Tahterevalli; tam orta noktasından yere çakılı payandaya tutturulmuş, yukarı aşağı rahatça sallanabilen ve her iki ucuna oturanların yerden ayakları ile destek alarak karşı tarafı aşağı indirmesi, kendisini yukarı kaldırması ile hoş vakit geçirmesini sağlayan bir oyun aracıdır.

Her oyun aracı gibi tahterevalli de hoş vakit geçirmenin dışında amaçlar için kullanılabilir.  Örneğin havada kalanın çırpınmasından ve yere inme çabalarından zevk alan hastalıklı ruh yapısına sahiplerin elinde rahatlıkla işkence aletine dönüşebilir. Ya da karşısındakinin yere kıç üstü nasıl oturacağını merak ettiği için yerde iken kaşla göz arasında tahterevalliden inen aşırı derecede sadist ruhluların elinde bir ölüm aracı halini bile alabilir.  

Tahterevalli'nin dengesini genelde her iki uca oturanlar sağlar. Ama çocuklarının bir anlık denge hatasının kurbanını olmaması veya yukarıdaki örneklerde yer alan ruh yapısına sahip arkadaşlarının oyuncağı olmaktan kurtarmak isteyen veliler, çoğu zaman çaktırmadan, gerekirse alenen dengenin korunması için dışarıdan müdahalede bulunurlar. Müdahale çocukların oyundan daha fazla haz alabilmesi için mümkün olduğunca oyunculara sezdirilmeden gerçekleştirilmeye çalışılır.  

Her iki ucu adeta boşlukta sallanan dev bir tahterevalli hayal edin. O kadar büyük olsun ki her iki ucunda binlerce insan bulunabilsin. O tahterevallide insanlar oynamayı nasıl becerecek diye sormayın. Tabi ki zıplayarak. Ne kadar çok insan aynı anda zıplamayı başarabilirse bu karşı taraftaki insanların bulunduğu seviyeyi yukarı çıkartmayı sağlayacaktır. Tabi ki bu durumda oyunun tadını alabilmek için hedef yükselebilmek değil, alçalabilmek olmalıdır.

Her iki taraftan bulunan kitlelerin amacı tahterevallinin payandasının çakılı bulunduğu zemine ulaşmak olunca oyun sadece oynayanlar için değil seyirciler için de hoş ve seyir zevki yüksek hale gelir değil mi?

Hayalinizin tam bu noktasına oyunu uzaktan seyreden dev bir avcı yerleştirin. Avcı, oyunun süresinin mümkün olabildiğince uzaması için elindeki tüfekle uzaktan oyuna müdahale etsin. Mesela bir taraf karşı tarafı dağınık yakalayın, topyekun zıplayarak yere doğru inişe geçmeyi başardığı anda, avcı elindeki tüfekle ateş ederek dengeyi bozmayı başarsın. Hayalimizdeki avcı, tahterevallidekiler için o kadar iri ki zavallıcıklar, kendilerine ateş yağdıran bir varlık olduğunu tahayyül bile edemesinler. Onlara göre her şey 'takdir-i ilahi' olsun. 

Hayalinizin bu boyuta sürüklenmesi canınızı sıkmış olabilir. O zaman oyunun dışında bir oyun hayali daha kuralım. Tahterevallimiz o oyunun, oyuncağı olsun. Bunu başarabilmek için avcının tam karşısına avcı daha yerleştirin. O da karşıdaki avcının tersine tahterevallinin dengesini bir tarafın yere ineceği şekilde değiştirmeye çalışsın.

Hatta oyunu daha da çekici kılmak için insanların kendileriyle oynandığı tahterevalliyi oyuncak olarak kullananların sayısını dilediğinizce artırın. Öyle ki avcılar, oyunu kazanan taraf olabilmek için aralarında ittifak dahi yapsınlar.

Bu oyunu oynayan kişi olmak ister misiniz?  Masum ruhlu insan pozuna girerek hemen cevap vermeyin. Bilgisayarlarınızdaki oyunlarda belki de bundan daha korkunç ve acımasızca pek çok sanal karakteri parça parça ediyorsunuz. 

Peki böyle bir oyunun oyuncağı olan tahterevallinin üstündeki insanlardan biri olmak ister miydiniz?

Diyelim ki onlardan birisiniz ve farkında bile değilsiniz.

İlham İrem'in;  

"Tahterevallinin bir ucunda sen, bir ucunda ben
İkimizde şikayetçiyiz dengelerden.."

"...Baharlar bitti, çocuklar gitti
Aşağı yukarı kaç sene geçti..." mısraları sizin bir anlam ifade eder mi?

Ben size tahterevallinizi bir "küp" içine sokacak hayaller de kurdurmak isterim ama şimdilik bu kadar beyin cimnastiği yeter.

Hoşça bakın zatınıza...

yaşar iliksiz - Haber 7
yasar.iliksiz@haber7.com