Hâlâ salgın ciddi bir tehdit

  • GİRİŞ05.03.2021 08:35
  • GÜNCELLEME05.03.2021 08:35

Son yüz yılda ilk defa şahit olduğumuz salgın esasında insanlığın tarihi boyunca defalarca yüzleştiği bir travma.

Bu sefer dünyayı biraz daha hızlı sarmış oldu. Önceki salgın dönemlerinin deneyimleri unutuldu. Karantina günlerinin edebiyat üzerinde bile çok dramatik bazen de komik etkileri oldu, oluyor. 

Teknolojik olarak hangi seviyede olunursa olunsun, insan fıtratının ürettiği en temel korunma stratejisi olan kaçış hâlâ güncelliğini koruyor.

Bugün türlü çeşit aşılar ve ilaçlar geliştirilse de, hâlâ maske ve mesafeden ibaret bir korunma stratejimiz var.

Bundan bin yıl önce de böyleydi. Salgın hastalığa yakalananlar ile teması azaltacaksın, temas kaçınılmaz ise mikrobun bulaşma yollarını kapatacaksın.

Bugün bu temel stratejiyi aşan bir öneri var mı? Var diyebilirsiniz, örneğin Brezilya gibi hiçbir korunma ihtiyacı yok dersiniz ama sonrasında milyonları bulan ölümlerin vebali sırtınıza yazılmış olarak hesap zamanına gidersiniz.

En küçük bir ihmalin kısa zamanda alevi nasıl yükselttiğini ve ortalığı yangın yerine çevirdiğini, sonrasında nasıl dramlar yaşandığını hep beraber görüyoruz, yaşıyoruz.

Bu işin şakası yok. Dünyanın tarihi boyunca sayısını bilemediğimiz kadar çok salgın hastalık dönemleri oldu. Birçok salgın hastalık da hayatımızın bir parçası haline geldi. Bu gerçekleri yok sayamayız.

Toplumun çok büyük bir çoğunluğu, çok büyük bir dikkatle tedbirlere uyarken, birkaç sorumsuzun toplum sağlığını tehlikeye atmasına izin vermemek gerekiyor.

Özellikle de tıbbi dayanağı açıklanmayan saçma sapan tıbbi görüşleri ileri sürenlere müeyyide uygulanması da gerekir.

Adam diyor ki ben tedbir falan kabul etmiyorum. Kabul etmemek herkesin kendi fikridir ama hiç kimsenin toplum sağlığını tehlikeye atmak gibi bir özgürlüğü yok ve olamaz.

Devletler, öncelikle insanı korumak için var. Tabiatı koruma amacı da esas itibariyle insan ihtiyaçlarının sürdürülebilir bir süreç içinde karşılanması fikrinden doğmuştur.

Hayatın merkezidir insan. O nedenle insana zarar verecek hiçbir öneri ifade hürriyeti kapsamında değerlendirilemez.

İfade hürriyeti ancak ve ancak insan hayatını koruma ve geliştirme amacının bir parçası olduğunda değer ifade eder.

Dünyada belki mutasyonların da etkisi ile yeni bir yükselme dalgası hissediliyor. Bu dalga nereye gider bunu kestirmek zor. 

Aşı çalışmaları henüz yeterli seviyede değilse de büyük bir gelişim gösteriyor. Ben şahsen yaz ortalarında pandemi hızında durağanlık dönemine gireceğimize inanıyorum 

Tedbirlere uymak bizi çok yordu. Biliyorum. Ama söz konusu olan insan hayatı. Burada sorumluluklar da ağır. Herkesin bireysel olarak sorumluluğu var ama pandemiyi yönetmek durumunda olanların manevi sorumluluğu çok daha ağır.

O nedenle hepimiz el ele verip, son bir gayretle son düzlüğe kadar işi sıkı tutmamız gerekiyor.

Aksi halde hem bu dünyamız hem de ahiretiniz tehlikeye girer.

Benden hatırlatması. 

YENİ AKİT

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat