İşler yaş oldu Yaşar...
- GİRİŞ12.02.2010 12:34
- GÜNCELLEME12.02.2010 12:34
Yazlar kış oldu Yaşar
Umutlar kuş oldu Yaşar
Mertler tuş oldu Yaşar
Kalpler taş oldu Yaşar
İşler yaş oldu Yaşar
Ayaklar baş oldu Yaşar...
Uzar giderdi mısralar... Aklımda bu kadarı kalmış ama onlarca mısra sıralanıyordu böyle...
Yazarları, her gün ve hemen hemen beni her gördüğünde tekrar ederdi bu mısraları. İnanın abartmıyorum.
Altında üç ayrı imza vardı destan gibi uzanan mısraların. İzlenim Dergisi'nin tashih servisinin muhteşem üçlüsüydü onlar.
Biri Hamit Can'dı.
Hamit Can artık aramızda yok. Allah geride kalanların ömrüne bereket ve afiyet versin.
Son olarak dünya ahiret dostum, 'yaramaz insan' Ali Murat Güven'in balkonundan İstanbul'un keşmekeşini seyrederken, Türkiye'de asırlarca yaşanan kanlı siyasi kavgalara, kışkırtmalara rağmen halkın birarada içiçe yaşayarak, iktidarlara inat sivil muhalefet sergilediğini konuşmuştuk.
Söz dönüp dolaşıp yoksulluğa gelmişti, sohbet ederken.
Gelmemesi mümkün mü?
Hayatının büyük bir kısmı yokluk ve yoksulluk içinde geçmişti Hamit Can'ın, bir çok meslekdaşı gibi.
Derbesiye Günlükleri'nde anlattığı masalsı günlerin özlemiyle yanıp tutuşması biraz da o yüzdendi. Bir daha öyle mutlu olabileceği günler yaşayamayacağının farkındaydı...
Hamit Can, yokluk ve yoksulluk içinde öldü...
Hamit Can kaderliler yaşıyor... Yaşacaklar... Yokluk ve yoksulluk içinde hallerini kimseye söylemeden direnecekler. Çocuklarına yoksulluklarını izah etmeye çalışarak, neden onlara diğer çocuklar gibi rahat yaşamayacağı konusunda mantıklı sözler bulmayı deneyerek...
Telefonda "oğlum akşama pirzola getireyim mi?" diye soran patronların, telefonu kapattıktan sonra yazı işleri müdürüne, ekonomik sıkıntılar nedeniyle, bazı işçilerin işlerine son vermek zorunda olduklarını izah edebildikleri bir sektörün içinde yaşama savaşı veriyordu Can.
Şu saatlerde yolcu ediyor onu, aralarında malesef benim bulunamadığım kalabalık.
Ben Hamid Can'a buradan el sallıyorum, cennete giden yolculuğunun ilk adımlarında...
Eminim o da bana el sallıyordur o diyarlardan...
Çünkü kulağımda çınlıyor hâlâ sesi:
Yazlar kış oldu Yaşar
Umutlar kuş oldu Yaşar
Mertler tuş oldu Yaşar
Kalpler taş oldu Yaşar
İşler yaş oldu Yaşar
Ayaklar baş oldu Yaşar...
***
Sevgililer Gününe dair bir yazı planlıyordum.
Sevgilisine kavuşan dostumu uğurlayan satırlarını o niyetle okuyabilirsiniz...
Sevgilisi onun dünya sürgününü uzatmadı. Kalanlara ibret olsun... Çünkü 'sürgün', ne denli konforlu ve uzun olursa olsun, sonunda Hamit Can'ınki gibi 'mutlu sonla' bitecek...
Yaşar İliksiz - Haber 7
yasar.iliksiz@haber7.com
Yorumlar4