Denizler altında yirmi bin fersah

.

  • GİRİŞ04.07.2021 09:59
  • GÜNCELLEME04.07.2021 09:59


Jules Verne’den esinlenip yazıma “Denizler altında yirmi bin fersah” diye başlık attıysam da yazımın konusu denizin altı değil üzeri…
Sanırım denizler, melodisi güzel bir yabancı şarkının sözleri gibi, anlayanı az fakat dinleyeni çok…
Son zamanlarda Türkiye’ye yapılan yatırımları ve doğrudan yabancı sermaye girişini engellemeye matuf paranoyak naralar atılıyor.
Londra’daki birtakım mahfillerde Türkiye’de hukukun üstünlüğü kavramının artık kalmadığını ve yatırım yapılmaması gerektiğini dillendirenler, şimdi de bu ülkeye milyarlarca dolar yatırım yapmış şirketlerin mallarına el koyma yarışına girdiler.
Acıkınca kendi putunu yiyen putperestler gibi hiçbir ilkeleri yok…
Hatta insan aklını zora sokacak teoriler ile bunun nasıl mümkün olacağını Meclis kürsüsünde ellerine tutuşturulmuş kâğıtlardan izah etme telaşındalar.
 
Peki konunun denizler ile olan alakası ne?
Çünkü tam şu sıralarda Kanal İstanbul projesini itibarsızlaştırmak ile memur edilmişler ‘artık günümüzde deniz taşımacılığının ve denizlerin ehemmiyetini yitirdiğini, hava yolu ile ve drone ile taşımacılığın önemli hâle geldiğini’ konuşup yazmaya başladılar.
Oysa tarih ilmi bize farklı şeyler anlatıyor.
 
Kartaca nasıl Roma’yı kaynaklarından mahrum bırakma hamlelerini hep deniz alanları üzerinden yapma gayretinde oldu ise, bugün de başat ülkeler rakiplerini denizler üzerinden kontrol etme stratejisini uygulamaya devam ediyorlar.
Akdeniz ve Karadeniz’e en uzun kıyısı olan ülkelerden biri olan Türkiye’nin, günümüzdeki ve gelecekteki konumlanması da elbette bu hakikatten ayrı olmayacaktır.
 
Bugün yaklaşık 20 ülke ile çevrili olan Akdeniz, 425 milyondan daha fazla bir nüfusa ev sahipliği yapmaktadır. Dünya ticaretinin %30’u bu denizde cereyan etmekte ayrıca 130.000 gemi bu denizde dolaşmaktadır.
Altı ülke ile çevrili olan Karadeniz ise yaklaşık 300 milyonluk bir nüfusu içinde barındırmaktadır. Sadece Karadeniz havzasına kıyısı olan bu ülkeler ile Karadeniz üzerinden dünyaya bağlanan ülkeler kıstas alındığında ortadaki zenginlik 3 trilyon doların üzerindedir.
Türkiye boğazlar vasıtası ile bu iki denizin tam orta noktasında bulunan en değerli ve deniz ticareti için en avantajlı ülke pozisyonundadır. Türkiye’nin inşa etmeye başladığı Kanal İstanbul projesini sadece bu alternatif kanaldan geçecek gemi sayısı üzerinden okumak bu yüzden eksik ve dar bir bakış açısıdır.
 
Deniz taşımacılığında rakamlar
 
1900’lü yılların başında deniz kıyıları ile 150 km iç kısımlarında yaşayan nüfusun oranı dünya nüfusunun %30’u civarındayken, bu rakam 2017 yılında %60’ın üzerine çıkmış durumdadır. Ayrıca bugün itibarıyla dünyada kabaca 500 milyon insan denizden geçinmektedir. Bu rakamlar bize gelecek yıllarda da denizin önemini giderek arttırmaya devam edeceğini söylemektedir.
Konteyner denilen kutunun bulunması ile standardı TEU birimi üzerinden sağlanmış yükler bu kutular içinde taşınmaya başlamıştır.
Deniz taşımacılığında kullanılan gemiler 1988 yılında 5.000 TEU taşıma kapasitesine sahipken, 1990’da 6.000 TEU, 1996’da 8.000 TEU, 2006’da 19.000 TEU, 2017’de ise 21.400 TEU taşır hâle gelmiştir.
Ayrıca bugün yaklaşık 400.000 ton dökme yük alabilen gemiler, 500 bin m³ petrol, 266.000 m³ doğalgaz taşıyabilen tankerler seyir hâlindedir.
 
Bugün dünya petrolünün %75’i denizler üzerinden taşınırken, sadece %9’u boru hatları üzerinden taşınmaktadır.
Evet inşa edilen bu devasa gemiler yüzünden petrol tankerlerinin ve yük taşıma gemilerinin sayısında radikal artış beklenmemektedir lakin yüzer ada büyüklüğündeki bu gemilerin dünyadaki boğaz ve kanallardan geçişleri de sorun olmaya devam edecektir.
Yine 2017 yılı verilerine göre deniz taşımacılığı ile taşınan yük miktarı 11 milyar tona ulaşmıştır. Ayrıca deniz yolu taşımacılığı hava yolu taşımacılığına göre 100 kat, kara yolu taşımacılığına göre ise en az 10 kat daha iktisatlıdır.
 
Dünya limanları
 
1990’lı yıllara gelinceye kadar dünyanın en büyük 10 limanı arasında üç İngiliz ve dört Amerikan limanı varken bu tablo bugün altüst olmuş vaziyettedir. Atlantik üzerindeki yoğun deniz ticareti, Soğuk Savaş’ın bitmesi ile Pasifik merkezli hâle gelmiştir.
2017 tarihi itibarıyla dünyanın en büyük beş limanı Şangay (37 milyon TEU), Singapur (31 milyon TEU), Schenzen (24 milyon TEU), Zhushan (21 milyon TEU), Hong Kong (20 milyon TEU) limanlarıdır.
Dünya ile doğru orantılı olarak Akdeniz ve Karadeniz’de de limanlar her geçen gün önemini arttırmaktadır. İtalya, Yunanistan, Mısır, İsrail, Lübnan, Adriyatik ve Fransız limanları ile yarışamayan bir Türkiye, önümüzdeki yıllarda yeniden kuralları belirlenen oyunun dışına itilebilir.
 
Denizlerde bugün itibarıyla taşınan 11 milyar tonluk yükün 2025 yılı itibarıyla 15 milyar tona çıkması beklenmektedir. Bu yüzden limanlarına ve liman bağlantılı kara ve demir yollarına yatırım yapan devletler kazanacaktır.
 
Petrol tankerlerinin taşıma kapasiteleri her geçen gün daha da artarken, kruvaziyer yolcu taşıyan gemilerin sayısında ve yolcu miktarlarında önemli artışlar meydana gelecektir. Bugün itibarıyla 19 milyon civarında olan kruvaziyer yolcu sayısı, 15 yıl gibi kısa bir zaman içerisinde 54 milyona çıkacaktır.
 
İşte tam bu zamanlarda olanı biteni, yapılan yatırımları, ülkeye giren doğrudan yabancı sermaye girişini ve ülkenin ortaya koyduğu ya da koyması gereken stratejik vizyonu, ülkeye bu projeler üzerinden açılan karalama kampanyalarını, içerideki iz düşümlerinin yıkmak üzerine kurulu söylemlerini hep bu rakamlar üzerinden okumak gerekir.
 

Türkiye gazetesi

Yorumlar1

  • Ayhan Birol 2 yıl önce Şikayet Et
    Bilgisi olmayanın fikride olmaz. Batı kurnaz onlar işin farkında bizdeki malum taklitçi zihniyet batıdan gelen her şeyin iyi olduğuna dair sabit bir anlayışa sahip. İşte batı bizle bir yandan iş yaparken diğer yandan bağımsız bize faydalı projeler geliştirmeye başladığımızda anında sabote etmeye çalışıyor. Yapacak bir şey yok deyip onları kendi haline bırakarak bizim kendimizin yapacak daha çok şeyi var diyerek sabır ve gayretle çalışmalarımıza her alanda devam etmemiz gerekiyor.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat