Bağımsız organ! Yani hem bağımsız, hem organ! Nasıl olabilir çözemedim ama devlet büyüklerimize bakarsak olmuş! Bir organ, uzvu olduğu bedenin sağlık ve selametini umursamayıp, keyfinin kahyası olarak karar almayı başarmış…

Duyduğum hiç bir kavrama kafadan itiraz etmem... Nasıl olabileceğini düşünür ve olup olamayacağına karar veririm...  Bu kavramın "nasıl olabileceğini" çok düşündüm ama geniş hayal alemimde bile makul ve mantıklı bir yere sığdıramadım...

Örneğin bir bacağın kendi vücudunun kıçına tekme attığını, bir elin kendi vücudunun suratına tokat aşk ettiğini hayal edebiliyorum. Ama bir organın kendi vücudunun beynini umursamayıp onu salata yapmaya kalkmasını hayal edemiyorum…

"Biz ne bilek beyim, büyükler bilir!" diye kestirip atsam ”sorun çözülecek” farkındayım. Fakat büyüklerin bilip, bizim bilemediğimiz mevzuular yüzünden başımıza gelenler pişmiş tavuğun başına gelmediği için "biraz da biz bilek beyim" tavrıyla nasıl olabileceğini düşünmeyi sürdürüyorum.  O yüzden devlet büyüklerimiz kusura bakmasınlar, sürçü lisan edersek de affeylesinler...    

Bana sorarsanız, hiç bir insan hiç bir organizasyonun organı ve hiç bir şeyin bağımlısı olmamalı! Herkes bağımsız ve özgür irade ile ile düşünüp, karar alabilmeli... 

Ancak hem organ olan hem de bağımsız olan bir "şey" (buraya gelecek kelimeyi de bulamadım) nasıl özgür düşünüp, bağımsız karar alabilir...

Bağımsız kelimesinin TDK'da nasıl tanımlandığına bakalım:

1 .     Davranışlarını, tutumunu, girişimlerini herhangi bir gücün etkisinde kalmadan düzenleyebilen, özgür, hür:
2 .     Müstakil.
3 .   isim  Herhangi bir kuruluşa, partiye bağlı olmayan kimse:
4 .   isim  Bağımsız milletvekili.

Peki, TDK organı nasıl tanımlıyor?

1 .   Vücudun, belirli bir görev yapan ve sınırları kesin olarak belirlenmiş bölümü, uzuv:
2 .   mecaz  Bir görevi, bir işi yerine getirmekle yükümlü kuruluş: "Devlet organları."- .

Buradan organın mecazi kullanım olarak devletin bir kurum ya da kuruluşu olabileceğini çıkartabiliriz. Ancak bir devlet organı bağlı olduğu devletin bağımsızlığı, bütünlüğü ve bekası için gereken kararları almakla yükümlü olduğu için bağımsızlıktan söz edemeyiz...

Organ, biyolojide belirli bir görevi veya görevler bütününü yapan doku grubudur. Latince organum ("alet, araç") sözcüğünden türemiştir.

Bildiğim kadarı ile canlıların bağımsız çalışan tek bir organı vardır, onun dışında hiçbir organı istem dışı çalışmaz. Çalışabiliyorsa da durum vahim demektir... 

İstem dışı çalışan organın adı midedir ki o da aslında bağımsız gibi görünse de bağımlıdır. Az çalışırsa hazımsızlık, çok çalışırsa "ne siz sorun, ne ben söyleyeyim hali" olur...

Eğer bir canlının mide dışında organı istem dışı hareket sergiliyorsa; adına refleks ya da seğrime denir... Refleksin sağlıklısı - sağlıksızı vardır. Sağlıklısı nadiren işe yarar, sağlıksızına genelde "tik" denir ki o canlıyla dalga geçilmesine vesile olur...

Seğirmeye gelince... Tedavi şarttır... Allah muhafaza tedavi edilemez ise insanı ruhuna Fatiha okutmaya kadar götürebilir... Diğer canlıların ruhuna Fatiha okunmayacağı malum. Ama mecazen canlı sayabileceğimiz organizmaların ruhuna Fatiha okumaktan söz edebiliriz. Ki bu kesinlikle bağımsız organizma ifadesinden daha mantıklıdır...

Hani haddimize düşmez ve genel çizgimize aykırı düşer ama büyüklerimize "bağımsız organ yoktur, muhtemelen o uzuv seğirmeye başlamıştır" diyerek güncel siyasete de el atmış olalım.  Tabi ki elimizi  taşın altında gören fırsatçıların fırsatı kaçırmayacağını bilerek "sû uyur düşman uyumaz" bilinciyle...

Hulasa, bana göre bağımsız organ olmaz, seğirmeye başlamış organ ise tedavi gerektirir…

Yaşar İliksiz - Haber 7
yasar.iliksiz@haber7.com