Tanrımdan 'onlar' için bir isteğim olacak
- GİRİŞ06.08.2008 12:07
- GÜNCELLEME06.08.2008 12:07
Aslında uzun zamandır bana hesap soran mailler atıyor ama hepsini tebessümle okuyarak çöpe atıyordum. Telefon ediyordu ard arda, çıkmıyordum telefonlarına. Muhatap alınmamak çıldırtıyordu onu biliyorum. Muhatap almayacağımı fark edince, kulaklarımı çekebilecek herkese ulaşmaya çalışarak bir nevi intikam arzuluyordu...
Tüm ümitleri suya düşünce son çaresi yolumu kesmek olmuştu...
Aslında 'gerçeği arama' gibi bir kaygısı olsa ona ayıracağım zamana hiç acımazdım. Ama "sorgulanması günah" ve "tek gerçeğe" iman eden birisiyle ne tartışabilirdim! Amacının, ne benim gerçeğimi sorgulamak, ne de kendi gerçeğini bana sorgulatmak olduğu meydandaydı. Tek bir derdi vardı; "sorgulanmaz gerçeğini" bana ne pahasına olursa olsun onaylatmak!
Ayak üzeri bir strateji geliştirmem gerekiyordu. Çünkü "gerçeğini bana çakmaya" kararlı hasmım, bu kez de görmezden gelirsem "başka bir şey" de "çakarak" varlığını hissettirmeye kararlıydı.
"Her nefsin bir put olduğunu ve benim putlara tapmadığımı" söylesem kafası iyiden iyiye karışacaktı. "Muhatap almayışımın nedeninin onu daha fazla yaralamamak olduğunu" itiraf etsem de bir şey değişmeyecekti!
Gözlerimle ne istiyorsa sormasını beklediğimi söyledim ona. Ne kadar anladı bilmiyorum ama benim sessizce beklediğimi görünce, "utanmıyor musun?" diye sordu ağzından tükürükler saçarak. "Hayır" dedim.
"Allah'tan korkmuyor musun?" dedi ardından. "Hayır" dedim.
"Hayırdan başka cevabın yok mu senin?" diye sordu. "Evet" dedim.
"Ama evet dedin, kendinle çeliştin işte!" diyerek aslında zekasının ne kadar parlak olduğunu göstermeye çalıştı omuzlarını biraz daha dikerek. "Hayır" dedim...
Sanırım taktiğim doğruydu. Çünkü o soru sorarken saçılan tükürük tanelerinin sayısı gittikçe azalıyor, dikilmiş tüylerinin sayıları her geçen dakika azalıyordu... Ben de ısrarla ne sorarsa "hayır" diyerek onu muhatap aldığımı gösteriyordum!
"Allah belanı versin, suç sende değil, adam yerine koyup, seni muhatap alanda" dedi ve "elimi kana bulamaya değmezsin" diyerek gitti...
Biraz daha onları düşündüm o giderken....
Onlar yani Tanrı'nın şüpheden, diyalogtan, esneklikten, estetikten mahrum kulları... Ellerindeki tek servetleri olan "sarsılmaz imanı" dahi silah olarak kullanarak lezzetinden mahrum kalacak kadar cahiller. (Ne tuhaf, adlarının önünde dr. tilti olan bile var!)
Keşke idrak edebilseler ki dünya sandıklarından çok daha çetin bir bilmece ve onlar tüm cahilliklerine rağmen takvaca ahirette bize küme düşürebilme şansına sahipler...
Ama ne çare, tefekkür Tanrı'nın bu dünyada yalnızca "bazı" kullarılarına sunduğu özel bir lezzet...
Dünyada onlara 'hayır' demek dışında bir cevap verme şansım yok ama ahirette onlar için daha fazlasını yapacağım. Layık bulunur da Tanrımın huzuruna çıkarsam, "Affet Allah'ım bilmiyorlardı. Bilselerdi bu kadar bilgiçlik taslamaz, senin adına beni yargılamaz, burunlarını senin işine sokmazlardı" diyeceğim.
Malumunuz ki takdir yalnızca O'nundur!
Yaşar İLİKSİZ - HABER 7
Yorumlar17
-
recep baltacı
17 yıl önce
Şikayet Et
cehalete dair. kutsal metinler cehaleti üç katmandan müteşekkil şekilde gösterirler. İlkine 'lineer cahil' denir. basittir; bilmez ve bilmediğinin farkındadır. ikincisine K. kerim 'Cehl-i mürekkeb' diyor; bilmez ve bilmediğini de bilmez. Üçüncüsü ise fena; 'Kübik cahil'. şudur; bilmez, bildiğini zanneder. Tavsiyem, sütundaşınız değerli bilim adamı ve mütefekkir Prof. Nevzat Tarhan beyi okumanız en azından. 'Tanrı yanılgısı'nı kaleme almış. bu arada Prof. Dr. gibi ünvanlar 'titr'dir, 'tilt' değil. kübizm bela bir şey...
Beğen
Cevapla
-
fatih öztürk
17 yıl önce
Şikayet Et
kırmızı başlık:). yazınızda kimden bahsettiğinizi anlamak için iki defa okudum. belki zeki değilimdir belkide dikkatim dağılmıştır. Bunu bizlere bu dizaynı sunandan başkası bilemez sanırım.(neden anlayamadığımı)
bir yazarın bu olayı kaleme alması. ayrımcılıga gebelik yapması değil midir? acaba? HaTa varsa sizinde istediğiniz gibi inançlarınız sorgulasın onları.Sizin yazınız eleştiriden çok karalamaya benziyor haklı yada haksız.. saygılar sevgiler
Beğen
Cevapla
-
mücahitim ben
17 yıl önce
Şikayet Et
tanrı kim ilah kim. ya sizin bu tanrı veya ilah dediğiniz şey ne oluyo anlamadım. sizin tanrınızı kim yaptı, ya ilahınız onun ağzından tükürük çıkmıyomudu, ya sen kendini ne sanıyosun evet tek silahımız sarsılmaz İMANIMIZ sen bunu anlasaydın .. neyse tanrı ve ilah yoktur onlar sıyırma uydurma mallar, var ve aslolan LAILAHEİLLALLAH' tır. bu seferlik cahilliğine ve beyin sıkıntına verdim. o yüzden ALLAH seni islah etsin.
Beğen
Cevapla
-
mimiga mimiga
17 yıl önce
Şikayet Et
***. Yalnız olmadığımı bilmek züğürtçe bir teselli bulmama vesile oldu:) 1 hafta görünmedim belki de unutulurum dedim ama makastarlar mesaj obezleri pek niyetli değil:) Madem yazıya ve yazara laf söyletilmiyor ben de Dilara'ya söylerim:) Hoşgeldin Dilara. Özlemişim seni. Yumurta yerken hep aklıma geliyorsun:)
Beğen
Cevapla
-
Dilâra Çamlıbel
17 yıl önce
Şikayet Et
Ben de yazdım çıkmadı.. Editör kardeş, yorumlarda canı istediği zaman makaslama yapıp kendince kusurlu gördüğü yeri ortadan kaldırır işine gelen kısmı yayınlardı. Bu yazı için bir yorum yazıp içinde "kalas" geçen bir cümle kurmuştum, pekala onu silip kalanını yayınlayabilirdiniz değil mi:) Ben hala umutluyum, birgün editörlerin tutumlarına bir mana verebilecek yetkinliğe ulaşacağım.:)
Laf aramızda özlemişim Yaşar Bey'in yazılarını :)
Bu arada eski dostlara selam, isimlerinizi gördüm sevindim.:)
Beğen
Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle