Mescid-i Aksa

  • GİRİŞ10.05.2021 11:26
  • GÜNCELLEME10.05.2021 11:26

Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırılar insanlık suçudur. Bir dinin mensuplarına, sembollerine en mübarek günlerde saldırmak insanlık suçudur. 

Dünya şunu bilsin ki gözlerinin önünde yaşanan hukuksuzluklara kulaklarını kapatanlar mazlumların ahından kurtulamaz.

İnsanlık tarihi büyük zulümlerin, büyük zalimlerin ve büyük dramların yaktığı ateşlerin tarihidir. 

Hiçbir zulüm ilelebet sürmedi süremez. Hiçbir zalim ilelebet payidar kalamadı. Her zulüm insanlığın tarihi içinde karşılığını bulmuştur. 

Bugün Aksa Mescidine saldıranlar da bir gün kendilerini tarihin çöplüğünde bulacaklar. 

Bugün imtihan zamanındayız. Hiçbir siyasi sınır insanlığın ölçüleri için bariyer olamaz. Eğer insanlık barış içinde yaşayacaksa, coğrafyasına, tarihine, sosyolojisine, ekonomisine, askeri gücüne, milliyetine, dinine ve inancına bakmadan dünyanın neresinde bir zulüm varsa başkaldırmak zorundadır.

Aksa Mescidinde yapılanları sadece Müslümanların sorunu gibi görenlerin de kapısına bu ateş dayanacaktır.

Mescid-i Aksa Müslümanların namusudur Mescid-i Aksa da zulüm varsa dünyada adalet yoktur.

Aksa Mescidinde yaşananlar sadece Müslümanların izzetini değil insanlığın onurunu da ayaklar altına alıyor.

Beytül Makdisi kirletenler bu dünyada da öbür dünyada da adaletin pençesinden kurtulamayacak. 

Elleri göğe açılmış Müslümanların yanan yüreklerinin sızısı gözü dönmüş katilleri yakacaktır.

Onlar sırtlanlar gibi saldıracak. Biz aslanlar gibi hesabını soracağız. Asla ve asla hesaptan kaçamayacaklar.

Küresel alçaklık ağının palyaçoları da bilsin ki, biz onları da yakından tanıyoruz.

Hangi kılığa girerlerse girsinler, hangi kıbleye dönerlerse dönsünler burunları ortada.

Biz onları çok iyi tanıyoruz. Aslında onlar da bizi çok iyi tanıyorlar.

Biz Malazgirt’te Sultan Alpaslan’ız, Kudüs’te Selahattin Eyyubi’yiz, Kosova’da Sultan Murad’ız, Bizans’a karşı Sultan Fatih’iz, Mohaç’ta Kanuni’yiz, Preveze’de Hayreddin’iz, Plevne’de Gazi Osman’ız, Temmuz’un on beşinde Ömer Halisdemir’iz.

Biz artık Recep Tayyip Erdoğan’ız. Bizi yıldıramayacaksınız.

Siz ne kadar alçaklaşırsanız, biz o kadar bir olacağız ve yükseleceğiz.

Bizim adımıza Erdem Beyazıt söylenmesi gerekeni de söylemiş zaten:

Dağlardan bir dağ gibi kabaran yüreğimde

Kargaların sırtlanlarla anlaştığı bir günde

Bir yabancı fırtınaya tutulan yapraklarım

Kudüs’te, Mescid-i Aksa’da

Belki bir batı karanlığında Topkapı’da,

Yangına uğramışsa,

Duymaz olmuşsa kulaklarım göklerin muştu sesini

Elbet kıracağız bir gün bu ihanet kelepçesini.

YENİAKİT

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat