Erdoğan ve partinin geleceği

  • GİRİŞ13.08.2014 09:31
  • GÜNCELLEME13.08.2014 09:31

AK Parti'nin her seçimde oyunu artırarak üç dönem üst üste iktidarını koruması başlı başına bir başarıdır. Erdoğan'ın yüzde 52 oyla cumhurbaşkanı seçilmesi ise Türkiye tarihinde bir siyasetçinin şahsen en büyük halk desteğine ulaşması açısından bir ilktir. Bu kez bir parti veya bir hareket değil bir kişi oylanmış ve halkın yarısından fazlasının oyunu almıştır.

Halkın doğrudan Cumhurbaşkanını seçmesinin 'Yeni Türkiye'nin inşasında önemli bir kilometre taşı olduğunu söylüyoruz. Yeni Türkiye metaforunda Erdoğan'ın yükleneceği misyon büyük önem taşıyor. 'Erdoğan Köşke çıksın bir şeye karışmasın' yaklaşımında olanlar, bu tasavvuru ve ideali kavrayamamış olurlar. Gerek halk seçtiği için gerek Erdoğan gibi güçlü bir lider yüklendiği için bu makam ister istemez 'etkili' bir makam olacaktır.

AK Parti'nin geleceği hakkında söz söyleyenlerin 'Yeni Türkiye' idealini ve yeni Türkiye'de belirlenen misyon ve rolleri gözardı etmesi büyük bir yanılgı olur. AK Parti'nin başına geçecek isim elbette ki halkın ve partinin kabulüne mazhar olabilecek bir kişi olacaktır. Ama daha önemli olan 'Yeni Türkiye'de belirlenen rolleri yadsımaması ve Cumhurbaşkanı-Başbakan uyumunu üst düzeyde tutması olacaktır.

Partinin genel başkanları zaman içinde değişebilir ancak bu hareketin lideri Erdoğan'dır. Bu büyük siyasi hareketin lideri olan Erdoğan'ın partinin geleceğinin sıkıntıya düşmemesini ve işin başındayken partinin sorunsuz şekilde kongre yapmasını istemesi onun en tabii hakkıdır. Kongre tarihini, başka isimlere endeksleyerek farklı yerlere çekmek son derece yanlıştır. AK Parti, büyük badireleri 'parti bütünlüğünü' koruyarak atlatmıştır. Erdoğan'ın bu konuda hassasiyet göstermesinden daha doğal bir şey olamaz.

Yazının tamamı için tıklayın...

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat