Planlanan düzeyde temassızlık organizasyonu!

  • GİRİŞ13.10.2022 08:29
  • GÜNCELLEME13.10.2022 08:29

Bir kaset ile CHP genel başkanlığı koltuğuna oturan Kemal Kılıçdaroğlu, 2013 yılında, “CHP’nin görüşlerini, düşüncelerini, ilke ve değerlerini Amerikalı muhataplarla paylaşmak” ve kendi ifadesiyle, “Halkımızın geleceği için”  bir ‘Amerika gezisi’ planlamıştı. 

Kasım ayına sayılı gün kala yapılması beklenen gezi, Kılıçdaroğlu’nun ‘planladığı düzeyde temas organizasyonu’ sağlayamaması nedeniyle iptal edilmişti.

‘Planlanan düzeyde temas’ ifadesiyle kimlerin ve hangi makamların kastedildiğine dair hiçbir açıklık yapılmasa da, Bay Kemal muhatap bulamadığı için gezisini iptal etmek zorunda kaldığı bal gibi ortadaydı.

Mahut gezinin seyahat sürecini, takvimini ve temas trafiğini ayarlamakla görevli dönemin CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, iptale ilişkin yaptığı açıklamada, “Ziyaret çerçevesinde bizim istediğimiz düzeyde temas planlamasını yapamadık. Yani net bir şekilde söyleyebilirim ki, Sayın Genel Başkanımız ABD’ye gitmeyecek” diyerek, görüşecek kimseyi bulamadıklarını itiraf etmişti.

Kılıçdaroğlu da iptal etmek zorunda kaldığı ziyaret sonrası, sık sık Büyükelçilik rezidansına giderek görüştüğü tek Amerikalı yetkili olan ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ile bir akşam yemeğinde buluşmuştu. 

Ricciardone’nin ise yemekte Loğoğlu’nun açıklamasına atıfta bulunarak, “Kurmaylarınızın ABD seyahati sonrası yaptığı açıklamalara üzüldük. Sizi ABD’de ağırlamak isteriz. Sizin, ABD’de muhatap bulamamanız gibi bir durum söz konusu olamaz. Sizin temaslarınız için en kısa zamanda bir taslak program oluşturup çalışmalar yapılabilir” dediği öne sürülmüştü. 

Bu görüşmeden birkaç gün sonra ise Kılıçdaroğlu’nun 30 Kasım- 4 Aralık 2013 tarihlerini kapsayan ABD ziyareti gerçekleşmişti.

Bu kez kendisini muhatap alacak isimler bulan Bay Kemal, 17-25 Aralık kumpasından yalnızca 13 gün önce gerçekleşen ziyarette, Engin Özkoç’u da yanına alarak, o tarihde henüz terör örgütü olarak anılmasa da, şimdi yurtdışında kaçak yaşayan FETÖ’cü  Kemal Öksüz ve yine aynı yapının, o tarihdeki ABD imamı Faruk Taban’ın da yer aldığı isimlerle hatıra fotoğrafı çektirmişti.

Yaklaşık 10 yıl sonra, hem de 6’lı masanın ortaklarının “adaylık” için neredeyse birbirini boğazlayacağı bir dönemde, zillet ittifakının potansiyel cumhurbaşkanı adayı gibi hareket eden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu birden bire bir kez daha ABD’yi ziyaret etme kararı aldı. 

Üstelik bu kez, “planlanan düzeyde temas organizasyonu sağlanmaması” gibi bir durum da söz konusu değildi.

Çünkü  ‘bilim ve teknolojik gelişmeleri inceleme’ kılıflıyla düzenlenen ve kamuoyunda ‘icazet seferi’ olarak yorumlanan geziden önce Kemal Bey’in, aralarında ABD’li senatör Bernie Sanders ile eski ABD Başkanı Barack Obama ve diğer bazı senatörlerden randevu bile aldığı ilan edilmişti. 

Fakat 4 günlük gezi boyunca Kemal Kılıçdaroğlu hiçbir ABD’li yetklili ile temas kuramadı.

Bir ara ekonominin başına getirilmek istenen IMF muhibbi Daron Acemoğlu ile görüştü.

 Fizik mühendisi Canan Dağdeviren’in buluşu olan ve meme kanserini teşhis eden “sütyeni” yakından ve hayretle inceledi.

Ve!

Tamamlandığında binlerce öğrenciye hizmet verecek olan TÜRKEN Vakfı’na ait gökdelen inşaatının önüne giderek daha önce gündeme gelen iftiralar üzerinden Başkan Erdoğan ile ailesine dil uzattı, o kadar. 

Beraberinde götürdüğü ve aralarında İsmail Saymaz’ın da olduğu fondaş gazeteciler ise yaşanan fiyasko hakkında tek kelam etmeyince, geziye davet edilmeyen TELE1 TV’nin Washington temsilcisi Yılmaz Polat devreye girerek, Kılıçdaroğlu’nun gezinin bir skandala dönüştüğünü ve Amerika’da istediği isimlerle görüşemediğini itiraf etti.

Tabii bir de,  “Aday olduktan sonra gelmesi gerektiği” uyarısını yaptı.

Daha önce devletin kurumlarını hedef alarak bürokrat ve memurları tehdit eden, MEB, TÜİK ve Et ve Süt Kurumu’na baskın düzenleyen, FETÖ’nün ve kökü dışarıda karanlık odakların hedefinde olan askeri danışmanlık şirketi SADAT’ın kapısından zorla içeri girmeye çalışan Kemal Kılıçdaroğlu belli ki randevusuz gerçekleştirdiği bu ziyaretle ne kadar cesur bir lider olduğunu ve Amerika’da dilediği kişilerle görüşecek potansiyele sahip olduğunu hem ABD’lilere hem de ittifak ortaklarına göstermek istiyordu.

Fakat tıpkı Türkiye’de olduğu gibi Amerika’da kapılar yüzüne kapandı. 

Tam da…

“Ya bana katılın ya yolumdan çekilin” diyerek masadaki rakiplerini boşa düşürdüğü…

“Siz gerçekten benimle birlikte misiniz?” sözleriyle Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun kendine biat etmek zorunda bıraktığı bir dönemde Kılıçdaroğlu’nun “Turist Kemal” durumuna düşmesi, bence “planlanan düzeyde temassızlık organizasyonu” olarak duruyor.

Amerikalılar, icazet  almaya gelen Kılıçdaroğlu ile görüşmeyerek, “Bizimle değilsin” mesajı mı verdi, bilmiyorum.

Ama asıl curcuna Kemal Bey Türkiye’ye döndüğünde kopacak.

Daha önce “Yanındayım” diyen Ekrem İmamoğlu’nun bozuk İngilizcesiyle “I’m ready” dediğini duyar gibiyim!

YENİ AKİT

Yorumlar1

  • Dadaş 1 yıl önce Şikayet Et
    Yani.temel atmama töreni gibi...
    Cevapla Toplam 4 beğeni
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat