Yeni Yılınızı Hızırlarım
- GİRİŞ31.12.2011 18:08
- GÜNCELLEME31.12.2011 18:08
Kıyas kültüründen oldum olası nefret ederim. Kıyas insan idrakine vurulmuş prangadır... Aklın sağlıklı çalışmasını engelleyen mekanizması şerrin ve şeytanın en büyük oyuncağıdır...
Bir olguyu başka bir olgu ile tartarak değerlendirmek dünyanın en kolay işi ve aklın problem çözmekten kaçabileceği en kolay sığınaktır...
Günümüzde aklın iflasının en büyük göstergesi, hangi olgu yaşanırsa yaşansın, olgunun mutlaka başka bir olgu ile kıyaslanmasıdır... Kıyaslananlar denklik teşkil etse gam yemeyeceğim ama ne gezer...
|
ARA NAĞME: Alemin gelişmesinin ve geçmişin pisliğinden sıyrılabilecek adımlar atmasının önündeki en büyük engelin "ama onlar daha kötüsünü yaptı...", "Ama onlar bize neler yapmıştı!" mantığı ile yapılan kıyaslama faaliyetler olduğunu söylemekten dilimde tüy bitti... Daha az zalim değil, zalim olmayan; daha vicdanlı adaletsizlik eden değil, adaletli seçeneği istiyorum. |
Örneğin, Noel Baba'nın yerine her yıl Nasrettin Hoca ya da Dede Korkut'un çocuklara hediye getirmesini önermek gibi dam üstünde saksağan kıyaslamalar hemen her sene bir kaç sivri akıllı tarafından mutlaka zikredilir... Noel Yortusu ile Yılbaşı Kutlamasını birbirine karıştırma cahilliği de cabası...
Her ne kadar günümüzde yaygın şekil 19. Asır sonlarından itibaren ABD kültürü tarafından hayli deforme edilmiş olsa da Noel Baba inancı, Hıristiyan Medeniyetinin doğurduğu "Hızır" kültürünün günümüzdeki uzantısıdır... Hıristiyan çocuklarının Noel Baba inancından mahrum büyümesi için en çok çaba sarf edenler onların "gaybi yardım" talep etmesinden rahatsız olanlardır... İslam Medeniyetinden doğan kültürlerde bu konudaki tepkiler ayrıca analiz edilmelidir...
Sezai Karakoç'un Hızır'ın ağzından bize;
"Camide namaz kılan
Omuzları birbirine dayalı
İki Müslümanın arasından geçtim fark etmediler..." şeklinde seslenmesi anlamlıdır....
Her ferdinin, her dem, her yerde "Hızırlaşması" gereken Medeniyetin çoğu "inançlı" evladı, maalesef ki hayatında bir kaç gün bile "Hızırlık makamına" çıkmayı beceremezken, Hıristiyan Medeniyetinin "inançsız" fertleri bile en azından senede bir gün "Hızırlaşabilme" şansı bulabilmektedir...
İçindeki ve dışındaki Hıristiyanlara, senede bir gün gösteriş için de olsa "Hızırlaştığı" için kızanlar, enerjilerini şu an Filipinlerde süt isteyen, Filistin'de kansız bir şafak bekleyen, Güneydoğu'da acısız yuva arayan çocukların, Batı'da çocuklarının geleceğini kurtarmak için namusunu satmamaya çalışan anne ya da babaların imdadına "Hızır gibi" yetişmek için harcasalar dünya böyle mi olurdu?
Devrin değişmesi için bolca Hızır'a ihtiyaç var... Ancak Devran hâlâ, "Hızır Paşaları", Hızır yerine koyanların devranı...
Cehaletin çarkı dönüyor...
Çam sakızı çoban armağanı bir Yeni Yıl Hediyesi sunuyorum sizlere dağarcığımdan ve Hızır Semahı'na davet ederek herkesin yeni yılını kutluyorum...
Yaşar İliksiz - Haber 7
yasar.iliksiz@haber7.com
Yorumlar5