Düş gördüğünü sanan insanoğlu
- GİRİŞ19.07.2012 09:38
- GÜNCELLEME19.07.2012 09:38
Duyar duymaz vurulmuştum mısraya. Adını bile öğrenemeden alıntılama izni istediğim şairi devamını yazmış mıdır bilmem fakat böyle bırakmış olsa da değme şairleri kıskandıracak şiir zaten...
Hatırladığım kadarıyla Azobra kitabında, sanrı şiirinin başında, kullanmıştım mısrayı. Yusuf'u bulma hayaliyle ip saldığı kuyudan çektiği güzel kadının Şehrazat olduğunu hayal eden ama gördüğü hayalete sarılmanın bedelini ağır ödeyen şairin ruh halini taçlandırmıştı böylece.
İnsanoğlu'nun ilk düşü ne zaman gördüğünü muhtemelen hiç öğremeyeceğiz ama düş görmenin tarihinin insanın yaratılışı kadar eski olduğunu tahmin ediyorum. Belki Adem'dir ilk düş gören belki de Havva.
Kesin olan şu ki insanların yaşantılarında düşler hep önemli yer tuttu. İnsanoğlu, buz devrinde sığındığı mağara duvarlarından günümüzde sığındığı evlerin başköşesine yerleştirdiği ekrana kadar hep gözü önünde tuttu o düşleri.
Düşler milyonlarca hikaye, milyonlarca kurgu, milyonlarca tasarım doğurdu!
Günümüzde olduğu gibi eski toplumların günlük yaşamında da olağanüstü söylenceler ve "şehir efsaneleri" geleceği kuran düşleri gölgede bırakmayı başardı. Yaşanan zaman değil ulaşılan zaman ortaya çıkardı hangilerinin gerçek kıymet olduğunu.
Sadece güzel düşlerve pembe rüyalar değil, kabuslar ve karabasanlar da gördü insanoğlu.
Güzel düşlerini gerçekleştirmek isteyenlerle karanlık düşlerini gerçekleştirmek isteyenlerin mücadelesiyle yazıldı tarih.
İnsanoğlu düşe kalka geldi bugüne.
Düş gördüğünü sanan insanoğlunun asıl düşün kendisi olduğunu fark ettiği zamanlar tarihin en aydınlık çağları oldu.
Yaşar iliksiz - Haber 7
yasar@yasariliksiz.com
@yasariliksiz
www.yasariliksiz.com
Yorumlar4