PKK'nın stratejileri bir bir çöküyor

  • GİRİŞ16.08.2012 10:03
  • GÜNCELLEME16.08.2012 10:03

Son hamleleri boşa çıkarılan terör örgütü PKK, tam anlamıyla psikolojik bir bozgun yaşıyor.

Şemdinli fiyaskosu, örgütün çuvallamaya başladığının açık göstergesi oldu. 300 kişiyle yapılan saldırının gerçekleşmeden karşı operasyonla püskürtülmesi ve büyük zayiat verilmesi, Kandil'in hesaplarını bozdu.

Ardından gelen Erzin hezimeti, yenilgi psikolojisini daha pekiştirdi.

Örgüt ne zaman Güneydoğu kırsalında büyük bozgun yese, psikolojik toparlanma için Karadeniz ve Akdeniz açılımına başvuruyor, bu bölgelerde ses getirici eylemlere yöneliyor.

Geçen gün Erzin'e sızan PKK'lılar güvenlik güçlerinin başarılı mukavemeti karşısında kayıp vererek kaçmak zorunda kaldılar.

Bu iki olay da 'Devrimci Halk Savaşı' adı verilen stratejinin çöküntüye uğradığını gösteriyor. Malum örgüt, bu strateji çerçevesinde iki koldan netice almaya çalışıyordu. Bir yanda kırsalda alan hakimiyeti kuracak şekilde büyük eylemler gerçekleştirmek, diğer yanda şehir merkezlerinde kitlesel gösteriler ve başkaldırılar organize etmek...

PKK'nın kırsal eylemleri alan hakimiyeti kurmak bir yana 'intihar' tarzı eylemlere dönüştü. Şehirlerde ise başarılı KCK operasyonları sebebiyle örgüt, müzahir kitleyi mobilize etme kabiliyetini kaybetti.

Propagandaya yönelen örgütün 'milletvekili kaçırma' girişimi de kendi aleyhine oldu. Hem uluslararası toplum bu olay üzerinden PKK'nın demokratik siyasete düşman bir örgüt olduğu gerçeğini daha iyi anladı, hem de bölgedeki sivil toplum örgütleri bu eyleme karşı tavır almak durumunda kaldı...

Hüseyin Aygün'ün serbest kaldıktan sonraki açıklamaları CHP liderini rahatsız etmiş olsa gerek, Aygün apar topar Ankara'ya çağrıldı. Kendisini silah zoruyla kaçıranlara karşı 'iyi çocuklar' mahiyetinde sözler sarfeden Aygün'ün tavırları milletin seçilmiş temsilcisine yönelen böyle hukuksuz bir eyleme yönelik farklı bir algı oluşturmuş ve bu da rahatsızlık uyandırmış olabilir.

Eylemi gerçekleştiren teröristlerin verdikleri mesaj ile Kandil'den haftalardır gelen mesajlar arasındaki fark da ilginçtir. Bir yanda silahlı mücadeleden bıkan ve silahların susmasını isteyen bir anlayış, diğer yanda silah dışı tüm yöntemleri devredışı bırakan ve ölümler üzerine hesap yapan bir anlayış... Aslında bu durum, dağdaki genç teröristler ile Kandil'deki terör ağaları arasındaki duygu uçurumunu da yansıtıyor olabilir.

Yazının devamını özgün kaynağından okumak için tıklayınız

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat