O otobüs 150 metre nasıl sürüklendi?
- GİRİŞ21.08.2022 09:28
- GÜNCELLEME21.08.2022 09:28
Aslında bugün S-400’lerle ilgili Kılıçdaroğlu’nun “Niye, kime karşı aldık kardeşim” açıklamalarıyla hâlen Batı’ya yaranma çabalarından girecek…
Sonra ekonomide şirketler kârlarını on kattan fazla artırırken, çalışanların maaşlarının iki kat bile artmadığından bahsedecek…
Hatta dolar kurundaki artışı baz alırsak, pandemi öncesine göre alım gücünün en az yarı yarıya azaldığını…
Bunun üzerine bir de fırsatçıların dolardan katbekat fazla zam yaparak sabit gelirlinin çanına ot tıkadığını anlatacaktım ama…
Dün sabah Gaziantep’ten gelen bir haber bütün keyfimi kaçırdı, âdeta yüreğim parçalandı.
* * *
Emniyet şeridini de dikkate alırsak, dört şeritli otobanda, üstelik virajın da olmadığı bir noktada üst üste facialar yaşandı dün.
Önce nasıl olduysa oldu, bir otomobil yoldan çıkıp şarampole yuvarlandı.
Gaziantep’ten Şanlıurfa’ya giden İhlas Haber Ajansının canlı yayın ekibi de tesadüfen oradan geçiyordu.
Kaza yapan araç otobandan görünmüyordu ama yol kenarında bazı kadınlar el işaretiyle yoldan geçen araçlardan yardım istiyordu.
İHA ekibi hemen sağa çekti.
Taklalar atarak şarampole yuvarlanan araçta sıkışanlar olduğunu görünce 155‘i arayıp yardım istedi.
İHA Gaziantep bölge çalışanı Muhammed Abdulkadir Esen ve Umut Yakup Tanrıöver, ekipler gelene kadar yaralıları çıkarmaya çalıştı.
Ekipler geldikten sonra da yaralıların ambulansa taşınmasına yardımcı oldu.
Tam yaralılardan birini ambulansa bindiriyorlardı ki, o korkunç ikinci kaza meydana geldi.
Olay mahalline yakın devrilen otobüs, kurtarma çalışması için gelen itfaiye erleri ve sağlık görevlileri ile birlikte, iki meslektaşımızı da bizden kopardı.
* * *
Mesleğe İHA muhabiri olarak başlamış ve benzer birçok hadiseye koşmuş biri olarak o kadar üzüldüm ki, anlatamam.
Acı haberleriyle İhlas Medya Grubu’nu hüzne boğan gencecik iki arkadaşımız, hem mesleki, hem de insani vazifelerini yerine getirirken böylesine elim bir son yaşamışlardır.
Tıpkı itfaiye ve sağlık çalışanları gibi.
Elbette takdir-i ilahi böyleymiş ama otobüs yolcuları ile birlikte 16 kişinin hayatına mal olan bu faciada kusur ve ihmal titizlikle soruşturulmalıdır.
Görgü şahitlerinin anlattıklarına göre, olay yerine ilk varan İHA ekibindeki arkadaşlarımız.
Polis, itfaiye, ambulans ekibi sonradan kaza yerine ulaşmış.
Yaralılar yaklaşık 7-8 metrelik çukurdaki araçtan çıkarılıp, yol kenarındaki ambulanslara taşınırken illa ki kaza yerinde güvenlik tedbiri alınmıştır, -ki Gaziantep Emniyetinin açıklaması bu yönde.
Peki, bu otobüsten önce ekipler olay yerine vardığına ve bu esnada yolda tedbir alındığına göre, o otobüs devrildikten sonra 150 metre sürüklenecek kadar (Valiliğin açıklaması) yüksek bir hızla kaza mahalline kadar nasıl gelebilmiştir?
Normalde bir yerde kaza varsa ve önleme yapıldıysa trafiğin durmuş olması gerekir.
Bu da kaza mahalline kadar biriken onlarca araç demek, ki Allah korusun devrilen otobüs öyle bir araç yoğunluğuna dalsa facianın boyutu çok daha büyük olurdu.
Bu yazı öncesi Valilik açıklamasından öğrenebildiğim kadarıyla otobüs, sadece bir tır ile birlikte itfaiye, ambulans ve İHA canlı yayın aracına çarpmış.
Yani burada trafik birikmesi olmamış.
Muhtemeldir ki, otobüs şoförü de kazayı çok geç fark etmiş…
Panikle durmaya çalışırken araç kontrolden çıkıp devrilmiş ve sonra önüne ne geldiyse biçmiş.
Yetkililerin beyanlarına göre, otobüsün 150 metre sürüklenmiş olması, olay yerine yaklaştığında ne kadar hızlı olduğunun da göstergesi.
* * *
Bu hadiseyi anlamaya çalışırken, ticari araçlar için geçmişte gündeme gelen kamera zorunluluğunu hatırladım.
Özellikle sigorta şirketleri tarafından çok talep edilen kamera mecburiyeti ilk Aralık 2019 için gündeme gelmişti.
Sonra bu düzenleme yıl yıl ertelenmiş.
En son 2022 sonuna kadar mühlet tanınmış.
Tabii yine uzatılmazsa.
Dün çok araştırmamıza rağmen otobüste kamera olup olmadığına ilişkin net bir bilgiye ulaşamadık.
Şoför, şayet takografi çalıştırdıysa (mecburi) kaza anındaki sürati kolaylıkla tespit edilecektir.
Eğer kamera da mecburi olsaydı, şimdi hem kaza anında şoförün başka bir şeyle uğraşıp uğraşmadığını, hem de ön kameradan yolun durumunu ve kazanın nasıl cereyan ettiğini açık şekilde görebilecektik.
Onlarca can taşıyan sürücülerin direksiyonda cep telefonuyla oyun oynamak gibi tehlikeli sorumsuzluklar yapmamaları, neticesinde bu tür faciaların yaşanmaması için bu kamera sistemi ivedilikle yürürlüğe girmeli.
Tıpkı, bugün pek çok soru işareti barındıran Gaziantep faciası gibi.
Umarız bu olay en kısa sürede aydınlatılır.
Biz de yukarıdaki soruların ve bu hadisenin sorumlularının takipçisi olacağız.
Not: Bu yazının yayına gittiği saatlerde ikinci kaza faciası haberi Mardin’den geldi. Freni patlayan tır, önüne çıkan araçları ve yayaları biçti, ardından kıraathaneye girdi. 20 vatandaşımız hayatını kaybederken, çok sayıda yaralı bilgisi vardı. Bir diğer kaza ise Afyonkarahisar’da meydana geldi, asker adaylarını taşıyan otobüsün şarampole yuvarlanması sonucu bir kişi hayatını kaybetti. Aynı gün Gaziantep, Mardin ve Afyonkarahisar… Tesadüftür illa ki! Lakin biz yine de iyi araştıralım, soruşturalım, emin olalım. “Olmaz” denilen neler gördük çünkü.
Yorumlar2