“Kara para çamaşırhanesi” İngiltere!

.

  • GİRİŞ07.11.2022 09:19
  • GÜNCELLEME08.11.2022 09:32

İngiliz ekonomist Prof. Dr. Barry A. Rider, 1997’de yaptığı açıklamada, “kara paranın sadece az gelişmiş ülkelerde aklandığı yönündeki genel kanaatin yanlış olduğunu ABD ve İngiltere’nin bu suçlar için önemli birer merkez olduğunu” söylemişti.

Gerçek tam da Prof. Dr. Rider’ın dediği gibiydi.

Elinde kirli para olan Londra’nın yolunu tutuyordu.

PKK parasındaki kanı, İngiltere'nin ‘kara para aklama cenneti’ olarak bilinen Jersey Adaları’nda temizlemeye çalışıyordu.

“Yolsuzluk” ve “zimmet” denilince akla gelen ilk isimlerden Şişli eski Belediye Başkanı Gülay Aslıtürk'ün eşi Orhan Aslıtürk’ün de elindeki kara parayı Londra’da bulunan Hilstone şirketi aracılığıyla aklamaya çalıştığı tespit edilmişti.

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in yeğeni Yahya Murat Demirel’in ise, Egebank’tan tırtıkladığı 24 milyon doları, nüfusundan fazla banka ve şirket bulunan İngiltere’nin deniz aşırı toprağı ve dünyanın önde gelen kara para aklama merkezlerinden biri olan Cayman Adaları’nda açtığı çok özel ve gizli hesaplarda muhafaza ettiği ortaya çıkmıştı.

2006-2014 yılları arasında ürettiği 72 bin 595 kilo altından, 1 milyon 735 milyon dolar gelir elde ettiği halde…

Yurt dışındaki banka hesaplarına 7 Milyar 40 milyon dolar havale ederek FETÖ’nün “himmet” adı altında topladığı kara paraları “hayali altın ticareti” ile aklayan Fethullah Gülen’in prensi(!) Akın İpek de hem parasını hem canını İngilizlere emanet edenler arasında yer alıyor.

*

Bireysel örnekleri çoğaltmak mümkün ama dilerseniz biraz da rapor, açıklama ve soruşturmalara göz atalım…

Fransız parlamenterler, 2001 yılında İngiltere ile bağlı ülkelerdeki bankacılık sisteminin kara para aklama operasyonlarına izin verdiğini gözler önüne seren bir rapor hazırlamıştı. Raporun hazırlanmasında büyük emeği olan Fransız parlamenter Arnaud Montebourg yaptığı açıklamada;

“İngiltere Başbakanı Tony Blair dünyayı dolaşıp terörizme karşı vaazlar vereceğine aynı vaazları İngiliz bankalarına verip onları kirli para kullanmamaya mecbur etmesi halinde daha iyi bir iş yapmış olacağını’’ söylemişti.

Öyle ya!

İngiltere'nin eski Ticaret Bakanı Baroness Symons adlı hanımefendi bile, Irak’ın işgalinden sonra bakanlıktan istifa ederek, Irak'taki yolsuzluklarda ve kara para aklama işlerinde büyük rol oynayan uluslararası bir bankada danışmanlık yapmaya başlamıştı.

İsviçre makamları ise 2004 yılında, ünlü Rus milyarder Roman Abramovich'in yatırım şirketi Runicom hakkında başlattıkları kara para soruşturması sonrası ilginç bir rapor hazırlamışlardı.

İsviçreli maliye müfettişlerince hazırlanan raporda “Abramovich, Chelsea Futbol Takımı'na yüz milyon dolarlar harcayarak, parasını akladı” ifadelerine yer vererek, İngiltere’de dönen kara para çarkına dikkat çekmişti.

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç ile Mücadele Dairesi (UNODC) Başkanı Antonio Maria Costa da dünyayı etkisine alan 2008 yılındaki küresel ekonomik krizde çok sayıda bankanın, uyuşturucu tüccarlarının piyasaya sürdüğü kara parayı aklayarak ayakta kalabildiğini söylemişti. Costa, yaptıkları belirlemelere göre bu paraları İtalya, İsviçre ve ABD'nin yanı sıra İngiltere’de bulunan bazı bankaların akladığını savunmuştu.

Evet!..

İngiltere’de “kara para aklama” meselesi o kadar olağan bir hal almıştı ki terörizmin finansmanı, uyuşturucu trafiği ve kara para aklamayla ilgili İngiliz devletine ait çok gizli dosyalar yolcu trenlerinde unutuluyordu.

Bu duruma isyan eden dönemin Avam Kamarası İçişleri Komisyonu Başkanı Keith Vaz, “Düşmanlarımızın gizlice bilgisayarlarımıza girmesine gerek bile yok. Toplu taşıma araçlarını gezseler, gereken her şeyi bulacaklar’’ diyerek, ülke olarak içine düştükleri acınası hali alaya alıyordu.

2012 yılına gelindiğinde ise lağım patlamıştı…

İngiltere'nin bir numaralı bankası HSBC, uyuşturucu ve silah satışlarında kara para aklarken..

Dört büyük bankadan biri olan Barclays, bankalararası borçlanma faizlerini (Libor) sabitleyip haksız kazanç sağlarken…

Standard Chartered bankası da İran ile yaptığı 60 bin işlemi gizleyerek rejimin 250 milyar dolarını aklarken yakalanmış ve "haydut kuruluş" ilan edilmişti.

Londra’yı “dünyanın kara para aklama merkezi” ilan eden Private Eye adlı araştırma şirketi bu durumu, “Britanya bankaları kâr uğruna uyuşturucu mafyası, yozlaşmış devlet adamlarıyla çalışmaktan çekinmiyor” şeklinde özetlemişti.

*

İngiltere’ye akan kara paranın izini süren Alman Deutsche Bank'ın, “Karanlık Mesele; Gizli sermaye akışları G10 kurlarını artırıyor” başlıklı raporuna; “1970'lerin ortalarından bu zamana kadar İngiltere'ye giren 133 milyar sterlin seviyesindeki gizli sermayenin büyük kısmının Rusya'dan geldiğine dair güçlü deliller var” notu düşülmüştü.

2017 yılında Uluslararası Şeffaflık Örgütü, her yıl 23 - 57 milyar sterlin seviyesinde kara paranın İngiltere üzerinden aklandığına dair tahminlerini paylaşmıştı.

Dünyaca ünlü İtalyan yazar ve araştırmacı Roberto Saviano da dünyada yolsuzluk merkezinin Londra olduğunu belirterek, “Meksika eğer uyuşturucu ticaretinin bedeniyse Londra kafasıdır” demişti.

Londra Belediye Başkanı Sadık Han da aynı yıl Londra’nın kara para aklama merkezi haline getirildiğini itiraf etmek zorunda kalmıştı.

2018’de ise Uluslararası Şeffaflık Örgütü İngiltere yapılanması kıdemli araştırmacısı Ben Cowdock, “Her yıl 100 milyar sterlinin üzerinde para İngiltere üzerinden aklanıyor. Bu paralar dünyanın dört bir yanından geliyor” bağlı olduğu kuruluşun tahminlerini yükseltmişti.

Tarihini, sömürdüğü mazlum milletlerin kan ve gözyaşları üzerine inşa eden İngilizlerin son çeyrek asırlık kara para işlerini uzun uzun anlatmamın sebebi tabii ki CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun İngiltere seyahati…

ABD’ye yaptığı icazet ziyaretinden döner dönmez Türkiye Cumhuriyeti devletine “uyuşturucu parasıyla cari açığını finanse ediyor” iftirası atan Kemal Bey, sözde “temiz para” getirmek üzere gittiği İngiltere’nin, aslında “kara para aklama merkezi” olduğunu bilmiyormuş.

Belki bu sayede, “Gençler sizin ihtiyacınız olan parayı buldum” diyerek, 5 trilyon dolar bulduğu müjdesi veren Kılıçdaroğlu, gerçekte İngiltere’nin nasıl bir “kara para çamaşırhanesi” olduğunu öğrenmiş olur.

Yorumlar43

  • Karluk 1 yıl önce Şikayet Et
    Novo ordo secularum = yeni sekuler duzenin, uckagitciliktan yani faiz, dolar, borsa uzerinden musluman ve mazlum milletlerin alinterini, kaynaklarini,topraklarini talan etmek oldugu feodalite yikilip yerine kurulan ulus devletlerin kimlerin gizli somurgesi oldugu bugunlerde iyice aciga cikti, Chp tam da bu somurgecilerin valisidir.
    Cevapla Toplam 2 beğeni
  • Alim 1 yıl önce Şikayet Et
    Adam tam olarak KARA PARA , kendisi kara paradan daha tehlikeli
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Kenan 1 yıl önce Şikayet Et
    kılıçdaroğlunun CBaşkanlığına aday olmasının abd tarafından değil ingiltere tarafından onaylanması gerektiğini anlamış. Bizde Cbaşkanlığı yapmış zatlar İngiltere'den ŞÖVALYE Ünvanı almaktan gurur duymaları bu sebeptendir. Daha Türkçesi İNGİLİZ MİLLETLER TOPLULUĞUNUN görünmeyen ülkeleri olduğu ve Türkiyenin de bir çeşit ingiliz hegamonyasında olduğunu izah etmektedir. Kılıçtaroğlunun abd ve ingiltereden icazet almaya çalışması bundandır. Bu durum ülkemiz için daha doğrusu iktidara aday başkan adayı için utanç verici bir durumdur.
    Cevapla Toplam 7 beğeni
  • Misafir 1 yıl önce Şikayet Et
    Lütfen almanyayı unutmayın bu hususta. Avrupada liderler para aklamakta.
    Cevapla Toplam 3 beğeni
  • Abdullah 1 yıl önce Şikayet Et
    Yorum yapan arkadaşların yorumlarına saygı duyuyorum ama emeğinize yazık.Bu adamı ciddiye almak bile israftır.
    Cevapla Toplam 7 beğeni
  • BALTACI 1 yıl önce Şikayet Et
    Aynen sana katılıyorum bu şahsiyetsiz kişiliksiz insanlar benim güzel vatanımda okjişen almaları füzili
    Toplam 2 beğeni
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat