Anestezinizi kim yapsın istersiniz?

.

  • GİRİŞ04.09.2022 09:26
  • GÜNCELLEME04.09.2022 09:26


En sonunda dayanamadı ve ağzındaki baklayı çıkarttı:
"KHK ile kamudan uzaklaştırılmış olanların tamamını geri alacağız..."
"Tamamını demedi, akademisyenleri kastetti, suçsuz oldukları mahkeme kararı ile kesinleşenleri dedi..."
Tevil listesi uzatılabilir.
Şu şekilde bir konuşma;
-Kılıçdaroğlu: "KHK’lıların tamamını iade edeceğiz."
-Vatandaş: "Tamamını iade edecek misiniz?"
-Kılıçdaroğlu: "Tamamını iade edeceğiz."
 
Kemal Kılıçdaroğlu daha önce de zemin yoklaması yapmak maksadıyla dile getirdiği bu söyleminden ricat ederek "yargılanıp takipsizlik alan ya da beraat etmiş olanlar" diyerek bir açıklama yapmıştı.
FETÖ, PKK, DHKP-C gibi örgütlerin, devletin kılcal damarlarına yerleştirilmesi işlemi kaba tasnifle seksen senelik bir projenin kırılmış olan kolunun kanadının tedavi edilmesi demek.
Bunun başkaca bir izahı olamaz.
 
Kemal Bey böylesi bir durumda KHK ile TSK’dan uzaklaştırılmış bir pilotu, olur da seçilirse kendisine helikopter pilotu da yapar mı dersiniz?
Bence yapmaz.
Neden?
 
Çünkü, Baykal’a kurulan kaset kumpasını ve CHP Genel Merkezindeki makam odasına kadar yüzleri maskeli gelip, Kemal Bey’e izlettirilmesi gereken video kayıtlarını izlettirdikten sonra yine kimseye görünmeden Genel Merkezden ellerini kollarını sallayarak gidebilen bu yapıya güven olmayacağını sanırım en iyi Kemal Bey bilir!..
Ya da şöyle düşünelim.
 
Malum, Kandil Dağı'ndaki eli Kalaşnikoflu bir teröristin böğrüne yaslandığı fotoğrafları ortaya çıkan HDP’li vekil Semra Güzel, iki gün evvel MİT ve Emniyetin bir operasyonu sonucu sahte pasaport ile yurt dışına kaçmaya çalışırken yakalandı.
Ne iş yapıyordu Semra Güzel?
 
Diyarbakır’da bir devlet hastanesinde anestezi uzmanı tabip.
Milletvekili olmasa bu görüntüler sonrası bir KHK ile kamu görevinden menedilmiş olanların içerisinde pekâlâ olabilirdi.
Hangi vicdan sahibi vatan evladı, çatışmada yaralanmış bir polis memurumuzun gireceği bir ameliyatta, anestezi işlemlerinin Semra Güzel gibi teröristlerle sarmaş dolaş fotoğrafları mevcut bir tabip tarafından yapılmasını kabul eder?
 
Kolay bir iş mi bu KHK konusu?
Bugün terör ile mücadelede alınan başarı ile devletin kılcal damarlarına kadar nüfuz etmiş bu yapıların devlet mekanizmalarından ifraz edilmeleri arasındaki illiyeti göremeyen kaç kişi vardır bu memlekette?
Bu açıklama yapılır yapılmaz bazı ekran kuşları ve kalembazlar hemen devreye girdiler ve sloganı basmaya başladılar: "Bu kadar insanın hayatı bir mahkeme kararı dahi olmaksızın bir kişinin iki dudağı arasında mı?"
 
Evet, kulağa hoş gelen bu yalanlar ile toplum ekranlar üzerinden çok başarılı bir şekilde zehirleniyor. KHK ile kamu görevinden el çektirilenler öncelikle belli bir bulguya dayanılarak kamudan ihraç ediliyorlar. Bugüne kadar 130 binin üzerinde personele bu saik üzerine işlem uygulandı.
 
Bu 130 bin kişi için hem TBMM’deki OHAL Komisyonuna başvuru yapma hakkı hem de mahkeme önünde bireysel olarak hakkını arama konusu düzenlenmiş durumda.
Nitekim OHAL Komisyonu titiz bir çalışma ile yapılan başvuruların yüzde 98’ini tek tek belge ve dokümanlar üzerinden incelemiş ve 17 bin çalışanın mağduriyetine, 108 bin kişinin ise başvurusunun reddine hükmetmiş.
OHAL Komisyonunca talebi reddedilenlerin ise konuyu idari yargıya taşıma hakları da düzenlenmiş.
 
Yani her mecrada, KHK’lılar için yargı yolu tamamen kapalıymış gibi yapılan değerlendirmeler cehaletten kaynaklanmıyorsa hakikatin üzerini örtme gayretinden kaynaklanıyordur.
Ayrıca Hürriyet gazetesi yazarı Nedim Şener’in köşesinde yazdığına göre OHAL Komisyonunun ret kararı verdiği kişilerin yüzde 95’inde adli soruşturma veya kovuşturma bilgisi mevcut, hapis cezası alanların oranı ise yüzde 54.
Bunun dışında mahkemeler tarafından bugüne kadar mahkûmiyet kararı verilmiş KHK’lı sayısı 57 bin. 657 sayılı Devlet Memuru Kanunu mahkûmiyet cezası alan kamu görevlilerinin kamuda çalışabilme şartları ile alakalı oldukça kapsamlı kısıtlar getirmişken, tüm KHK’lıları kamudaki görevlerine nasıl iade edeceksiniz?
 
Bu durumu ya genel bir af ile sözde çözüme kavuşturmaya tevessül edecekler ya da yüksek mahkemelerin alacağı bir karara istinaden (şayet böyle bir şey mümkün olursa) bir yol açarak sözde çözüm getirecekler.
Sonuç ne olursa olsun KHK konusunda alınacak toptancı bir karar toplum vicdanında onarılmaz yaralar açar. ByLock üzerinden kod adı alarak yazışmalar yapmış, kontörlü telefonlardan şifreli aramalar gerçekleştirmiş birilerinin kamuya dönüşü ulusal bir güvenlik sorunu teşkil etmez mi?
 
Ya haklarında takipsizlik kararı verilmiş ya da mağdur oldukları mahkeme kararı ile sabit bulunmuş olanlar?
Bu konu da kimsenin kulak arkası yapabileceği bir durum olmamalıdır. Bu insanların da mağduriyetlerinin giderilebileceği bir çözüm yoluna mutlaka ihtiyaç vardır. Böylelikle hem ferdin mağduriyeti önlenmiş olur hem de bu konunun bir mağduriyet zemini olarak kullanılmasının önüne geçilmiş olur.
 

Türkiye gazetesi

Yorumlar3

  • Semendire 1 yıl önce Şikayet Et
    Sayın Alabarda çok güzel hislerimize tercüman oldunuz.
    Cevapla
  • Ahmet 1 yıl önce Şikayet Et
    Kaleminize sağlık Yusuf bey...
    Cevapla
  • misafir 32 1 yıl önce Şikayet Et
    Allah fırsat vermesin bu hainlere..
    Cevapla Toplam 6 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat