Sosyal medya üzerinden alınan biat dilekçeleri

  • GİRİŞ25.09.2022 09:21
  • GÜNCELLEME25.09.2022 09:21

Sonunda Kemal Kılıçdaroğlu kendi partisi içinden, karşısına çıkarılan isimlere resti çekti ve ‘şunu da artık bilmek zorundayım. Siz gerçekten benimle misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor, bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini görüyorum. Siz gerçekten benimle misiniz? Artık karar verin!’ dedi.

Hemen arkasından İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları sosyal medyadan Kılıçdaroğlu’nun yanında olduklarına dair biat dilekçelerini paylaştılar.

Bir zamanlar Donald Trump ABD Başkanlığı koltuğunda otururken, kendi Dışişleri Bakanlığını yapan Rex Tillerson’u görevden aldığını sosyal medyadan Tillerson’a ve ABD kamuoyuna duyurmuştu. Şimdi de haftalardan bu yana beklenen iki belediye başkanının biatnameleri, Kılıçdaroğlu sayesinde sosyal medya üzerinden alındı.

Bu durumda henüz partisini kendi adaylığına ikna edememiş bir Kılıçdaroğlu’nun yüzde 51’i nasıl ikna edebileceği sorgulanıyor elbette. Sorgulanıyor sorgulanmasına ama, Kılıçdaroğlu’nun 12 yıldan bu yana kaybettiği onca seçim ve referanduma rağmen koltuğunu koruyabilmesini, bu yenilgilere rağmen her seçimi kazanmış rakibine tek adam diyebilmesini, tabanını buna ikna edebilmesini de sizlere hatırlatmak isterim.

Koltuğu muhafaza edebilme başarısı bir yana, bu söylemler az iç genişliği gerektiren söylemler de değildir hani...

Hoş, her iki Belediye Başkanı’nın verdiği mesajlarda hâlâ aday olmayacaklarına dair tek kelam yok, lakin yine de ‘yanındayız’ temalı bir mesaj var.

Bu vakitten sonra İmamoğlu ve Yavaş şartlar zorladı diyerek aday olurlar mı bilinmez ama siyasette hiçbir konu sürpriz değildir. Mansur Yavaş’ın MHP’yi ‘MHP maalesef CHP’leşiyor’ gerekçesi ile terk edip sonra da aynı CHP’den Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu hatırlanırsa ne demek istediğim daha net anlaşılır.

Hoş, istesek de istemesek de siyasette bunlar var ve tüm partilerden buna benzer sayısız örnekler verilebilir.

 

Dönelim Kılıçdaroğlu’na

 

Hâlâ Kemal Kılıçdaroğlu’nun gerçek adayı yıpratmamak uğruna kendisini bu şekilde öne attığına inanan var mıdır bilemem lakin son yaşanan olaylardan sonra Kılıçdaroğlu adaylık konusunda tüm gemileri yakmış vaziyettedir.

Bu vakitten sonra masadan kendi adını çıkaramazsa Kuşoğlu’nun dediği gibi o masada durmasının hiçbir gerekçesini CHP tabanına anlatamaz.

 

Meral Akşener cephesi

 

Bu gelişmeler aslında kökü derinlerde olan gelişmelerin su yüzeyine yansımış kısmından ibaret.

Bugüne kadar Pervin Buldan, Mithat Sancar ve Selahattin Demirtaş gibi isimler uzunca bir süredir Kılıçdaroğlu adına yol temizliği yapıyorlar, Mansur Yavaş ile Meral Akşener’in adaylığına açıkça karşı çıkıyorlardı. Bu açıklamalara Barış Yarkadaş gibi CHP’li gazeteciler de medya üzerinden destek atışı sunuyorlardı.

Akşener cephesinde ise Buğra Kavuncu ısrarla Mansur Yavaş ismini öne sürüyor, pazarda Meral Hanım’a sarılan teyzeler birden kadraja giriyordu.

En son CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu’nun, ‘Kemal Kılıçdaroğlu aday olmazsa masa dağılır’ açıklaması, başta İyi Parti’ye olmak üzere tüm altılı masaya şantaj niteliğinde bir uyarı olarak telakki edildi.

Tam bu ortamda Kılıçdaroğlu’nun gemileri yakan ‘Siz gerçekten benimle misiniz? Bazılarınızın sesi çıkmıyor, bazılarınızın da isteyerek veya istemeyerek zarar verdiğini görüyorum. Siz gerçekten benimle misiniz? Artık karar verin’ şeklindeki açıklamalarına cevap, İyi Parti Genel Başkan Danışmanı ve Kurucular Kurulu Üyesi Fatih Demirkol’dan geldi.

Demirkol sosyal medya hesabından ‘Son noktayı Sayın Meral Akşener koyar’ deyiverdi.

Bunun devamında Meral Akşener’in yaptığı bir konuşmada ‘Kendisine ölünceye kadar şükran duyacağım. Ben sülaleme vasiyet ettim. Bana bir şey olursa, Kılıçdaroğlu’na siz sahip çıkın dedim.’ gibi cümleler ile destek çıkması, hem Meral Akşener’in kafasının ne kadar karışık olduğunu hem de 2 Ekim’de toplanacak masanın kritik görüşmelere sahne olacağını bizlere gösterdi.

Tüm bu açıklamalar bize altılı masanın adaylık ve HDP ile olan ilişkiler konusunda uzlaşıdan oldukça uzak olduğunu gösteriyor.

Bu uzlaşı sağlanamazsa gelecek haftalarda masadan yeni bir masa daha çıkabilir.

Uzlaşı sağlanırsa da şartları seçmen tarafından derinlemesine sorgulanır.

Her ne kadar altılı masa ve onların yılmaz müdafileri ekranlarda, gazete köşelerinde ve sosyal medyada aday kim olursa olsun her şartta kazanacaklarını savunsalar da Erdoğan bir dakikasını dahi boşa harcamadan hem dış siyasette hem iç siyasette önemli adımlar atıyor.

Erdoğan, sayısız yurt dışı toplantı ve programların yanında, iç siyasette EYT gibi, 3600 ek gösterge gibi, konut arzı sıkıntısı ve fahiş kira artışları gibi onlarca soruna neşter atmaya devam ediyor.

Bu şartlarda dahi adaylık kavgasını her geçen gün daha da keskinleştiren, birçok konuda uzlaşı sergilemekten uzak olan altılı masa, gerçekten kim aday gösterilirse gösterilsin, ceket giymiş herhangi birini milletin tereddütsüz seçeceğinden sizce de emin olabilir mi?

TÜRKİYE GAZETESİ

Yorumlar4

  • Bekir Öztürk 1 yıl önce Şikayet Et
    Kendi teşkilatının güvenmediği . Bir genel başkana Halk niye güvensin..
    Cevapla
  • Boy soy 1 yıl önce Şikayet Et
    4 Eğilimi birleştirme sloganıyla yola çıkan Anavatan partisi bu gün yok. Çünkü herkes başka yere asıldı. CHP ,iyi,HDP liderleri aynı boydan ve soydan. Birbirine yol açmaları normal, anormal olan bu partilerdeki. Sağduyulu insanların aynı kayıtta akıntıya kapılmaları., Daha ilginç olanı seçime yakın, isimi geçen tüm adaylar değil iki sürpriz adayın çıkma ihtimali
    Cevapla
  • Abdullah 1 yıl önce Şikayet Et
    Siyasete girdiği günden bugüne kadar zik Zag yapmadan bugüne gelen tek adam RT Erdoğan. Diğerleri dansöz kıvrak gevrek.Bu millet devleti RT Erdoğan dışında birişine emanet ederse vay halimize ki vay,
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Bayram 1 yıl önce Şikayet Et
    Zorlama bir cumhurbaşkanı adayindan milletede devletede hayir gelmez.
    Cevapla Toplam 5 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat