Asıl maganda sizsiniz, kepazelik de sizinki!
- GİRİŞ26.06.2008 11:47
- GÜNCELLEME26.06.2008 11:47
Bitiş düdüğü ile birlikte maç boyunca elenmekten korktuğu Türkiye Milli Takımı'nı sürpriz son dakika golü ile eleyen Almanya Milli Takımı oyuncuları ve seyircileri müthiş bir sevinç yaşıyorlar. Nasıl sevinmesinler, 1996'dan beri Avrupa Şampiyonası'nda finale kalamamışlar, dünya kupasında 2002 yılında oynadıkları final haricinde de uluslararası alanda başarıya açlar!
Üstüne üstlük takım değil tam bir fenomen olan Türkler karşısında ölüp ölüp dirilerek yakalamışlar o başarıyı! (Normalde geçen sene kupayı kazanmış da olsalar finale kalan ülke mensuplarının böyle bir sevinç yaşama hakları vardır. Sadece Türklerin değil her milletin bir milli gururu var.)
Ve ekranda "maganda sunum" yapan sesin sahibi, o sevinci görünce "neden bu kadar aşırı seviniyorlar, hak etmediler ki" diyor! Gelin de dumur olmayın!
Aslında bu cümle maç boyunca seyircileri tahrik eden o iğrenç magandalıkların sergilendiği sunumunun üstüne diktiği muhteşem tüy... "Maganda sunumu" yapan sesin sahibinin gözü, en az "saha kenarında maganda tepkiler gösteren" şahsiyetin gözü kadar kara. (Allah' için bu kez en azından "tekme at diye yorumlanacak" türden hareket versiyonları yok) Hatta o kadar kara ki akıl tutulması yaşadığının farkında değil. Almanların bu kadar büyük sevinç yaşayarak, aslında bizim sahadaki o müthiş direnişimizin hakkını vererek, bizi yücelttiğinin farkında bile değil..
Hele hele hakeme kepaze demesi yok mu? Sunuculuk tarihine geçecek kepazelik!
Ne demeli ki TRT'nin sana verdiği emeklere yazıklar olsun demekten başka.
Ekrandaki "maganda sunumların" sahibi yalnız değil, yanında "maganda yorumlar" yapan biri daha var. Ekranda "maganda sunum" yapan sesin yanındaki "maganda yorumlar" yapan sesin sahibine fazla söz sarf etmeyeceğim. Çünkü onu kınama cümlesi kurmaya ayırdığım zamana bile acırım; mantığı belli, sınıfı belli, dünya bakışı belli bir "spor yazarı" işte... Ama onun atv ekranlarına nasıl ve kimlerce taşındığı çok önemli!
Almanların penaltısını görmeyen hakemi maç boyunca Türk düşmanı gösterip, düdüklerinde "standart" olmadığını iddia eden o "sesler", Aşil tendomunu baldıra taşıyacak kadar hamasi ve doğal olarak topa yapılan hamle ile doğrudan oyuncunun bedenine yapılan hamleleri ayırt edemeyecek kadar duygusal bir ruh hali içindeler.
Ama "uygar toplum" konusunda o kadar duyarlılar ki utanmadan sıkılmadan, kendilerini "seçkin vatandaş" havasına sokup, silahlı kutlama yapan "sokaktaki vatandaşa" magandalık yapmayın çağrısı yapmayı ihmal etmiyorlar.
Saha kenarında "maganda tepkiler" sergileyen teknik adamından, ekranda "maganda sunum" yapan sunucusuna, "maganda yorumları" ekrana taşınan spor yazarından, bütün bu "magandalık olgularını" ulusal bilinç adına normal görenine kadar herkese göre; tüm hakemler bize karşı düdük çalıyor, tüm futbol takımları bize yenmek için "özel çaba" sarf ediyor, tüm takım taraftarları bizi bir kaşık suda boğmak isteyen düşmanlar....
Biz ise sütten çıkmış ak kaşığız, kusursuz oyun planımız ve rakipleri çaresiz bırakan taktiklerimizin yanında bir robot gibi kusursuz galibiyet savaşçılarıyız. Biz mazlumuz ve bizden daha mazlum takım olamaz. "Mazlumluk bizim, bizim milletimizindir ancak!" Bu nasıl bir komplekstir? Normal bir ruh yapısı mıdır, aşağılık kompleksi midir, yükseklik kompleksi midir? Bilen söylesin ben psikoloji uzmanı değilim...
Ama; saha kenarında "maganda tepkiler" sergileyen teknik adamından, ekranda "maganda sunum" yapan sunucusuna, "maganda yorumları" ekrana taşınan spor yazarından, bütün bu "magandalık olgularını" ulusal bilinç adına normal görenine kadar herkes, bir de sokakta maç ve gol sevincini silah sıkarak kutlayanlara "maganda" ve yaşananlara "kepazelik" demiyor mu? Gelin de kahrolmayın?
Ne yapsın "sokaktaki vatandaş"?
"Türk ulusunun silah kullanması engeleniyor, ülke işgal edilince tetik çeken kişi kalmayacak" türünden maganda yorumlarla beyni yıkanan, ekranlardaki dizilerden ve filmlerden tutun, haber programlarına dek silah kullanmaya özendirilen, üstelik bakkaldan peynir ekmek alıyormuş gibi rahatlıkla silah ve mermi alması sağlanan "adam" ne yapsın? İşportadan bile silah alınan ve silah taşımayınca eksik olduğu zannettirilen "sokaktaki vatandaş" bu kadar bilinçli baskı karşısında, bilincini kullanıp, kendini bu baskılardan kurtarabilir mi?
Bireysel silahlanmayı Türk ulusunun geleceği olarak gösterenler; o silahlardan çıkan mermiler "Türklere" isabet etmeye başlayınca "magandalar yaptı" diye sıyrılıyorlar işin içinden.. O kadar kolay mı?
Bir çocuğun oyuncak mantar tabancası bile almasına izin verseniz, o silahı patlatmak için eline geçen her fırsatı kullanır. Belinde gerçek silah taşıyan insan onu kullanmak için fırsat kollamaz mı? Kolluyor işte, buldu mu da kullanıyor...
Belinde silahı olmayan ve maç seyrederken kendini savaşıyor sanmayan, pozisyonlarda adalet duygusunu kaybetmeyip rakibi ve hakemi, hatta hatalı hareket yaptığında kendi oyuncumuzu aşağılamayan teknik adam, gazeteci, sunucu, yorumcu, politikacı, yönetici ve vatandaşlarımıza sözüm yok. Lakin:
Sıktığı mermilerin kaza sonucu insanlara isabet etmesi üzerine magandalaştırdıkları insanları aşağılama hakkını kendinde görüp onları aşağılayanlar, eğer; silah satarak para kazanıyor, silah bulundurma özgürlüğünü savunuyor, halkı galeyena getirerek rayting toplamayı meşru görüyor, mücadelenin taraflarından biri biz olunca adaleti hiçe sayıyor, yukarıdaki "mağandalıkları" sergiliyor, koruyor, savunuyor ve övüyorsa, (kusura bakmayın ama ben bugüne dek hep beynini yanlış yönde çalıştırdığı ve hurafelerin peşinde koştuğu için yerden yere vurduğum) "sokaktaki vatandaşın" hakkını savunur ve "asıl maganda sizsiniz, kepazelik de sizinki" derim.
Hatta dedim bile: Asıl maganda sizsiniz, kepazelik de sizinki!
Yorumlar7
-
Dilâra Çamlıbel
17 yıl önce
Şikayet Et
Yazı çok doğru tespitlerle dolu, ama bu sinir, gerginlik, karşıma çıksalar döveceğim havası ne oluyor onu anlamadım :) Genelde alaycı ve ukala olurdunuz:). Bireysel silahlanma ve eğitimi kanımca lazım. Ancak bu işi her şeyde olduğu gibi şuurluca yaptığınız takdirde. Kafanızın bozulduğu ilk ve son durumlarda silaha sarılmamak koşuluyla. Sadece yurt savunmasında -o da savaş durumunda- kullanmak şartıyla... Ama her şeyde olduğu gibi burda da eğitim şart. Bu da olmadığına göre bizim ilkel toplumumuzun eline silahı serbestçe vermek kendi kafamıza sıkmak olur ki bu daha tehlikeli. Şimdilik kalsın almayalım:)
Beğen
Cevapla
-
hayretman
17 yıl önce
Şikayet Et
katılmıyorum. Bu yazarımızın sinirli yorumuna katılmıyorum. Hakem kart gösteriminde bencildi son maçta. Hakem kötü değildi ama biraz duygusallığıda vardı. Şunuda söylemeden geçmiyim almanların penaltısınıda vermedi. Ama bu yorumunun sinirli ifade ile yazmış katılmıyorum sadece.
Beğen
Cevapla
-
mimiga mimiga
17 yıl önce
Şikayet Et
..... Yaşar abinin fotoğrafı değişince yazım tarzı da değişti. Eski fotoğrafında mahzun bir duruşu vardı yazıları da şiir tadındaydı. Şimdi fotoğraf duruşmaya girecek sinirli bir avukat gibi bakıyor ve yazıları da bir hışımla oturup öfkeyle yazılmış gibi. Haber7'den iyice tırsmaya başladım. (Daha önce kimsenin değinmediği bir olayı değerlendirmiş. Tebrikler)
Beğen
Cevapla
-
batuhan hakkı
17 yıl önce
Şikayet Et
ne dokunmuş. sayın yazarımıza ne bu jadar dokunmuş ki bu feveranı neden yapmış acaba böyle bir zafer sabahı neden bu yazıyı kaleme almış neden bu hakaretleri yapmış çok yazık çok
Beğen
Cevapla
-
Metin Yazar
17 yıl önce
Şikayet Et
Bıçak. Kimse bize insanlık dersi vermesin.O dersi hatalarımızdan kendimiz çıkaralım.Çünkü iyi bir derse ihtiyacımız var.İsviçre Türkiye maçı önce yaptığımız rezalet ve kepazeliği bütün dünya seyretti.Rezaletimiz Uefa kararıyla tescillendi ve ceza aldık.Bir avuç Leeds'li taraftara tahammul edemeyip,kalaslar,demir çubuklar ve bıçaklarla Beyoğlunda İngiliz avına çıktık.Ele geçirdiğimiz ikisini öldürdük.Bunlar hep medeni olduğumuz için oldu.Bize kimse ders veremez.BİZ VERİRİZ.
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle