Sevgili dostlar, bu yazıda kullandığım "Ergenekon" kavramı, "şu an devam eden ve adını kimin koyduğu belli olmayan dava ile özdeşleştirilmeden" sorgulanmalı. Burada anlatmak istediğim "kavram" ve alt bileşenleri...

Bu noktada sizi bir kez daha "Ergenekon nedir" tanımlamasına davet ediyorum...

1- Ergenekon, küresel emperyal sistemin oturduğu 1945 sonrasında özellikle 1946 devalüasyonu ile Türkiye'yi "avucunun içine alan" yerli-küresel sistemin adıdır!

2- Ergenekon, finansal olarak "kıskaç altına" aldığı her ülke için "büyümesinin" önündeki en büyük engeldir.

3- Ergenekon, "ülkeyi" her alanda sarar ve "kavruk-kısır" bir ülke olması için küresel akıl öncülüğü ve yerel işbirliği eşliğinde "yerele özel tezlerin" üretilmesidir. Türkiye için 1946 sonrası "kullanılan" ana tez çift bacaklıdır: Bölüneceksiniz, ülkeye şeriat gelecek-İran olacaksınız!

4- Ergenekon, küresel-emperyal yapının, yerel devlet imkânlarını da hortumlatarak "burjuva- endüstri" devrimi adı altında yarattığı bir "avuç yerleşik" insanın, ülkenin "her türlü" üretim- banka-sosyal dinamiklerini tüketmeleri ve "başkalarının doğmasına" asla izin vermemeleri, "montaj endüstrisi" kurulumu ile her ülkede "yerleşiklerin" yaratılmasıdır.

5- Ergenekon, "yaratılan yerleşiklerin" ve onların uzantılarına kurdurulan medyanın, yine kapalı devre "reklam sistemleri" ile ayakta tutularak beslenmesi ve "farklı seslere" izin verilmemesidir.

6- Ergenekon, kendilerine "establishment" diyenlerin ve onların "kamuoyu oluşturucularının" yıllardır çıkardıkları krizler sonucu "bir türlü yerleşemeyen milyonlara" korku kapanlarında hükmederek her istediğini yaptırmasıdır... Kullanılan yöntem "yaratılan medya düzeni" ile "korku" pompalamak ve "kontrol altına" almaktır.

7- Ergenekon, her zaman "kaos", her zaman "bölünme tehlikesi", her zaman "irtica" algılamasının beslenmesidir.

8- Ergenekon, "askeri-endüstriyel" kompleksin içeride "kaos" ortamına çekilmesi, gerekirse "yerleşik medya" düzeni vasıtasıyla "askeri darbelerin" kışkırtılmasıdır.

9- Ergenekon, küresel ve yerel "yerleşiklerin" çıkarlarına zarar gelmesindense "askerin kurdukları oyuna çekilmesidir". Demokrasi, Ergenekon için "amaç" değil "araçtır"!

10- Ergenekon, kendilerini "beyaz establishment" diye tanımlayanların, baskı ve algılama oyunları ile "renk sahibi olmalarına izin vermediklerini" yerden yere vurması, onların "maddi-manevi kaynaklarını" sömürmesi ve sonunda onları "dışlamasıdır"!

11- Ergenekon, halkın özgüvenini kırmak, düşünemez hale getirmek, kendi ülkesinde, kendi diline, dinine, kültürüne yabancılaştırmaktır. Bu "dışlanma" ve "akıl karıştırma" o kadar büyük boyutlu olabilir ki; asker ocağında oğlunu ziyarete giden anne, neredeyse başındaki örtü için "özür diler" hale getirilebilir, yerleşik medya düzeni o anne ile İran rejimini özdeşleştirip halka sunabilir.

12- Ergenekon, halkı bölüp "etnik ayrışmayı" pompalamak, bu ayrışmadan yararlanıp "insanlarımızı" yıllar boyu savaştırmaktır!

13- Ergenekon, operasyon yapılan ülkenin halkına "siz ikinci sınıfsınız" mesajının "yerleşik medya düzeni" ve "yazılan kitaplar" ile verilmesi ve "halkın" kim olduğunun "karıştırılmasıdır"! Kullanılan yöntem açıktır; "sizin hepinizin özü aslında başka ülkelerden ve dinlerden gelmedir" gibi toplumsal aşağılamalar "kolektif algılamalara" servis edilir.

14- Ergenekon, "yerleşik yerel-küresel düzene" biat etmeyenlerin, ister Cumhurbaşkanı, ister Başbakan, ister Bakan, ister Genelkurmay Başkanı olsun; "yerleşik basın ve kurulan internet düzeni" ile linç edilmesidir.

15- Ergenekon, Türkiye ne zaman "ekonomik- finansal" olarak ayağa kalksa, her türlü "yerleşik düzen marifeti" ile ülkeyi yerden yere vurmak, ülkenin kaynaklarını "hazine borçlandırılması marifetiyle" mümkün olan en yüksek faizden emmektir.

Sevgili dostlar, Ergenekon, bir "avuç" küresel sistem "klonunun" ülkede "yerleştirilip yetiştirilerek", kendilerini asla ait hissetmedikleri- Küçük gördükleri "halkı" kontrol altına alma, tutma denemesidir... Kısacası; "1946 sonrası" bu halka karşı "kurulan" düzenin adıdır! Şimdi sallanıyor, yıkılacak mı hep birlikte göreceğiz!

Yiğit Bulut - Gazetehabertürk
ybulut@htgazete.com.tr