Kokan Dünya

  • GİRİŞ15.12.2012 10:17
  • GÜNCELLEME15.12.2012 10:17

Melekleri yardıma çağırarak ruhunu rahatlatanların bile sadece ölümlerle hatırlayabildiği Azametli Melek, hayatının hiç bir anında onu unutmayaların ya kâbusu oluyor ya da pembe düşüne dönüşüveriyor.  Bu sebepten her yanı ölüm kokan dünyada Azrail'i unutabilenler ya çok şanslı ya da çok talihsizler arasında saf tutuyorlar...

"Cesetler kokmasaydı, insanlar ölülerini evlerinin baş köşesine oturturdu" diyor Mevlevi vaiz... Sadece ölünce değil yaşarken de leş kokan insanların pek çok evin baş köşesinde oturduğunun farkında mıyız?

Her türlü temizlik malzemesiyle bolca suyun bulunduğu tuvaletlerde bile rahatsız olduğumuz kokuları saçanları, lüks arabalar kullanırken tanıyınca aynı rahatsızlığı hissetmeyenlerin koku mekanizmalarındaki arızaları gidermek için uzman çağıracak bir "çağrı merkezi"  var mı?

Masamıza sohbet için oturan adam, güldüğü anda, dışkı kokmaya başladığında kalkıp gitmeli mi, kokusundan arındırmayı mı denemeli? Kalkıp gitmeyi deneseniz nereye gideceksiniz? Her yan onlarla dolu değil mi?

Dün çiçek kokan, gül alınan, gül satılan çarşılarda bugün tezgahlar, kan ve irin dolu...

Kanın ve acının dindirilmesi için kitlesel katliamlar ve toplumsal dramlar pazarlayan satıcılar, fark etmiyorlar hemen yan tezgahta bireysel dramına müşteri arayanları. Onlara nasıl fark ettirmeli, toplumsal dramlara müşteri çekmek için harcadıkları nefesin en küçük parçasının bile yan tezgahında kokan bireysel acıları dindirecek şifa olduğunu...

Bahçesinde güzel kokulu çiçekler yetiştiren adamlara acıyorum en çok, gece yataklarında kokan canlı leşlerin koynuna girdiklerinde.  Ve bir o kadar da ceplerinde dışkı taşıyan insanların kollarında gezmek zorunda kalan çiçek kokulu kadınlara yanıyor yüreğim... 

"Kokmaya başladığımı" söylüyor, telefondaki dostum, hayal kırıklığının öfke kokuttuğu ses tonuyla... Ben mi kokuyorum yoksa üstüme sirayet eden kokulardan mı rahatsız oluyor dostlarım diye tenimi kokluyorum saatlerce....

Tellal Başıma duyduğum sevgiyle, eksik alıp artık satarak kâr ettiğimi düşündüğüm pazarda, gül kokusunu bastıran kokular benden mi zuhur ediyor?  Eskisi kadar saf değilim farkındayım ama tezgahıma girdiğim ortamı pis kokutacak kadar kirli ürün koymadığıma da eminim... 

Hal böyleyken, nasıl gül kokacağız birlikte?

Yaşar İliksiz - Haber 7
@yasariliksiz
www.yasariliksiz.com
yasar@yasariliksiz.com

Yorumlar2

  • mustafa borekci 11 yıl önce Şikayet Et
    gül kokan. seyyid ve şerifleri ara sonra bi bakışta bi günde sana fersahlarca yol katettirecek şahları ara onlar mış ve miş değil şimdi ve şu andalar her zaman ve her devirde olduğu gibi, ve senin ve benim varlığımdan daha varlar gül alırlar, gül satarlar perdeleri farkedip şu aşağıların aşağısından o gül diyarına, hepimizin çook yakın olduğu o rahmet meltemine çevir yüzünü
    Cevapla
  • programlayan 11 yıl önce Şikayet Et
    sagol agabey. konya'da soğuk bir cumartesi sabahı şu satırlar beni derin düşündürdü: "bahçesinde güzel kokulu çiçekler yetiştiren adamlara acıyorum en çok, gece yataklarında kokan canlı leşlerin koynuna girdiklerinde. ve bir o kadar da ceplerinde dışkı taşıyan insanların kollarında gezmek zorunda kalan çiçek kokulu kadınlara yanıyor yüreğim... " eyvALLAH ağabeyim sağolasın.
    Cevapla Toplam 1 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat