Bir politikacı olarak Önder Sav portresi
- GİRİŞ20.05.2010 17:37
- GÜNCELLEME20.05.2010 17:37
Yılların Genel Başkanı Deniz Baykal’ın hem partideki hem siyasetteki hayatını bir gece operasyonuyla bitirme başarısını gösterebilen Genel Sekreter Önder Sav kimdir?
Akla düşünce bu soru zihninizi yokluyorsunuz; sağa sola soruyorsunuz, neredeyse aslında kimsenin hakkında pek bir şey bilmediğini görüyorsunuz…
Çok şaşırtıcı…
Türk siyasetinde 50 yıla yakındır aktif olarak bulunan, CHP gibi en önemli partilerden birisinin ise son 10 yıldır neredeyse tek hakimi konumundaki bir politikacıyla ilgili dişe dokunur bir bilgi olmaması hem ilginç hem gazetecilik açısından büyük bir ıskalamaydı.
Dünyanın başka yerinde olsa şimdiye kadar çoktan hakkında birkaç biyografi çıkmıştı bile…
Bunun üzerine, sadece başka yazıları tetiklemesi için bulabildiğim bilgileri sizlerle paylaşıyorum. Amacım ne yermek ne övmek; sadece bir portre çalışması için ilk çizgileri biraz da çala kalem savurmak…
…
14 Kasım 1937’de Balıkesir Manyas’ın Işıklar Köyü’nde doğdu. Dolayısıyla Akrep Burcu. Ben burç meselelerinden çok anlamam ve hatta ilgilenmem; ama Akrep burcunun genelde çok zeki ve hatta akla hayale gelmeyecek ve üstelik çok da tehlikeli planlar yapabilen; aynı zamanda intikamcı olduklarını yazar uzmanlar. Hayattan zevk almayı da birinci sıraya koymuşlardır.
Sav’ın hayatından anekdotlarda bu özellikler ne kadar var; bakacağız sırayla…
1974’te CHP-MSP hükümetinde Çalışma Bakanlığı yaptığı neredeyse hiç hatırlanmaz.
O hükümet Kıbrıs Harekatı’na karar veren hükümettir aynı zamanda…
Ankara Hukuk Fakültesi’ni bitiren ve Deniz Baykal’la orada tanışan Sav, içinde bulunduğumuz kırılmaya kadar Baykal’la hep aynı yolda yürüdü. İnönü’yü deviren genç Ecevit’in ekibindeydi ikisi de.
Evli ve iki çocuk babası. Eşi Çiğdem Hanım Denizcilik Müsteşar Yardımcılığı’ndan emekli oldu. Kızı, bir ara Halk TV’de çalıştı; şimdi burslu olarak yurt dışında. Oğlu da İngiltere’de.
1999 Kurultayı’na kadar partinin ağır toplarındandı; o kurultayın ardından partinin teoride 2.; pratikte 1. adamı olma yolunda adım adım ilerledi. Rakiplerinin tamamını zamana yayarak ve Deniz Baykal’ın desteğiyle tasfiye etti. Öyle bir güce erişti ki, parti içinde espriyle karışık “Bu Önder Sav bir gün Deniz Baykal’ı da götürür” diyenler haklı çıktı…
Bu güce erişene kadar ne kadar çalıştığında hiç şüphe yok. Çünkü zaten çok çalışkan. Sabah partiye en erken gelen ve en geç çıkan insan. Akşam herkesle birlikte 20’de çıkar; 23’e kadar yemeğini yer; sohbetini eder; keyfine göre birkaç kadeh içer; sonra 23’te geri gelir ve sabahın erken saatlerine kadar yeniden çalışır.
Partideki VIP katı denilen 12. katta çalışır. 7. katta ise resmi görüşmelerini yaptığı makam odası var; ama asıl çalışmalarını 12. katta yapar.
Soğuk, medyadan uzak görünüşüne rağmen özel sohbetlerinde çok keyifli, esprili, konuşkan bir insan. Akrep burcu dedik ya… hayattan zevk almayı bilir ve sever. Medyayı, mecbur olmadıkça yanına yaklaştırmaz.
Çok çalışmak kadar inanılmaz bir hafızaya sahip olmasının da kendisine büyük yardımı olduğu muhakkak.
Bu açıdan Süleyman Demirel’e çok benzetilir. Türkiye’nin neredeyse bütün il, ilçe, mahalle, köylerine kadar partinin önde gelenlerine hakimdir. Son seçimlerde Ankara Mamak’ta bir mahallede seçim gezisi sırasında bir bakkal Ahmet Amca’ya uğramak gerektiğini o belirtir. O bakkalın mahallenin ne kadar eskisi olduğunu da ona uğranmazsa oy alamayacaklarını da bilir.
Delegelerin tamamını yakından tanır. Zaten çoğunu o atamıştır. Deniz Baykal’ın bugün uğradığı parti içi hezimetin sebebi de budur zaten. Bir yere bir delege önerirken, atarken “Tanımıyoruz” diyenlere; “Ben tanıyorum, yetmez mi” diye cevap verir. Böyle böyle bütün örgüt aslında CHP değil, bir Önder Sav örgütüne dönüşmüştür.
Çalışırken ciddi, disiplinle ve titizdir. Kendisine verilen her raporu çok dikkatli okur. Uzun zaman sonra bile herhangi bir rapordaki alt mesaja atıf yapabilecek kadar da yer eder okuduğu raporlar.
Yıllar sonra karşılaştığı insanlara bile son yaptıkları konuşmayla ilgili sorular sormaya devam edebilir; sadece o konuşmayla bırakmaz, o kişi hakkında başka kaynaklardan da bilgiler alır.
Bir anlamda partinin tek ve en büyük hafızaya sahip kara kutusudur. Yılların verdiği tecrübeyle sadece CHP’yi değil diğer partilerdeki bir çok tabandan ya da yönetimden insanı da tanır.
Çerkezdir.
Çerkezdir. Türkiye’nin her yerindeki Diyarbakır’da, Şanlıurfa’da, Manisa’da, Aydın’da, Balıkesir’de… nerede olursa olsun partili Çerkezleri örgüte katmak ve görev vermek için özen gösterir.
Bu yüzden aslında partinin yönetiminde ve kilit yerlerinde de Çerkez ağırlığı vardır. Deniz Baykal’ın da baba tarafından Çerkez olması herhalde bu girişimlerini kolaylaştırmıştır.
Halefi olarak gösterilen Hakkı Süha Okay’ın da Çerkez olduğunu bu nedenle not edebiliriz.
Çok inatçıdır. Kendi otoritesine karşı çıkanlara karşı asla hoşgörülü davranmaz. Bu konudaki en ünlü örneklerden birisi, Çankaya Belediye Başkanı CHP’li Haydar Yılmaz kendi otoritesine karşı işler yaptığında, Yılmaz’ın makam şoförünü CHP İlçe Başkanı yaparak onun üzerine çıkarmıştır.
Tam Akrep burcuna has bir intikam ve cezalandırma yöntemi…
…
Lakabı “dede”
Parti içindeki lakabı “dede”dir. Yaşından dolayı. Kendisine de böyle seslenebilir genç siyasetçiler yüzyüze görüşmelerde. Bu lakabın Alevilikle bir ilgisi yok ama kendisi Alevi kültürüne ve geleneklerine hakimdir; herhangi bir Alevi vatandaşla onun iyi anlayacağı dilden konuşur. Belli başlı Alevi toplantılarını, anmaları mutlaka izler.
Hukukçu kimliği kadar Kemalist nitelikleriyle de Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy’a saygısı büyüktür; ölüm yıldönümlerinde mutlaka mezarlarının başındadır.
Ankara Barosu ve Türkiye Barolar Birliği başkanlıkları nedeniyle bu iki sivil toplum kuruluşu üzerinde de bugün hala etkisi olan bir isimdir.
Hukuk Fakültesi’nde sınıf arkadaşlarından birisi de eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’di. Birbirlerine isimleriyle hitap edebilecek kadar yakın arkadaştılar.
…
Serbest avukatlıktan gelme siyasetçi.
İyi bir okuyucudur; sürekli bir şeyler okur. Hiçbir ayrıntıyı kaçırmaz. Tabanla ilişkileri sanıldığının aksine çok iyi ve sıcaktır. Birebir sohbetlerde kişisel konuları bile konuşacak kadar yakın davranır. Gülümseyen fotoğrafı azdır ama aslında yakın çevresi içinde çok neşelidir.
Veliahtı olarak görülen Hakkı Süha Okay dışında en yakınındaki isimler arasında Tekin Bingöl, Ankara İl Başkanı ve Yaşar Çapak sayılabilir. Hepsi aynı meslekten zaten…
Ahde vefası yüksek bulunur; Deniz Baykal olayı hariç demek gerekecek herhalde bundan sonra…
Çerkezce bilmediğini düşünmek mümkün değil.
Hangi yemekleri sever, bunu öğrenemedim; ama, Çerkez Tavuğu deseler, hiç şaşırmam…
Yaşar Taşkın Koç - Haber 7
taskinkoc@gmail.com
Yorumlar10