Biz seyretmekten bıktık ama…

  • GİRİŞ28.10.2014 09:59
  • GÜNCELLEME29.10.2014 10:23

AK Parti Meclis Başkanlığı için Cemil Çiçek'i aday göstermiş ve 3. turda seçilmişti.

Yeni kabinede Gençlik ve Spor Bakanı da Suat Kılıç olmuştu.

Her ikisine de 'İşi en zor olan sizsiniz' demiştim.

Daha yeni, 3 Temmuz'da özel olarak Fenerbahçe'ye karşı başlatılan operasyonlarla çalkalanıyordu ortalık. Kılıç'ın işi bundan zordu.

Çiçek'inki ise BDP, CHP ve MHP'nin tutuklu vekillerinin durumu nedeniyle zordu.

Öyle de oldu… 3 Temmuz Türk futbolunun bugünkü halinin bence birinci sorumlusu.

Tutuklu vekiller ise o haftaki havaya da bakılırsa gelip yemin edecek ve serbest kalacaktı. Bence de doğru olan seçildikleri kesinleştiğinde serbest kalmalarıydı. Bunun gelecekte neden olabileceği sorunlar ayrıca TBMM'de partiler arasındaki bir uzlaşmayla ve YSK'daki düzenlemelerle halledilebilirdi. Halledilmeliydi…

Olmadı… ancak yıllar sonra parlamentoya girebildiler.

Türkiye tarihine bakınca aslında daima iki zor seçenek arasında kalan bir ülke gibi görünüyor.

Tıpkı 2012'de BDP'nin içine düştüğü o büyük açmaz gibi.

PKK'yla başlayan kanlı ve sert mücadelede sesi en az duyulan, ne dediğine önem verilmeyen ilk kurum BDP'ydi.

Silahlar konuşunca siyasetin hükmü kalmıyordu.

Bugün de yeni ismiyle o eski, aynı açmazın içine düşmeye devam ediyor.

HDP'nin 6-8 Ekim olaylarına sebep olan açıklaması ne kadar şaşırtıcı bir vehamet içeriyorsa sonrasında üst üste yaşanmaya başlanan saldırılara karşı verdiği tepki de aynı ölçüde berbat.

Son olarak Yüksekova'daki kalleş kelimesinin bile yetersiz kaldığı cinayetler için yaptığı açıklama bunun en somut örneği.

Bütün bunlar yaşanır ve maalesef yenileriyle yaşanmaya devam ederken Eşbaşkan Selahattin Demirtaş'ın üst üste verdiği röportajlar sorunu çözecek bir ışık vermiyor aksine karmaşıklığı artırıyor.

Demirtaş'ın röportajlarından anladığım tek şey, silahlar konuşmaya başladığında siyasetin cesaretini, kararlılığını, çözüme ilişkin sesini kaybettiğinin teyidi sadece.

Kendisinin istenmediğini, kendisine karşı olunduğunu belirtirken hedef olarak hükümeti gösteriyor ama maalesef bu dediği doğru bile olsa belli ki Demirtaş'ı asıl istemeyen, bağımsız davranmasını asıl engelleyen karşı tarafta değil; kendisini aynı cephede gördüğü kesimlerde.

Bir parti ateşli bir gençlik örgütünün bile yapmayacağı bir açıklamayı yapıp 40'a yakın insanın ölümüne neden oluyorsa bu açıklamanın bir partiye mi bir örgüte mi ait olduğu artık çok tartışmalıdır.

Keza Demirtaş da röportajlarından birinde ısrarla 'O açıklamayı ben değil HDP parti olarak yaptı' diye altını çizerken başka bir şeye işaret ediyordu.

Ama işte zor durumda olmak böyle bir şey; ancak imalar, işaretlerle derdinizin anlaşılmasını sağlamaya çalışıyorsunuz.

Cumhurbaşkanlığı seçimindeki performansının bugün üzerine geliniyor olmasına neden olduğu tespiti de çok doğru. Katılıyorum.

Ama aramızdaki esas ayrım o performansın, o başarının meşru siyasette kimseyi rahatsız etmeyeceği noktasında başlıyor.

Demirtaş'ın o oy oranı ve kazandığı sempati Meclis'teki hiçbir partiyi rahatsız etmez. Rahatsız olanlar hepimiz biliyoruz ki bizzat Demirtaş'ın daha yakınlarında. Meselâ Kandil'de olmasınlar?

İçinde bulunduğumuz durum sadece HDP ya da Demirtaş ya da sahip olduğu kontrolü kaybetmemek de zorunda olan Öcalan'a ait değil.

Yaşananlar hepimizi zor durumda bırakıyor; hükümeti de, güvenlik güçlerini de diğer siyasal partileri de.

Zor, ince, hassas, aşağısı ateş dolu bir ipin üzerindeyiz.

Düşersek hep birlikte yanacağımızı herkes biliyor.

O yüzden herkes üzerine düşeni yaparken omuzlarında bir de büyük sorumluluk olduğunun farkında.

Demirtaş ve HDP bütün hatalarına, çelişkilerine rağmen süreçten en zararlı çıkmaya başlayan ilk isimler.

Ama sonra sıra hepimize gelir bu ateş büyürse.

Türk milliyetçiliğine karşı Kürt milliyetçiliğinin bayrağını yükseltmek gibi kendi içinde savunulması imkansız bir teoriyi Çözüm Süreci'nin en iyi ikliminde savaş pratiğine çevirmenin mantığı ve gerekçesi yok.

Kobani'de sergilenenin nihayetinde halkla ilişkiler boyutu yüksek uluslar arası bir operasyon olduğu da ortaya çıktığına göre durup iki dakika düşünmek gerekmiyor mu?

yazının devamı için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat