13 Kasım’da, Taksim’de gerçekleşen kanlı saldırı, maskeleri bir kez daha düşürdü.

Sözde “hümanist” takıldıkları halde, ABD’den fonlanan ve ruhunu şeytana kiralayan bazı isimler, ölen 6 cana aldırmadan, “Seçim kampanyası başladı” diyerek, terörü aklamaya, AK Parti iktidarını suçlamaya kalkıştı. 

HDP’nin terörden tutuklu eski eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın kahvaltı çağrısına yeşil ışık yaktığı halde, kanlı saldırıdan iki gün sonra Meclis’te yaptığı konuşmada, hiç kıvırmadan; “Teröre asla teslim olmayacağız” diyen İYİ Parti lideri Meral Akşener, herkesi şaşırttı.

16 Kasım sabahı, Yazı İşleri Müdürümüz Mehmet Duvarbaşı ağabey ile sabah yaptığımız “Gündem Toplantısı”nda, bir gün terörden tutuklu Demirtaş’a kahvaltı sözü veren, ertesi gün kalkıp terörü lanetleyen Meral Akşener’in tumunu gazetede nasıl değerlendireceğimizi konuştuk..

Ertesi gün de Akit’in sürmanşetinden, “Ya milliyetçiliği bırak ya o masadan kalk” başlıklı çağrımızı yaptık.

Tevafuk bu ya!

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da bizim gibi düşünüyor olmalı ki…

17 Kasım’da, Meral Akşener’e hitaben yaptığı açıklamada, “milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirmesi” tavsiyesinde bulunarak “Altılı masayı terk et” çağrısında bulundu. 

Akşener ise her iki çağrıya, “Milletimizin geleceğinin heba edildiği bir kumar masasında hiç olmadık, bundan sonra da hiç olmayız” şeklinde karşılık vererek, HDP’nin tam göbeğine oturduğu 6’lı masadaki sandalyesinden kalkmayı reddetti. 

Hacı Bayram Veli Türbesi’nde başını bağlayıp, Anıtkabir’e, “imanımızı tazelemek” için giden Akşener’in kafa karışıklığını bildiğim için, doğrusu bu cevaba pek şaşırmadım. 

Tam konu kapanmışken, Başkan Erdoğan bu kez Katar dönüşü yaptığı açıklamada, “Cumhur İttifakı’nın attığı adımı nasıl kumarla özdeş hale getirmek istersin. Sayın Akşener’in kendisini ve yanındakileri gözden geçirmesinde fayda var” şeklinde haklı bir serzenişte bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından muhatap alındığı için sevinç kahkahaları atan Meral Hanım, bu çıkışı da cevapsız bırakacak değil ya..

Bu kez de Twitter hesabından, “Sayın Erdoğan tavsiyeni dikkate aldım, yanımdakilere şöyle bir baktım… Gördüğün gibi yanımdakiler fevkalade sağlam, liyakat tavan” şeklinde, fotoğraf eşliğinde, tuhaf bir paylaşım yaptı. 

Zira Akşener’in “fevkalade sağlam” diye paylaştığı fotoğrafta…

2009 yılında yapılan yerel seçimlerde aday gösterilmeyince AK Parti’den istifa eden, 2013 yılında ise, “Benim buraya geliş amacım AK Parti’nin şanlı üyeliğini alabilmektir” sözleriyle yeniden partiye katılan, 20 Ekim’de ise bir kez daha istifa edip İP’e katılarak “Fırıldak Kubi”ye rahmet okutan Ahmet Eşref Fakıbaba da vardı.

Tamam!

İyi Parti teşkilatında “sağlam” ve “liyakat” sahibi insanlar elbette oldu.

Mesela!..

Başkan Erdoğan’ın, “Yerli ve milli bir duruş sergilemek üzere konumunuzu yeniden gözden geçirin” çağrısı üzerine harekete geçerek İP’ten istifa eden Nazilli Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan ve Belediye Meclis Üyesi 3 arkadaşı dün bunu ispatladılar.

Hakeza!

Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğindeki AK Parti’nin “Türkiye Vizyonu” çalışmalarına destek vermek için İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Başdanışmanlığı görevinden ayrılan Murat Çuhadar’ı…

 “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki AK Parti’de ‘Ben de varım’ ” diyerek AK Parti rozetini takan Balıkesir Milletvekili İsmail Ok’u..

 “Bir Türk milliyetçisi olarak böyle bir oluşumun içinde olmam mümkün değildir” diyerek İP’ten istifa eden Manisa Milletvekili Tamer Akkal’ı ve daha pek çok ismi sayabiliriz.

Zaten listenin geniş hali, bugün Akit’in manşet haberinde var.

Peki ya Meral Akşener’in yanında kalanlara ne demeli?

Ne yani?

Bingöl’deki esnaf ziyareti sırasında, Meral Akşener’e tepki gösteren şehit ağabeyi Tahir Gümren’e “senin bacını s…..m” şeklinde küfreden…

Kaçak çiftliğini görüntüleyen İHA muhabirinin dövülmesine sessiz kalan…

Ziraat Bankası’ndan çektiği 36 milyon dolar krediyi ödemediği halde, kızının evine dansöz gönderen ağzı bozuk Lütfü Türkkan mı “fevkalade sağlam” biri?

Ya da!..

1999 yılında devlet tarafından el konulan 5 bankanın üçünün eski Genel Müdürlüğünü yapan ve aldığı “komisyon” nedeniyle ismi ‘Yüzde 10 Sami’ye” çıkan Mehmet Sami Erdem’in, “eşcinsel destekçisi” oğlu ve Meral Hanımın “yardımcısı” Bahadır Erdem mi?

Yoksa..

“Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla gözaltına alındığında, yırtmak için tweeti şoförünün attığını söyleyen Gazinocular kralı Fahrettin Aslan’ın İP’li oğlu Mehmet Aslan mı!.. sayalım…

Ya da, CHP’li belediyelerde ihale kovalayan, koltuk kapan İP’lileri mi?

Peki ya!..

Nikâhını kıydığı şoförünün eşi ile gayri ahlaki ilişki kuran Antalya Elmalı Belediye Başkanı Halil Öztürk’e ne demeli?

Böyle bir kişinin “liyakati” değil de olsa olsa “libidosu” tavandır. 

YENİ AKİT