İnsanda biraz ahlak olur değil mi?

  • GİRİŞ04.06.2021 11:16
  • GÜNCELLEME04.06.2021 11:16

Bu haftaya nedense TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a yönelik saldırı dalgası ile girdik. 

Belli ki bu saldırganlığı planlayanlar Mustafa Şentop’un yürüttüğü TBMM Başkanlığı sıfatından kaynaklanan siyasi kısıtları nedeniyle ellerinin bağlı olduğunu hesapladılar. Siyaseten elleri bağlı biri ile avantajlı bir kavga yapacaklarını, tek taraflı saldırganlığın cevapsız kalacağını veya uygun karşılık olursa da bu karşılığın üzerinden türev siyasi tartışmalar çıkarabileceklerini düşündüler.

Ama TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un cevabını görünce anladık ki çirkefliğe hiç ihtiyaç yok. Karakter ve haysiyet yeterli.

Ortalığı kenar mahalle kavgasına çevirmeden, haysiyeti olana ders, haysiyetten nasibini almamış olana da cevap olacak ölçü nedir bunu da öğrenmiş olduk.

Bu vesile ile şunu da gördük ki. Mustafa Şentop bir siyasetçiden öte gerçek bir karakter.

On bin dolar tartışması üzerinden yapılan rezilliğe bakar mısınız? TBMM Başkanına gerektiğinde seni de suçlarız derken kullanılan cümlelerin satır aralarında, TBMM Başkanına yönelik rezil bir isnadın hiçbir dayanağı olmadığı itiraf edilmiyor mu? Peki, bırakın TBMM Başkanını, herhangi bir insana karşı tamamen siyasi hesaplarla iftira etmek haysiyet ve namus kavramıyla bağdaşır mı? Bu mudur siyaset? Siyasi hesap, insanlığın temel değerlerini böyle alıp götürürse geriye ne kalır ki?

Siyasi hesaplarla, hem de hiçbir somut iddia ve delil olmadan birinin çocuğuna iftira etmek nedir yav? Bunun adına insanlık denebilir mi?

TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un oğlunun merkezi sınavlarda çok yüksek başarıları var. Bir tek sınavda değil. Girdiği tüm sınavlarda. Dünyanın başka yerlerinde yapılan yarışmalarda da derecesi var. 

Sanki bütün sınavlarda başarısız da bir tek sınavda yüksek başarı varmış, sanki soru çalınmış gibi siyasi taktik ile iftira etmek insanlığa sığar mı?

Bir tarafta da eski genel başkan küçük hüsam var. Adam zannedilerek milletin ve ümmetin iradesi kendisine emanet edilmiş. Ortalıkta geziyor ya. Seçim kazanan son başbakan diye. Genel başkan olarak görevlendirildiği partiye ben de oy verdim. Bu arkadaşa oy vermek aklımın köşesinden bile geçmedi, oy verirken bu arkadaşa oy verme niyetiyle hareket eden bir tek kişi de görmedim. Buna şimdi siyasette yol yürüdüğü birçok kimse de dahil. Şimdi parti kurdu. İlk seçimde bakacağız bakalım aldığı oyların ne kadarı kendisine aitmiş? Bırakın başbakan veya milletvekili olacak kadar oy almayı, muhtar seçilecek kadar oy alabiliyor mu göreceğiz. İnsanın bir takım değer yargıları olur değil mi? Birlikte görev yaptığı insanlarla ilgili sırları insanın namusudur. Geçmişte görev yaptığı partinin namusu olan aile içi sırları bu kadar ucuza pazara sürmek siyasi namus kavramıyla bağdaşır mı?

Mustafa Şentop’un açıklamalarından anlıyoruz ki, Davutoğlu’nun bahsettiği konular partinin MYK toplantısında konuşulmuş. Yani hiç kimsenin arkasından değil, ilgilisinin de hazır bulunduğu ortamlarda, arkasından dolanmadan, kumpas kurmadan, telefonlarını dinletmeden, ilgilisinin cevap vermesine fırsat tanıyarak yani adam gibi.

Mücadele adam gibi olursa, hem keyifli olur hem de uzun vadede sadece adam olanlar ayakta kalır. 

TBMM Başkanı verdiği cevaplarla suçlamaların altında ezilmedi. Konuları da birbirine karıştırmadan en açık en anlaşılır en oturaklı cevapları verdi. Aynı zamanda siyasi ahlak ve  siyasi üslup dersi de verdi.

Bence bir TBMM Başkanının böyle ortamlarda siyasi bir saldırganlığa maruz kalması ve cevap vermek zorunda olması ağır imtihanlardır.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, bu ağır imtihandan soruların tamamına doğru cevap vererek tam puanla ayrılmış oldu. 

Mustafa Şentop’un çizgisini herkes yakından bilir. Henüz öğrenciyken bile önemli bir kanaat önderi olarak görürdü tanıyanlar.

Türkiye’de FETÖ karşısında bir mücadele bilinci inşa edilmişse, bunun en önemli bileşenlerinden biridir. 

YENİAKİT

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat