CHP çok bozdu!
- GİRİŞ30.12.2021 08:17
- GÜNCELLEME30.12.2021 08:17
Hilafeti ilga ederek ümmeti sahipsiz bırakan…
Ezanı Türkçe okutan…
“Allah’u Ekber” diyenleri kodese tıkayan…
Kur’an-ı Kerim’in öğretilmesini yasaklayan…
Dini eser ve kitapları toplatan…
Arapça bir kelime bilmeyen İsmail Hakkı Baltacıoğlu’nun hazırladığı Kur’an-ı Kerim mealini, “Yeni Türkçe Kur’an” diye millete yutturmaya çalışan..
Camileri ahır ve deri depoları olarak kullanan…
Ayasofya’yı müzeye çeviren…
“Laiklik” bahanesiyle Müslümanları ‘mürteci’ ilan eden…”
Müslümanlara haccı yasaklayan ya da gitmesinler diye önlerine bin bir türlü engeller çıkaran…
Bakan sıfatıyla gittikleri hacda bile, hacı adaylarına dağıtılan; “Allah’ın hükmünden başka hüküm tanımak insanı şirke götürür” ifadelerinin olduğu kitapçığı görür görmez, “Yahu burada da mı şeriat propagandası yapılıyor” diyerek Allah’ın evinde, Allah’ın ayetlerinden şikâyetçi olan…
Kâbe resimlerini camilerden toplatan…
Domuz etini ve şarabı yasaklayan İslam’ı; “Türk milletinin geri kalmasının önündeki yegâne sebep” sayan parti kim diye sorsalar…
Muhtemelen hiç kimse “CHP” demekte tereddüt etmeyecektir..
Evet… Şimdilerde sırf oylarını alabilmek için mütedeyyin kesime “Helalleşme” adı altında şirinlik yapan CHP’nin geçmişi, hizmet ve projeden ziyade “mukaddesat düşmanlığı” örnekleriyle doludur…
Fakat buna rağmen CHP eskiden tutarlı bir partiydi. En azından CHP’lilerin kahir ekseriyetinin, İslam’a ve kutsallarına karşı tutumları benzerlik arz ederdi.
Örneğin… Kendisi “bira” içerken, oğlunun bir alt içecek olan “gazozu” tercih ettiğini gören Şükrü Saraçoğlu, sırf oğlu “bira” içsin diye önündeki bardağı kaldırtıp, garsona “bir duble rakı getir” diye seslendiğinde de samimiydi…
“Din zehirdir. Türkiye’den dini tamamen atabilmek için bize 30 sene lazım” dediğinde de..
Hakeza!..
CHP’nin eski Genel Sekreterlerinden Önder Sav’ın, hacca gitme arzusu ile yanıp tutuşan yaşlı bir vatandaşı; “Boşver Araplara para kaptırma” diyerek “Hac”dan men etmesi, partisinin çizgisiyle çelişmiyordu.
Ya da..
“Dinimizin, kadınlara başını örtmeyi emrettiğine inanmıyorum” diyerek, başörtüsünün “ilahi emir” olmadığını iddia eden Birgül Ayman Güler’in fetvası, tamamen CHP itikadıyla örtüşüyordu…
Mesela… Kur’an âyetlerini bir kenara iterek, Bektaşi Edip Harabi’nin;
“Ey zahit şaraba eyle ihtiram, biz içeriz bize yoktur vebali ehline helaldir na ehle haram ...” dizelerini delil göstererek; “İçki içmek günah değildir” diye “fetva” veren Aykut Erdoğdu’yu, pekâlâ CHP’nin “ulemalarından” sayabiliriz…
*
CHP’li Hurşit Güneş, “Seçim beyannamesi”ni cuma saatinde açıklayan Kılıçdaroğlu yüzünden namazını kaçıran partililere, “Cumayı kaza etsinler” diye seslenirken gayet ciddiydi. Çünkü bir CHP’linin ancak rol gereği namaz kılacağını en iyi o biliyordu.
Zira, 5 kuruş artistlik parası için takke takıp, Minyeli Abdullah’ı canlandıran partisinin eski İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, film setinde namaz kılarak kazandığı o parayla mübarek kandil gecesinde alkol eşliğinde pekala yemek yiyebiliyordu.
Hatta.. Oyuncu Şimşek, halefi Gürsel Tekin’in düzenlediği çarşaf açılımının bir düzmece olduğunu açıkça eleştirerek ve “fukaralar giyer” diyerek çarşafın tercih değil mecburiyet olduğunu söyleyerek samimi CHP’li olduğunu her fırsatta ispatlıyordu.
*
Peki, günümüz CHP’sinde vaziyetler ne âlemde?
Eskinin itikadı(!) sağlam CHP’si gitti yerine genetiğiyle oynanmış, lastiği patlak araba gibi zikzaklar çizen bir CHP geldi.
Kimi Gürsel Tekin gibi gittiği cuma namazında okunan “hutbe”yi, “fetva” sanıyor.
Kimi de… Ekrem İmamoğlu gibi seçimden önce günde 60-70 iftar sofrasına otururken, seçimden sonra papazlara Noel yemeğinde, İslam’ın mekruh saydığı portakal soslu karidesi götürüyor.
*
Tabii bir de evlere şenlik Genel Başkanlarını unutmamak lazım..
Düşünün… TBMM’de “tezekli, saman balyalı” basın toplantılarıyla maruf CHP’li eski bir vekil, şimdiki “Genel Başkan”ın, “peygamber soyundan geldiği”ni iddia ediyor.
Bu iddianın muhatabı ise, “gerçek”le uzaktan –yakından alakası olmadığını bildiği halde, sırf birkaç oy uğruna bu iddia karşısında sessiz kalmayı tercih ediyor.
Üstelik bu kişi, Ezana bir-iki dakika kala iftar sofrasında su içtiği halde “dindar lider” profili çizmekte ısrar ediyor.
Dediğim gibi..
O eski samimi “din karşıtı” CHP’liler gitti, yerlerine şimdiki “din bezirgânları” geldi.
Halktv’de en kaba küfürü açıkca edebilen Yaşar Nuri Öztürk gibi birini ilahiyatçı diye göklere çıkardılar sonra da milletvekili yaptılar..
Güya “İslam’ı hurafelerden arındırsın” diye “İslam Gerçeği” adlı kitabı yazan o “küfürbaz”, “Banka faizi haram değildir” dediğinde, CHP’lilerin hepsi birden alkışladılar…
Derken… Yeni CHP’liler takıyyenin dibine vururken sürpriz bir gelişme oldu.
Spekülatif kur atakları sonrası iktidar rüyası görmeye başlayan CHP’liler, Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘TL Mevduatı programı’ hamlesi sonrası ideolojik bir karmaşa yaşayarak sudan çıkmış balığa döndü. Dolar 18 lirayı aştığında, “Faizi radikal şekilde artırmak lazım”, diyerek faiz çağrısı yapanlar, TL’nin değerlenmesiyle ‘örtülü faize geçtik’ diyerek bir gecede iflah olmaz birer faiz düşmanı kesildiler.
Hasılı!.. Eskinin din karşıtı, şimdilerde ‘dini değerlere saygılılarmış’ gibi algı yürüteyim derken ne kadar bozduğunu…
Saçma sapan bir partiye dönüştüğünü bir kez daha ispatladı…
Yorumlar1