tarafından hayata geçirilen ilk yapay zekâ tabanlı eğitim platformu, öğrencilerin kişiye özgü öğrenme süreçlerini takip edip ona göre okulu, veliyi, öğrenciyi yönlendiriyor. Eğitimin temel argümanı olan doğru ve hızlı karar alınmasını sağlıyor. İçerik sağlama altyapısına göre de her öğrenciye uygun çalışıyor. Bu platformu Bahçeşehir Okulları zaten pandemi döneminde kullanmış ve oldukça iyi verim almış. Şimdi bu platformu yerli bir yazılım olan SeeMeet platformu ile daha da iyi bir ürün hâline getiriyor. Artık ZOOM gibi uygulamalar yerine SeeMeet kullanarak canlı dersler, sınavlar, görüşmeler yani her türlü çalışmalar yapılabilecek. Ben bu sistemi geliştiren Bahçeşehir Okulları’nı ve en başta İcra Kurulu Başkanı Sayın Hüseyin Yücel’i kutluyorum.

Şunu unutmamak lazım; online eğitim yani uzaktan eğitim denince işi iki boyutunu tartışmak lazım; birinci boyutu erişilebilir olup olmaması, ikinci boyutu ise verimliliği yani işe yarayıp yaramadığı boyutudur. Herkesin bilmesi açısından şunu söylemeliyim ki erişilebilirliği kısmında hiçbir sorun yoktur. Çünkü hem dijitalleşme oranımız çok yüksek hem de çocuklarımız dijital kuşak, çocuklarımız “alıcı” olarak bu işe zaten çoktan hazır durumdalar, bizim konuşmamız gereken bu eğitimi verecek olan eğitimcilerin bu işe hazır olup olmadığıdır.

Öncelikle eğitime nasıl başlarız nasıl adım atarız bilemiyorum ama pandeminin bizimle en az bir yıl daha kalacağı kesin. Bu açıdan bizim bir yolunu bulup okulları açmamız lazım. Bunu her platformda söylüyorum; toptancı bakmamamız lazım, il , ilçe hatta okul ve sınıf bazında planlama yapmamız lazım. Okulları öncelikle anaokulu ve ilkokul bazında açmamız lazım. Onlarda kaybı daha sonra telafi edemeyiz. Bir taraftan da 40 yıl öncenin açık öğretim fakültesi televizyon dersleri yerine Bahçeşehir Okulları gibi Metodbox platformları yaratmamız lazım.

Öğretmenlere tek bir şey söyleyeceğim; Hababam Sınıfı’nda Mahmut hocanın “okul etrafı duvarla çevrili yer değildir. Okul her yerdir” cümlesini unutmayın. Çocuklarınızla whatsapp veya herhangi bir sosyal medya platformunda ders yapmamanız için bir neden göremiyorum. Çocuklarınızla teması kesmeyin onlara ödev verin, sohbet edin, yapamadıklarını size sormalarını sağlayın. Enver Yücel’in söylediği gibi “nerede olursanız olun tatilde de öğrenmeye devam edin”. Hep birlikte panik yapmadan ama önlemlerimizi alarak bu durumdan çıkmanın yollarını arayacağız. Bize yol gösterecek olan rehberin bilim olduğunu unutmadan.

Yenişafak