Çok cehennem gördüm zahit, varsa cennetini göster bana!
- GİRİŞ19.04.2010 11:57
- GÜNCELLEME19.04.2010 11:57
"... azmettim, söndürdüm içimde insan ümidi adına ne varsa. bir vahşi hayvan amansızlığıyla atıldım üstlerine boğayım diye cümle sevinci...."
Neredeyse 140 yıl oluyor "küçük pis yobaz" bu mısralara imza atalı. Cehennemde bir mevsim geçiren çilekeşin adının, öldüğü mekana asılan levhaya, Aden'den gelen şair diye nakşedilmesinin hikmeti var mıdır bilmiyorum...
Çünkü gerçekten "bilmem ne füsundu o efsane ki cehennem haberini getirdi cana" diyerek hoşça bakmayı tercih ederim zatıma. Lakin sağım solum cehennem kusan ağız doluyken ne kadar hoş kalabilirim ayrı mesele. Alem ateş kesilmişken, zübde nasıl serin kalabilir?
"Ola ki teselli bulurum" diye selama layık gördüğüm, gülden söz eden mısraların gül boyalı kalemlerinin dudaklarının arasından bile, daha ağzını açar açmaz alev harlıyorsa; yaraya derman var mıdır?
"Ben çok cehennem gördüm ey zuhhad, kapa, vaat ettiğin cennetten dirhem koku sinmemiş ağzını" diyerek uzaklaşmak vaciptir şüphesiz.
Yeter, gerçekten çok cehennem gördüm! Varsa cennetinizi gösterin bana. Yoksa susun! Susun da hiç değilce bir nebzecik olsun daha soğuk kalabilsin alem.
Bilmiyorum, daha ne zamana kadar başkalarının kötülüğü ile avutacak insanlar vicdanını bu topraklarda? Ve kimbilir daha ne kadar cennetten söz edecek, arasından alev püsküren dudaklar.
Konuşurken arasından cennet nimetleri dökülen dudaklardan miras düşen son ağız da kapandı mı gerçekten?
Fuzuli'dir bilirim ama yine onun mısraları ile medet ummak düşer bize: "Ben lebin müştakıyım zuhhad Kevser talibi", şahit ol ey sevgili...
Yaşar İliksiz - Haber 7
yasar.iliksiz@haber7.com
Yorumlar3