Kimse Atatürk'ü sevmek zorunda değil
- GİRİŞ10.11.2009 13:23
- GÜNCELLEME10.11.2009 13:23
Bu ülkede samimiyetle Atatürk'ün bir "Şeriat Devleti"ni devirip, yerine "Laik", yani onların nazarında "Dinsiz Devlet" kurumu getirdiğine inanan, bu yüzdenden de ondan nefret eden mümin kitleler var. Cehalettir ama samimiyettir. Onların Gazi Paşa'dan nefret etmesine saygım var...
Öte yandan bu ülkede Atatürk'ün bir "Şeriat Devleti"ni yıkarak, "karanlık zihniyeti" silerek yerine "aydınlık zihniyeti" kurduğuna, "vatan hainlerini" kovalayarak, "vatanseverleri" iktidara getirdiğine inanan, bu yüzden de onu taparcasına seven mümin kitleler var. Cehalettir ama samimiyettir. Onların Gazi Paşa'yı sevmelerine hatta bazılarının abartıp adeta tapınmasına da saygım var.
Hatta bu cahil ama samimi kitlelelerin cehaletlerini giderememelerine de saygım var. Çünkü gerçeği gösterecek mürşit bulmakta zorlanıyor her iki taraf da.
Çünkü onların cahilliğinden ve saflığından istifade edenler, sırtlarından para, makam ve itibar kazananlar, gerçeği onlara öcü gibi göstermektedir.
İşte onlara zerre kadar saygım ve sevgim yok.
Çünkü onlar Gazi Paşa'nın siyasi şartlara göre söylediği sözlerden işlerine geleni cımbızlayarak, Atatürk'ün inançlı ya da inaçsız olmasından hareketle, ölmüş bir insanın sırtından kazanç sağlayabilmek için gıybet başta olmak üzere ucu açık günah bataklığına dalacak kadar hayasızlar.
Çünkü onlar, bu ülkenin bir döneminin siyasi iktidar kavgasını inanç savaşı gibi sunarak kitleleri uyutarak sömürecek kadar adiler...
Onların inançlılarının, salt korktukları için inandıklarından dolayı Allah sevgisi bile kusurlu iken bir kulu sevmeyi beceremelerine şaşmıyorum.
Onların inançsızlarının, amaca giden her yolu meşru görme mantığına sahip olduğundan dolayı, ahlak anlayışları bile özürlü iken vicdan taşımamalarına şaşırmıyorum.
Mareşal Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın yaşadığı şartları bilmeden, onun hangi sözü, hangi şartlarda, hangi engeli aşmak için sarf ettiğini çözemeden Atatürk'ü anlamak mümkün mü?
Bir insan anlayamadığı birini nasıl sevebilir ya da ondan nasıl nefret edebilir?
Kaç kişi kendini Atatürk'ün yerine koyarak o şartlarda vatanı nasıl kurtarabileceğinin hayallerini kurdu? Kaç kişi kendisini onun arkasından koşan milyonların yerine koyarak şartları anlamayı denedi?
O yüzden, kimse sevmek zorunda değil Atatürk'ü. Kimse de Atatürk'ten nefret etmek zorunda değil.
Ama aklı, mantığı ve vicdanı olan herkes, hakkında hüküm verebilmek için onu anlamaya ve tanımaya çalışmak zorundadır. Çünkü bu ülkede yaşamaktadır ve Allah bu ülkenin kaderini Atatürk'ü kullanarak şekillendirmeyi tercih etmiştir.
Gazi Paşa, "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir" diyerek, kendi gerçeğini bütün çıplaklığı ile anlayabilmenin yolunu açmıştır.
Peki kimler kapatmıştır onu anlamaya giden yolları? Bunu anladığınız zaman gerçek dostu ve düşmanı da anlarsınız!
"Hayatta en hakiki mürşit ilimdir" sözünün hiç bir inançla hatta inançsızlık ile dahi çelişen yönü yoktur.
İlimi de Allah yarattığı için mürşidi ilim olanın inançsızlık batağına saplanması mümkün değildir. Bu safsafta yukarıda zikrettiğim "inanç kenelerinin" marifetidir.
Gerçekler, inançsızlığın önünü açacak ve dinlerin birer safsata olduğunu kanıtlayacak ise "inançsızlar" neden dini inançlara karşı galip gelebilmek için bilimsel gerçekleri insanlardan gizlemeyi tercih ediyorlar?
Yani Atatürk'ü ister sevin, ister ondan nefret edin.
Ama Allah aşkına bunu bilimsel veriler ışığında ve ahlaklıca yapın
Yaşar İliksiz - Haber 7
yasar.iliksiz@haber7.com
Yorumlar46