Aramızda maddeleri yazıya dökülmemiş "gizli bir anlaşma" var ey okur(*). Her ikimiz de o anlaşma gereğince birbirimize güveniyor ve birbirimizi olduğu gibi kabullenerek seviyoruz...

Aramızda ne bir pazarlık var ne de bizi birbirimize mahkum kılan şartname... Kimse kimseyi kendi safında olmaya zorlamıyor, herkes birbirine kendi iç sesini hissettirmeye çalışarak, omuz omuza, varlığına emin olduğumuz geleceğe yürüyoruz...

Sen bize güveniyor, tüm aleyhte propaganda ve yıpratma girişimlerine karşı, reklam ve rekabet şansı sınırlı olmasına rağmen kapitalist devlerle rekabet etmeyi başaran Haber 7 markasının gücüne güç katmayı sürdürüyorsun... Çünkü Türkiye'nin ortak paydasında olduğunun ve yaşamın tüm renklerinin, birbirini sevseler de sevemeseler de, belki de sadece "bu noktada" bir arada soluk alıp verdiğinin farkındasın... İtiraf etmelisin ki bize en kızdığın anlarda bile, seni bu noktaya çeken görünmeyen gücü hissediyorsun... O güç, farklılıkların bir arada nefes alıp vermesinden doğan uzlaşık yaşam enerjisinin ta kendisi...

Biz ise güven ve desteğine layık kalabilmek için, tüm olumsuzlara inat imkanlarımızı zorlayıp, gecemizi gündüzümüze katarak, tabiri caiz ise tırnaklarımızla taşı kazıyarak, hızlı ve güvenilir habercilik yapmanın, olabildiğince geniş perspektifli, çok renkli, bol çeşitli haberleri sana sunmanın yanı sıra; perde arkasında ve gölgede kalıp gün ışığına yansımayan karanlık noktaları da aydınlatmaya gayret ediyoruz... Gerektiğinde senden de yardım alarak kırıyoruz "otoritenin şifreleri"ni... "Haber 7 yazıyorsa doğrudur" sözünün altında ezilmemek için hata yapmamaya gayret ederek, kılı kırk yarıyoruz, bunu yaparken...

Hata yapmıyor değiliz, yaratılan her kul gibi onu da yapıyoruz zaman zaman. Ama telafisi için ne mümkünse onu da yapıyoruz ardından. Birileri ısrarla bizi bir yere yamamaya ve bir yere çakılıp kalmaya zorlasa da biz ısrarla; doğrudan, Haktan, hukuktan, estetikten, ahlak, akıl ve bilimden yana taraf kalarak, o doğruların bizi savurduğu yere gitmekte ısrarcı davranıyoruz…  

Evrensel ahlak değerleri ve bilimsel doğrular ışığında, her tıklayayın kendi dünyasından bir şeyler bulabildiği, kendi arzuladığı bilgiye ulaşabildiği, kendince gönül eğlendirebileceği metin, resim ve videolar sunmaya gayret ediyoruz. Yaşadığımız coğrafyada ne varsa onu, imkanlar çerçevesinde olduğu gibi sunmaya gayret ediyoruz. Yaratılanı Yaratan’dan ötürü sevmenin hakkını vererek yapmaya gayret ediyoruz bunu.  

"Yeni bir yıl, yeni bir Haber 7" diyerek başlamıştık işe hatırlarsan.  Gerek takvimde aksamalar yaşanmasına, gerekse çileden çıkartıcı teknik aksaklıklar meydana gelmesine karşılık, verdiğimiz sözü tuttuk ve bir dizi değişikliğe imza attık.

Doğaldır ki "küçük olsun bizden olsun" diyerek bizi bizden çok seven, sahiplenen, yeni hale itiraz eden okurlarımız da oldu. Ama onların itiraz ettiği noktalar, 8-9 senedir zaten bu sitede vardı. Duygusallıktan doğan algısal hassasiyet aslında neyin değiştiğini görmeyi engelliyor sanırız.

Öz ve ruha dokunmaksızın, temel taşlarını sarsmaksızın; daha çok sesli, daha çok renkli, daha özgün, daha bizden haberler ürettik ve alıntıladık senin için...

Hiç bir inanca saygısızlık etmeksizin; düşünce kalıplarını ve inanç sistemlerini sorgulayarak, bilimsel düşünce ve güdümsüz akıl yürütmenin yolunu açmaya çalıştık.... "La" diyerek yola çıkmanın hakkını vermeye gayret ettik ve önüne dikilmeye çalışıldığını gördüğümüz putları yıktık... 

Bu yolda dönenler oldu, yorulup düşenler oldu... Kimseye kırgınlığımız yok... Herkese verdiği hizmetler için teşekkür ediyor, yeni tercihlerinde başarı ve mutluluklar diliyoruz.

Tabi buna mukabil aramıza yeni katılan ve bize omuz verenler de oldu. Böylece kesilmesinden endişe edilen hızımız biraz daha arttı.

Yazar kadromuzda önemli değişikliklere imza attık. "Yazmazsanız seviniriz" dediklerimiz de oldu, "Yazarsanız onurlanırız" dediklerimiz de.

Prof. Dr. İbrahim S. Canbolat, Prof. Dr. Metin Boşnak, Prof. Dr. Zekeriya Güler, Prof. Dr. Bedrettin Çetiner, Dr. Oğuz Tan, Dr. Ümit Akça, Hüseyin Akın, İsmail Öz,  Murat Çemberci ve İhsan Toy birbirinden ustaca yorumları ve üretken ruhları ile aramıza katılan yeni yazarlar arasında yer aldılar... Bu isimlerin kalem güçleri ve farkları konusunda sanırım söze hiç gerek yok.

Usta yazar Sema Maraşlı, dişi Evliya Çelebimiz Nuray Kahraman ve kültür sanata hem akademisyen bakış hem de sanatçı ruhu ile el atan Tülay Kazancı, sitemizde kadın ruhunun daha güçlü esmesinde önemli faktörler olarak dikkat çekti ve takdirini kazandılar.   

Usta yayıncı Münir Üstün spor yazarı olarak huzuruna çıktığında, ilk etapta yadırgasan da zamanla bu alanda ne kadar usta bir kalem olduğununu gördün. Centilmen ruhunu metinlerine yansıtması, edebi maharetlerini rahatlıkla kullanması spor yazarlığının seviyeli de yapılabileceği konusunda adeta bir meşale haline geldi. Her yazısını merakla bekler oldun...

Eski dostlarımızdan Okan Kılıçkaya ve Seçkin Çakır yeniden spor yazarlığı için kolları sıvayarak sitemizin yeni renkleri arasında yer almayı başardılar. Editörlerimizden Mehmet Can Belören de fırsat buldukça kalemini spor için kullanmaya gayret sarf edecek.

Ünlü gazeteci Hasan Öztürk, ısrarlarımıza daha fazla ayak direyemeyerek  Ülke TV Genel Yayın Yönetmenliği'nin yanı sıra sitemiz için yıllar sonra kalemini tekrar eline aldı ve birbiri ardına attığı gollerle "aradığımız santrafor"  olduğunu ispatlamakta gecikmedi. Tabi transferi konusunda ısrarcı oluşumuzun haklılığı da bu vesile ile ortaya çıkmış oldu...

Ülke TV'de dolaşım sistemize kan pompalayan diğer değerli isim, her hafta seçtiği kısa fimlerle ruhlarımızda farklı esintiler oluşturan Ömer Sami Sevimli oldu ki turplarının büyüğünün henüz torbada olduğunu hemen belirteyim. Yani ilerleyen haftalarda onun seçkileri ile onu daha çok seveceksin...

Orhan Çınar, haftalık yazılarının yanı sıra hafta sonları okurlardan gelen soruları cevaplayarak, sorunlarına ışık tutabilme görevini de sırtladı ve dost hatırına çiğ tavuk da yenebileceğini göstererek, dostluğunun da kalemi kadar yalın ve pazarlıksız olduğunu ispatladı.   

Yazılarına ara vermiş bulunan Mehtap Kayaoğlu, Serdem Coşkun, Hamit Aydın ve  Mehmet Teber fisebillah yeniden kaleme sarılarak sitemize hem renk, hem güç katan isimler arasında yer almayı ihmal etmediler.

Yeni isimler de katılacak aramıza.... Onlarca ismin renk farkını, ton uyumunu ve kalem gücünü gözlemliyoruz... İnce eleyip sık dokuyoruz bunu yaparken...  

Bir kısmı sıkı dostumuz olan yüzlerce başvuruya "kusura bakmayın" demekten çekinmedik. Çünkü Haber 7 yazarı olmak için kalem tutmak ve hatır gönül yetmiyordu... Yine de şevkin kırılmasın çünkü sen de farkını ispatladığın anda Haber 7 yazarları arasında olma şansını sürdürüyorsun...

Yazarlar konusuna nokta koymadan önce, huzurunda, Cemal Demir kardeşime ayrıca teşekkür etmeyi boynumun borcu olarak görüyorum ey okur... Tüm mahcubiyetime karşın, hep aynı iştahla kaleme aldığı köşe yazıları ve haberleri ile sitemizin ruhunu şenlendiren, yüzünü renklendiren bu değerli kalem için özel dualarım var.

Bilerek ya da bilmeyerek kırdığımız kalpler, üzdüğümüz isimler oldu. Ancak sen bizi iyi tanırsın ey okur... Herkesin bizi sevmesi için münafıklık sergileyecek karaktere sahip değiliz. Neysek oyuz. Olduğumuz gibi görünüyoruz ama göründüğümüz gibi sanıyor bizi birileri. Sen de biliyorsun ki bizi olduğumuz gibi, biz olduğumuz için sevecek, cefamıza katlanacak dostlar lazım bize... Fazla bir şey de istemiyoruz aslında, çektiğimiz cefanın yanında söze edilemeyecek kadar cefamıza katlanılmasını talep ediyoruz...   

Teknik konularda sana bir yığın sıkıntı yaşantığımızın ve eza cefa ettiğimizin farkındayız. Çözmek için yoğun çaba sarf ediyoruz bu konuyu da.

Tümspor ve ekotrent sitelerinin spor ve ekonomi sayfamız olarak entegre edilmesi henüz tam anlamıyla başarılamadı. Yine de düne baktığımızda bugün daha iyi olduğumuz konusunda sanırım hem fikiriz...

Yeni siteye alıştıkça eski sitemizi arayanların sayısı azalıyor. Bu yönde hâlâ bir kaç talep olmakla birlikte yeni siteye alıştıktan sonra 'iyi ki bu şekle dönmüşüz' diyerek dua eden sayısı hayli arttı.

Beğenmediği yazar ve haberlerin sitemizde olmaması gerektiği konusunda ısrarcı olan okurlarımız var. Yapılan tüm itirazları hassasiyetle inceliyoruz. İtirazların yüzde 99'unun duygusal refleks ve "muhafazakar refleks" olduğunu belirtmekte yarar görüyorum. Yine de bu gönül dostlarımıza hassasiyetlerini yansıttıkları ve bize doğruyu gösterme gayreti sarf ettikleri için teşekkür diyorum.

Haklı itiraz ve şikayetlerle büyük yanlışlardan dönmemizi sağlayan okurlarımız da var. Samimiyetlerinden ve hassasiyetlerinden dolayı onlara ayrıca teşekkür ediyorum. 

Sırada, yıkıcı şiddette deprem etkisi uyandıracak sarsıcılıkta ve ilk etapta "ne büyük hata" denilecek bir kaç önemli değişiklik var... Bunu da haber vermiş olayım sana ey okur. İrtifa kaybına yol açacağını düşüneceksin belki de o kararları duyunca. Ancak bu önemli kararları uygulayıp, uygulamama konusunda çok düşündüğümü ve uykularımı kaçırdığımı bilesin. Olmazsa olmayacak ey okur....

"Yaşar’ı seven, değişimine katlanır" diye uyarmıştım seni hatırlarsan... 

Bilmeni isterim ki "çok yorgun" ruhum, söz  verdiği üzere, senin için elinden geldiğince yorgunluğuna yorgunluk katmakla meşgul... 

İçimi mi döktüm, şecaat mi arz ettim bilmiyorum. Secaat arz edecek kadar yoldan çıktıysam mutlaka sirkatim de yansımıştır satırlara. Hoş gör...  Ama tüm yazılarım gibi içten ve pazarlıksız başladığım bu yazıyı da aynı içtenlik ve pazarlıksızla bitirdiğimi bil. Zaten bundan ötesi de beni pek ilgilendirmiyor… Rızandan gayrı ne çıkarım var ki? Onu da benden esirgemezsin umarım...

Saygılarımla

Yaşar İliksiz – Haber 7
Yasar.iliksiz@haber7.com

(*) Bu cümlenin ilhamı, kaleminin en az Cemil Meriç kadar mahir olduğuna ve gittikçe gücünü daha çok hissettireceğine inandığım yazarımız Ümit Akça'ya ait...