Siz kaç sütunluk adamsınız arkadaşlar?

  • GİRİŞ20.11.2009 16:10
  • GÜNCELLEME20.11.2009 16:10

Dün gazeteleri okurken "Ne kadar çalışırsanız çalışın kıymetiniz bilinmeyecek. Ömer Lütfi Mete de olsanız birinci sayfadan iki sütunluk yer tutmayacak ölüm haberiniz!" diye seslendim arkadaşlara.

Çünkü birinci sayfalarda gördüğüm vefasızlık ve kadir bilmezlik çok dokunmuştu bana. 

Ölen Ömer Lütfi Mete idi, başkası değil! 

Ömer Lütfi Mete deyince uzun uzun düşünmesi gerek Türkiye'nin.  Özellikle de sağ ve İslami kesimin. Çünkü Türk sağının son dönemdeki en güçlü eklem noktası ve esneme gücüydü o. 

Allah rızası için yaşayan, Allah rızası için dövüşen güzel adamdı Ömer Lütfi Mete. Çirkinliğe düşmandı. Düşmanının dahi güzelliğini takdir eder, dostunun da çirkinliğini kınar ve düzeltmesini isterdi. 

Onun kadar nitelikli, çok yönlü, bilgili, estetik beğenisi gelişmiş, sosyal refleksleri kuvvetli, hem takva, hem ilim, hem sanat ehli, hem cengaver, hem üretken kaç insan yetiştirdi bu memleket.

Peki gerçekte neyi kaybettiğinin farkında mıydı sağ ve İslami kesim?

Çok ağır gelecek bazılarına ama Ömer Lütfi Mete ağabeyin ölümü ile bir kez daha test edildi ki "kadir, kıymet ve vefa" bilmediği için "kadri ve kıymeti" tartışma konusu "diğer bir kısım medya"nın!

"Bana sözünün eri, 314 tane Türk bulun ben bu ülkeyi kurtarırım merak etmeyin" diyordu derviş kalem, Bedir Harbine telmih yaparak. Bu toplumun şu anda içinde bulunduğu keşmekeşten fazlasını hak etmediğini savunuyor  ve  "eğer haksızlığa uğramayı, haksızlık yapmaya tercih eden 314 kişi bulabilirseniz ülke kurtulur" öğüdü veriyordu.

Neden o 314 adamı bulamadığı dün gazetelerin birinci sayfalarına bakınca anlaşılıyordu.

Buyrun beraber bakalım manzaraya:

Bugün ile başlıyorum. Çünkü en son köşe yazılarını o gazete için kaleme almıştı.

12 Aralık 2007'de Bugün gazetesi ilk sayfasında 8 sütuna sürmanşetten "Derin senaryoların usta kalemi" diye yayınlıyordu onun gazeteye gelişini. Televizyon reklamları da cabası....  

Aradan sadece 1 yıl 11 ay geçmişti rahmetli aramızdan ayrılınca. Bugün gazetesi dün ilk sayfadan sadece iki sütuna sığan bir haberle duyurdu onun ölümünü okurlarına. "Usta Kalem Veda etti" başlığının yanında Ömer Lütfi Mete'nin 32 dişi görünerek gülen bir fotoğrafı ile birlikte. Gülüyordu Ömer Lütfi Mete'nin ruhu çünkü gazetenin sürmanşetinde bayram tatlıları eki 5 sütuna, ultraslanın doğuş hikayesi 3 sütüna yayılmış, otomobilde dev kampanya haberi de manşet üstünden kendine üç sütundan yer bulmuştu .

Ondan önceki durağı olan Sabah daha vefasızdı. Birinci sayfada kutu haberlerin en altında bir kibrit kutusundan daha küçük bir yerde duyurulmuştu haberi resimsiz olarak: Başlık: Ömer Lütfi Mete Öldü. Spot da ilginç: "Araştırmacı - Yazar Ömer Lütfi Mete 59 yaşıda vefat etti. Mete SABAH'ta da köşe yazarlığı yapmıştı" 

Türkiye Gazetesi iki sütunda kibrit kutusundan biraz daha büyük olarak siyah kutu içinde duyurmuştu haberi okurlarına.

Yeni Şafak sürmanşetten çift sütuna bir resim başlık ve iki spotçuk ile duyurmuştu haberi: Hakk'a yürüdü.

Vakit birinci sayfadan başlık haberlerin arasında bir cümle olarak kullanmayı tercih etmişti haberi: Gazeteci Ömer Lütfi Mete Vefat Etti.

Milli Gazete üç sütun ancak iki parmak kalınlığında siyah bir kutucuk ile sayfanın en altından resimsiz olarak duyurmuştu vefatı: Ömer Lütfi Mete vefat etti.

Ortadoğu'da haber yok. YeniÇağ'da haber yok. Tercüman'da haber yok! Oysa İslami kesimden çoğu kimse Ülkücü olduğuna inandığı için soğuk bakardı Ömer Lütfi Mete'ye!

Yeni Asya gazetesi de habere yer vermeyenlerden.  

Zaman, sayfanın en altından bir kibrit kutusu büyüklüğünde resim ve tek cümle ile duyuruyordu acı haberi: Yazar - Senarist Ömer Lütfi Mete, kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

Haberi dün birinci sayfada en iyi yerden veren gazete Star'dı ve günün en vefalısı olduğu su götürmezdi:  Manşetin altından koyu bir zemine iki sütun olarak "Ömer Ağabey'i kaybettik" başlığı yanında onun eli çenesinde düşünen bir resmi ve spotun yanında Gülüm şiirinden alınmış, "Yezidin harcı Zulüm / Yiğidin borcu Ölüm / Feleğe dayandım gülüm / Öldüm de uyandım"... mısraları.

Sağcı ve İslamcı sayıldığı için diğer gazetelerin haberi birinci sayfa kullanmamasına pek şaşmadım ama "bir jest yapan var mı?" diye baktım yine de. Ama birinci sayfadan bir cümlecik olsun ölümü anons eden görmedim.

Böyleydi dün malesef manzara. 

"Tabi, bazı gazeteler erken baskıya girdiği ve haber saat 5'ten sonra duyulduğu için belki ilk gün mazur görülebilir diye ikinci günü bekleyelim cenazesini nasıl görecekler bakayım" diye iyi niyetli düşünmeyi de ihmal etmedim. Ama lig maçlarının sonuçlarını geç saatlere kadar bekleyen gazetelerin bu ölüm haberi için mizanpaj değiştirmekten kaçınmaları daha acı verici bir duygu oldu benim için.

Peki bugün gazetelerin birinci sayfalarında ne gördük?

Buyurun ona da beraber bakalım.

Ortadoğu günün en vefalı gazetesi: Tam 6 sütuna Sürmanşetten hayli geniş kullanılmış haber. Başlık: Ömer Lütfi Mete Dualarla Uğurlandı. Spot: Türk Milliyetçisi Gazeteci Yazar Ömer Lütfi Mete Son yolculuğuna uğurlandı. 

Star gazetesi sayfanın alt kısmından ama 4 sütuna çift resimli bir kutu olarak haberi en geniş duyuran gazeteler arasında: Ömer Ağabeyi uğurladık.

Bugün gazetesi bu gün haberi sayfanın altından üç sütulu ve resimli olarak vermiş. Başlık Tekbirlerle ve Sevgi Seliyle Uğurlandı. Haberde yine Ömer Lütfi Mete'nin gülen portresi dikkat çekiyor.  Büyük kullanılan tabutlu resimde Necati Şaşmaz'ın kafasının bile o portreden büyük olduğu dikkat çekiyor. Üstüne üstlük, tabun yeşil zemininde, "Kurtlar Vadisi'nin Polat'ı Necati Şaşmaz, uzun süre tabuta omuz verdi" spotunu görüyoruz.

Milli Gazete bu gün sürmanşetten çift sütun olarak resimli görmeyi tercih etmiş haberi: Ömer Lütfi Mete'yi uğurladık.

Yeni Şafak haberi iki sütun olarak birinci sayfanın alt kısmından vermiş: Ömer Abi'ye son görev! (Ünlem bana ait!)  

Yeni Asya bu gün birinci sayfanın soluna çift sütunluk bir kutucukta vermiş haberi:  Ömer Lütfi Mete Dualarla...

Dün ölümünü minicik gören Sabah, cenaze haberini birinci sayfadan bir cümle ile bile duyurmayı çok görmüş bu gün. İç sayfalarda iki sütuna sıkışmış siyah beyaz sayfalarda cenaze haberi. Yavuz Donat'ın köşesindeki vefa yazısının tam karşısında haberin ezikliğini hissetmek mümkün.

Zaman gazetesinin ilk sayfasında haber yok.

YeniÇağ gazetesinin ilk sayfasında haber yok.

Tercüman gazetesinin ilk sayfasında haber yok.

***

Kadir ve vefa bilen bir avuç kalem olaydı  böyle mi olurdu?

İçimdeki barbara hakim olamıyorum ve sorabileceğim en nazik üslupla soruyorum bunun hesabını o arkadaşlardan: Siz kaç sütunluk adamsınız arkadaşlar?

***

Bu gazetelerde çalışan genç arkadaşlar bugünden sonra gelip sormasınlar bana, "Abi neden siz alıntıladığınız zaman okunup kıymeti biliniyor da, bizim okur, kartel medyası kadar bile önemsemiyor bizim yazdıklarımızı?" diye.

Bugüne kadar hep sustum bu soruya muhatap kaldığımda. "Muhatabı ben değilim bu sorunun" dedim ve kaçtım.

Ama şimdi onların merak ettiğini sorunun cevabını göğsümü gere gere verebiliyorum: Kendi insanının kadrini bilmeyenin kadrinin bilinmemesinden doğal ne var?

Kimin öldüğünü bir kez daha düşünün lütfen...

Dün cenazeyi uğurlamak için giden sevgi selinin büyüklüğüne bakarsanız, neden bu kadar ağır yazdığımı anlayabilirsiniz... O kadar insan, ölüm haberi kendi dünya görüşünü paylaşan gazetecilerce en fazla iki sütundan duyurulmaya değer görülen bir yazar için, orada idi!

Yaşar İliksiz - Haber 7
yasar.iliksiz@haber7.com

Yorumlar5

  • Erdoğan AYDOĞAN 16 yıl önce Şikayet Et
    özeleştiri. yaşar bey bu yazınız sağ kesim medyasına kapak olsun kulakalarına küpe olsun.doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış..ama sen doğruları yaz milletin vicdanı ol.eleştirilecek hata yapan kim olursa olsun kalemini bükme.parti yandaşlığı yapma her zaman okur destekleyecektir seni.özeleştirelere devam etmenizi istiyoruz.
    Cevapla
  • Erdoğan AYDOĞAN 16 yıl önce Şikayet Et
    pısırık ve korkak olmayın. yazarın bütün tesbitlerine katılıyorum.haklı.sağ kesim pısırık korkak ve eylemsiz.türkan saylan öldüğünde sol kesim neler yaptı?bizim islamcı(!)lar ne methiyeler düzdüler ona.ama kendi evletlerına olunca tık yok.yuh olsun hepsine.ülesi için çalışan didinen aydınlara reva görülen bu maalesef.gören kim? yine bizler.eminim bir solcu ölseydi sağ kesimin gazeteleri methiyeler düzerlerdi onun için.hak arayan hakkını yedirmeyen gerektiğinde hakkını söke söke alan sağ istiyorum.adam olun adampısırık değil.
    Cevapla
  • Mimiga 16 yıl önce Şikayet Et
    :(. "Sözünün eri 314 Türk bulun ülkeyi kurtarayım" Bu sözleri Sıradışı"nda söylemişti ve Haber7"de yayımlanmıştı. Biz de ne dediğini bile bile geyik üstüne geyik yapmıştık. Bugün tüm kalbimle, Akabede biat edenler gibi, Hudeybiyede sabır gösterenler gibi, Uhudda sözünden çıkmayanlar gibi, Sevrdeki koruyucular gibi, hicretteki yoldaşlar gibi,Bedirdeki arslanlar gibi... Efendimizle Kevser başında buluşanlarla olmasını istiyorum Allahtan.
    Cevapla
  • suleyman d 16 yıl önce Şikayet Et
    Kıyakçıların,Yağdaşların o kadar da vefa göreceklerini sanmıyorum !. Bizim insanımız vefalıdır.Fatihasını esirgemeyeceği kişiyi de iyi beller ! Kalemini 3 kuruşa satanı da vatanını 3 paraya satanı da ...
    Cevapla
  • hakkınkılıcı 16 yıl önce Şikayet Et
    Yiğidim aslanım teşekkürler.... Yaşarım, değerli kardeşim, bu güzel yazımı içimi soğuttu. Allah razı olsun. Bu medya var ya bu medya bitti kardeşim. edebiyatçı yönetmerlerin yazarların çoğunlukta olduğu o medya günlerini arıyorum. çünkü yürek vardı, içtenlik vardı fikir vardı. şim di mi? kir var kir. Bu güzel ve oturaklı yazı için en kalbi teşekkürler.
    Cevapla
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat