Kılıçdaroğlu hafife alınamaz

  • GİRİŞ14.01.2021 11:38
  • GÜNCELLEME14.01.2021 11:38

Her şey adım adım planlanmıştı.
Geçmişinde bir başarı öyküsü falan yoktu.
Tek özelliği, ağzının iyi laf yapmasıydı.
Ama “Gandi” güzellemeleri ile cilalandı.
Dosyalar hazırlanıp önüne konuluyor, o da ‘yandaşlarının’ moderatörlüğünde hararetle ekranlarda anlatıyordu.
O mavi dosyaları kimler hazırlıyordu, hiç sorgulanmıyordu bile...
Söylediği gerçek mi, yanlış mı, ne önemi vardı!
Doğru anlaşılana kadar, nasıl olsa yalan dünyayı dolaşırdı.
           ***
Yolu, işte o mavi dosyalarla açıldı.
Dosyalar unutuldu, geriye ana figür kaldı.
Sonra esas hamleye geçildi.
Öyle rezalet bir skandaldı ki, Deniz Baykal Genel Başkanlıkta direnemedi.
E zaten yerine geçecek kişi çoktan hazırdı.
Biraz naz yapar gibi görünse de, onca emeği ziyan edecek değildi.
Apar topar yapılan bir kurultayla, koltuk nihayetinde Kemal Kılıçdaroğlu’na teslim edildi.
           ***
Kaset skandalında AK Parti’yi ve dönemin Başbakanı Erdoğan’ı suçlasalar da, gerçek er geç ortaya çıktı.
Nitekim, yargı da bunu delilli, ispatlı tescil etti.
Apaçık FETÖ operasyonuyla koltuktaki isim değiştirilmişti.
Sebeb-i hikmeti yıllar geçtikçe anlaşıldı.
Terör örgütüne silah bıraktırmayı amaçlayan süreçte yeni CHP tam karşıdaydı.
2012’de MİT Müsteşarı’nı tutuklama ihanetinde ise FETÖ’nün yanında.
Sonra sırasıyla Gezi, 17-25 Aralık darbe girişimlerinde yine aynı safta.
PKK’ya yönelik çukur operasyonları başladığında, gene ülkenin karşısında.
           ***
İkircikli tavrı bir tek 15 Temmuz işgal girişimi başarısız olunca gördük.
Utanma pazarı önce Yenikapı’da arz-ı endam etse de, akabinde FETÖ ağzı ile konuşarak gerçek tarafını açık etti yeniden.
10 yıl işte böyle bir boğuşma ile geçti.
Sınırımızda fiilî olarak kurulmaya çalışılan terör devletini bozmaya yönelik operasyonlarda bile karşıda duran bir siyasi kimlikten bahsediyoruz.
Hatta Mavi Vatan’ı korumak için Libya ile anlaşmamıza ters çıkan bir figürden…
Bakın, az buz şey söylemiyoruz.
Hiç seçim kazanamadı diye alaya alınan kişinin netice alamadığını mı zannediyoruz?
Geçen seneki mahalli seçimler hanesine artı yazmadı mı?
Her şey bir yana; 10 senedir Türkiye’nin kendi içinde boğuşmasını, kutuplaşmasını, ara ara organize edilen sokak hareketlerini desteklemesi az şey mi?
Bu ülkede hâlen FETÖ ve PKK’nın bir umudu var ise bunu kime borçlu?
           ***
Bugünün yarını da var!
Türkiye’ye parmak sallayanlar, nereyi kullanarak amaçlarına ulaşmaya çabalıyorlar?
Dışarıdan bakınca meselelere…
“Madem laf dinlemiyorlar, şunlara bir ders verelim” diye Türkiye’de sokak olayları planladığınızda,
Yargıya sızdırdığınız hainleri darbe için harekete geçirdiğinizde,
Dağlara, şehirlere saldığınız teröristlerin katliamlarını da hükûmete yıkmak istediğinizde,
Ülkenin istihbarat teşkilatına, devşirmeler vasıtasıyla silah doğrulttuğunuzda,
Köyleri basıp, şehirleri işgale kalkışan katilleri ‘masum çocuklar’a dönüştürmeyi arzuladığınızda…
Başvurulacak adres neresi, belli değil mi?
           ***
Koca bir ülkenin aklıyla alay edecek cümleleri kuracak adam, öyle kolay yetişmez.
HDP ile birlikte Anayasa hazırlayıp, ortaklarını da işbaşına gelirlerse Türkiye’yi 25’e bölecek özerkliğe ikna eden kim?
PKK 40 yıldır zaten bunun için ülkemize saldırmıyor mu?
Bu arzularını masabaşında vermeyi taahhüt eden kişi, az şey mi yapıyordur?
Doğruyu yanlış, yanlışı doğru diye satacak; ne kadar açık verirse versin, ne kadar yüzüne vurulursa vurulsun bildiğinden geri adım atmayacak bir politik şahsiyet her vakit bulunmasa gerek.
           ***
Fransız Macron’un, Yunan’ın Türkiye ile girdiği ağız dalaşında gördük…
Birçok başkent, sinirlerini hoplatan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, o pespaye ifadelerle saldırarak yıpratamıyor, aksine milliyetçi muhalif taban da Erdoğan’ın yanında yer alıyor.
O zaman bunu kim yapacak?
O kişi ayan beyan ortada ise Kılıçdaroğlu hafife alınabilir mi?

Türkiye
 

Bu yazıya ilk yorum yapan sen ol

Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat