CHP ve İngiliz dostları 100. yılda neyi kutlayacak?

  • GİRİŞ03.11.2022 08:29
  • GÜNCELLEME03.11.2022 08:29

Cumhuriyet Türkiye’sinin ilk Milli Eğitim Bakanı Dr. Rıza Nur ve arkadaşları, talebelik yıllarında Sultan Abdülhamid’i sıkıştırmak için İngiltere’den yardım isterler..

 Üsküdar’da el koydukları vapur ile Sirkeci’ye, ardından da yürüyerek Beyoğlu’nda bulunan İngiliz sefaretine ellerinde pankartlarla giderek, “Dünyanın denizlerini İngiliz donanması doldursun sonra da İngiltere, Türk’ün hürriyetine yardım etsin” niyazında bulunurlar.

 İttihatçılardaki ‘İngiliz aşkı”, daha sonra devamı niteliğindeki CHP’ye de sirayet etmiştir.

“Karaoğlan” lakaplı Bülent Ecevit’in, İngiltere’de ateşe yardımcılığı yaparken, bazı İngilizlerle sıkı ilişki kurduğu ve oradan gelen sempatiyle, “İngiliz Demokrasisi’ni Türkiye’de uygulamak” niyetinde olduğu iddia edilmişti. 

Yıllarca kendisini ‘Türk milliyetçisi’ olarak pazarlayan Mansur Yavaş, CHP’ye geçtikten ve 2019 yılında, ABB Başkanlık koltuğunda oturduktan iki ay sonra, üstelik Ankara’yı basan ve 3 kişinin öldüğü sele rağmen İngiltere’ye tatile(!) gitmişti… 

Yavaş’tan birkaç gün sonra, özellikle operasyon üssü Chatham House’un bulunduğu Londra’ya giderek Abdullah Gül fotoğrafı önünde poz veren..

İstanbul halkı kar yağışı nedeniyle felç olan trafikte ölüm kalım mücadelesi verirken, İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Chilcott ile balık keyfi yapan Ekrem İmamoğlu’nun , “beginner” seviyesine rağmen her fırsatta İngilizce konuşmaya çalışması bile durumunu özetlemeye yetiyor.

Peki ya, 1 Mart 2011 tarihinde, İngiltere’nin başkenti Londra’da Avam Kamerası’nda düzenlenen Türkiye’nin İşçi Partili Dostları grubunun 4’üncü kuruluş yıldönümü resepsiyona katılan ve muhatap bulamadığı için İşçi Parti’nin gölge dışişleri bakanı ile görüşerek geri dönen Kemal Kılıçdaroğlu için aynı şeyi söylemek mümkün mü?

*

Detaylara devam etmeden küçük bir hatırlatma yapmak istiyorum.

1830’larda bu coğrafyada görev yapan ve İngilizlerin Osmanlı politikasını şekillendiren beyinlerden birisi olan Lord Palmerson, ‘’İngiltere’nin ebedi dost ve düşmanları yoktur, değişmez çıkarları vardır” sözüyle ünlüdür. 

İngilizler, “CHP Genel Başkanı” sıfatıyla 2011’de İngiltere’ye geldiğinde yüzüne bile bakmadıkları Kılıçdaroğlu’nu, anlaşılan  “dostlar” listesinin üst sıralarına yazmış görünüyor.

Kısa bir süre önce İngiliz ekonomi dergisi The Economist, yayımladığı manşet haberinde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 seçimlerindeki rakibi” olarak tanıtarak, “Erdoğan’ın Muhtemel Rakibiyle Tanışın” başlığını kullanmıştı.

İmamoğlu ile yediği balık ile gündeme gelen Birleşik Krallık Türkiye Büyükelçisi Dominick Chilcott bile adeta İmamoğlu’na mesaj gönderircesine, Türkiye’den ayrılmadan 2 hafta önce 8 Haziran 2022’de Kemal Kılıçdaroğlu’nu CHP Genel Merkezi’ndeki makamında ziyaret etmişti. 

Bu süreçte bendeniz, “ajan” kimliğiyle bilinen ve Türkiye’den ayrılırken, “DNA’mı burada bırakıyorum” diyen İngiliz sefiri Dominick Chilcott’un serencamını anlatmış ve Türkiye’nin 100. yılına yönelik mesajını hatırlatmıştım. O gün fark edemediğim bir ipucunu hatırlatmak için yazının o kısmını aynen aktarıyorum: 

“Sir Dominick John Chilcott. İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi… 1980’li yıllarda Türkiye’de bulundu. Henüz 20’li yaşlarında iken uzun süre ülkemizde çalıştı.

Saddam sonrası Irak’ı bölmek için kurulan ve Osmanlı’dan esinlenerek Irak’ı önemli merkezler çevresinde idari bölgelere ayırmayı kararlaştıran, “Bakanlıklararası Planlama Ünitesi” adlı koordinasyon kuruluşuna başkanlık yaptı.

“Irak lideri Saddam Hüseyin’in kimyasal ve biyolojik silah taşıyan orta menzilli füzelerle aralarında Türkiye’nin de bulunduğu komşularını 45 dakika içinde vurmak için askeri planlara sahip olduğunu” öne süren İngiltere’nin eski Başbakanı Tony Blair’e, Irak Savaşı’nda izlediği politikasıyla ilgili oluşturulan soruşturma komisyonun başkanlığını da o yürüttü.

2011’de, Londra’nın İran’ın nükleer programına yönelik yaptırımlarını protesto eden ve İngiliz elçinin ülkeyi terk etmesini isteyen İranlı öğrenciler, Tahran’daki İngiliz Büyükelçiliği’ne baskın düzenlediğinde, İngiltere’nin Tahran Büyükelçisi Chilcott’tu.

Ocak 2018’de ise gençliğini geçirdiği Türkiye’ye, İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi olarak atandı. Sir Chilcott, su gibi Türkçesinin yanı sıra kendisine hediye edilen Atatürk portresini, “odamın en güzel yerinde saklayacağım” diyecek kadar Atatürk hayranı. 

Değme Türk’ten daha Türkmüş gibi davranan Birleşik Krallık Büyükelçisi Dominick Chilcott, verdiği özel bir röportajda, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıldönümü geldiğinde kutlanacak çok şey olacak” demişti.”

*

Ezcümle:

“Teknolojik gezi” bahanesiyle ABD’ye icazet seferine giden ve kayıp 8 saatle gezisine FETÖ gölgesi düşüren Kılıçdaroğlu, ülkeye döner dönmez,  TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı tarafından TSK’ya yönelik “kimyasal silah” iftirası karşısında sessiz kaldı. Bu iftira milletin sinesine takılınca, bu kez Kemal Kılıçdaroğlu devreye girerek İngiltere’ye yapacağı sözde gezi öncesi yanına aldığı İngiliz gelini Hacer Foggo ile kolluk kuvvetlerine ve devlete, kimyasallar katılarak laboratuvarda üretilen metanfetamin iftirası attı.

Süleyman Demirel, 1992 yılında İngiltere’ye yaptığı ziyaret öncesinde, “İngiltere, ABD siyasetinin mutfağı gibidir” demişti. 

Anlaşılan Kılıçdaroğlu, ABD’de aldığı siparişi İngiltere’de pişirecek. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıldönümü geldiğinde kutlayacaklarına göre pişirdikleri her neyse belli ki kendilerine göre çok kıymetli bir şey!

YENİ AKİT

Yorumlar6

  • Asyalı 1 yıl önce Şikayet Et
    Derece yükseltmeye gitti
    Cevapla
  • Mustafa Bozdemir 1 yıl önce Şikayet Et
    Güzel bir analiz yazmiş Zekeriya bey .Teşekkür ederiz.Yakın siyasi tarihe ait bilgiler yararlandık.
    Cevapla
  • vatandaş 1 yıl önce Şikayet Et
    Bu ülkeyi bu memleketi kimlerin yöneteceğine Amerikan , inğiliz değil milletimiz karar verir yine milletimiz karar verecek durmak yok durmadan hizmete çalışmaya ilerlemeğe yükselmeye devam niş.
    Cevapla
  • Cemal Arvas 1 yıl önce Şikayet Et
    Harika bir yazı,.Mes'leyi çok güzel serencamını bozmadan tahlil etmişsiniz."Su uyur,düşman uyumaz." Hele hele bu düşman bir ingiliz ise;Malzeme olarak seçeceği kişinin ağzına tatlı bir kaşık balı çalar ve fakat içindeki zehirden gafil olan bu kişiyi istdiği gibi kullanır.Bugün o gündür. Bu yazınızda tahlilini yaptığınız tarihi gerçekler nezdinde muhalafetimizi gafil avlayan düşmanlar içeride istediği gibi konuşturuyorlar.Allah Memleketimizi ve Milletimizi muhafaza etsin,alet olanlara da akıl ve fikir versin.Selamlar
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Amin 1 yıl önce Şikayet Et
    Amin
    Toplam 1 beğeni
  • Müteşekkir 1 yıl önce Şikayet Et
    Allah ülke ve millet düşmanlarına fırsat vermesin. Teşekkürler güzel yazı.
    Cevapla Toplam 8 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat